Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: PKu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130053 H. 28 Şa'bân 1434
M. Pazartesi, 08 Temmuz 2013

-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir, Myanmar'daki Rohingyalı Müslümanların Durumunu Tartışmak için Bir Sempozyum Düzenleyecektir

Hizb-ut Tahrir / Merkezî Medya Bürosu, Malezya / Hizb-ut Tahrir ile koordineli olarak 07 Temmuz 2013 bu Pazar günü Kuala Lumpur / Malezya'da, "Bir Yıl Geçti: Rohingya'daki Müslüman Kadınları ve Çocukları Kim Kurtaracak?" başlıklı bu önemli sempozyumu düzenleyecektir. Sempozyumda, Putperest Budistlerin Myanmar'ın "Rakhina" vilayetindeki milyonlarca Rohingyalı erkelere, kadınlara ve çocuklara karşı işledikleri vahşî katliamlar ele alınacaktır. Zira bu masum ve zayıf Müslümanlar, Burma güvenlik güçlerinin yardımıyla bölgedeki Budist Rahipler tarafından takibat ve işkencenin olduğu uzun bir geçmiş yaşadılar. Nitekim insanlık dışı vahşî muamelenin olduğu bu uzun geçmiş, onların "yeryüzünde en çok zulüm gören halk" olarak adlandırmaları için yeterli bir neden olmuştur. Bu sempozyum, Hizb-ut Tahrir / Merkezî Medya Bürosu Kadınlar Kısmının, Rohingyalı Müslümanlara yaradım etmeye ve onların acılarına son verecek acil çözümlere davet etmeye dönük küresel kampanyasının bir parçası olacaktır. Bu sempozyuma, Güney Doğu Asya'nın dört bir tarafındaki karar vericileri davet edecek ve aşağıdaki noktaların açıklanması için dünyanın farklı bölgelerinden gelen konuşmacılar bizimle birlikte olacaktır.

1-Putperest Budistlerin, kendi ülkelerinde vatandaşlıktan mahrum olan masum vatandaşlara karşı katliamların en korkunç türlerini işlemek amacıyla başlattıkları etnik temizlik için sistematik ve metodolojik politikalardan biri olması itibarıyla Rohingyalı kadın ve çocukların durumu. Zira "Rakhineli" Müslüman kadın ve çocuklar, tüm köy halkının evlerinde canlı olarak yakıldığı gibi savaş silahları ve zulüm araçları olan Burma güvenlik güçleri tarafından sistematik tecavüzlerin kullanıldığına dair kesin belgelenmiş raporların varlığına rağmen saldırılara maruz kalmaktadırlar.

2-Demokrasinin ve uluslararası toplumun, fasit milliyetçi ve vatancı mefhumlarına göre bile azınlıkların kanlarını ve haklarını korumadaki başarısızlığı. Burma rejiminin, çeşitli "demokratik reformları" kabul etmesi, sadece "Rakhineli" Müslümanlara yönelik şiddetin yükselmesine yol açmaktadır. Aynı zamanda uluslararası demokratik kurumlar ve medya organları, Burma hükümetinin davranışlarına devam etmesine göz yummaktadırlar. Çünkü onların nezdinde öncelikli olan, kendisiyle övünüp durdukları adalet ve ahlakî yükümlülükler değil ekonomik ve siyasî çıkarlardır.

3-Batılı ülkeler ile uluslararası toplumun sunmuş oldukları çözümler, azınlıkların acılarını daha da artırmaktadır. Çünkü onlar, hayatlarını kurtarmak için firar edenler için gereken çabayı göstermek istediklerinde genellikle ortada onları bir kez daha kasapların eline geri veren güçler olmakta veya onları, kendilerine hayvanlar gibi muamele edilen ya da sırf mülteci statüsünü kazanmak için Birleşmiş Milletleri'nin değerlendirmesini elde etmek amacıyla genellikle uzun yıllar bekledikleri kamplara koymaktadırlar. Ayrıca sempozyumda, İslam dünyasındaki servet zengini ülke yöneticilerinin, ister iltica etmelerine izin vermeleri şeklinde olsun isterse onları korumak için orduları harekete geçirmek şeklinde olsun Rohingyalı Müslümanlara yardım etmedikleri açıklanacak ve Müslümanların yöneticileri olmaları sıfatıyla Rohingyalı Müslümanlara yardım etmek üzerlerine vacip olmasına rağmen onlara yardım etmediklerinden dolayı Müslümanlar onları ifşa edip muhasebe edecektir.

4-Rohingyalı kadınları ve çocukları koruyacak ve onlar için onurlu bir hayat sağlayacak olanın sadece Hilafet'in olduğu gösterilecektir. Zira Hilafet Devleti, milliyetçi fikirle savaşacak, İslam ülkelerini tek bir devlet altından birleştirecek ve aynı şekilde sahip olduğu üstün ve yüce bakış açısından dolayı, ister zimmet ehli olsun isterse azınlıklar olarak adlandırılanlar olsun tüm tebâsının haklarını verecektir. Nitekim Hizb-ut Tahrir, küresel siyasî İslamî bir parti olup Rohingyalı Müslümanların durumunun tanıtımını kendi üzerine almış ve birçok dilde küresel topluma ulaşmak için de bu hususta küresel ve yerel konferanslar ve sempozyumlar, internet gurupları ve bu mesele hakkında periyodik şekilde neşriyatların dağıtılması gibi çeşitli araçlar ve üsluplar kullanmaktadır.

Son olarak Hizb-ut Tahrir olarak bizler, Müslümanları ve uluslararası düşünürleri, çökmekte olan fasit rejimlerin dönemlerine son verecek olan gerçek siyasî bir alternatif oluşturmak için bizlere katılmaya ve bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Bu ise ancak Hizb-ut Tahrir'in Emiri Celil Alim Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'nın emirliği altında İkinci Râşidi Hilafet Devleti için çalışmakla olur. Zira azınlıkların sömürülüp zulmedilmesine ya da Burma veya Filistin veya Çin veya Filistin veya Afrika veya Diğer ülkelerdeki insanlara karşı gerçekten doğru ve kapsamlı çözümler sağlayacak olan sadece Hilafet'tir...


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER