Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132013u2013MMBu2013TRu20130062 H. 21 Ramazan 1434
M. Salı, 30 Temmuz 2013

-Basın Açıklaması- Fransa'da Peçe Etrafındaki Şiddet, Bir Kez Daha Laikliğin Bölücü Doğasını Ortaya Koymaktadır!

Fransız hükümeti, ülkede peçenin giyilmesinin yasaklanmasının ardından Fransa'nın tozlu banliyölerinde patlak veren şiddeti kınarken heyecanla, sorunlara neden olan ayrımcılık ve kışkırtıcılık yasasını savunmaktadır. Nitekim Müslüman bir erkeğin tutuklanmasının ve eşine de polis memurları tarafından peçe takmasından dolayı para cezası kesilmesinin akabinde polisle Müslümanlar arasında çatışmacılar meydana gelmiştir. Ayrıca geçen ay içerisinde de otoritelerin Argenteuil banliyösünde peçe giyen bir kadını durdurduğunda da benzeri sorunlar meydana gelmiştir. Nitekim 2011 yılının Nisan ayında, Fransa'da yürürlüğe giren peçe yasağı, son iki yıl içerisinde yüzlerce Müslüman kadının peçe giymeleri nedeniyle yaptırımlara maruz kalmalarına yol açmıştır. Bunun yanı sıra peçe giyen kadınlara karşı birçok saldırılar da olmuştur. Zira Haziran ayında, iki adamın saldırması, tekmelerle kadının karnına vurmaları, başörtüsünü parçalamaları ve başörtüsünü başından düşürmeleri durumunda da Argenteuil'deki bir kadın çocuğunu düşürmüştür.

Buna rağmen laikler, Mısır, Suriye, Pakistan, Endonezya ve diğer İslam dünyasındaki ülkelerde bulunan azınlıkların ve kadının haklarını garantileyecek laik sistemden başkasının olmadığını iddia etmektedirler. Oysa Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve ırkçı yasaları sonucunda laik Fransa'da meydana gelen bu son olaylar, baskıcı politikaya, laikliğin bölücü doğasına ve farklı dine sahip topluluklar arasındaki uyumu sağlamada aciz kaldığına dair başka bir kanıttır. Dolayısıyla toplumda dini terk eden, sırf İslamî kıyafet giymelerinden dolayı Müslüman kadınları toplumdan uzaklaştıran ve ırkçılığın yayılması için verimli bir ortam sağlayan işte bu habis laik ideolojidir. Bu yüzden o, sabit dini akidelerini uygulamada insanın temel arzularını inkar eden ve hakların yöneticilerin hevalarına göre değiştirilmesini sağlayan akıl dışı bir ideolojidir. Ayrıca o, tüm insanlık için tehlikeli bir sitemdir. Zira çoğunluğun azınlıklara saldırmasına ve onların haklarının ihlal edilmesine izin vermektedir. Dolayısıyla bu da topluluklar arasında kızgınlık ve öfkeye ve Müslümanlar ile diğer din mensuplarına karşı nefret ve öfkenin körüklenmesine yol açtığı gibi tüm bunlar da topluluklar içerinde gerginliğe, sürtüşmeye ve çatışmaya yol açmaktadır.

Ey Müslümanlar! Dini azınlıkların haklarını korumaya dönük sahih bakış açısını ve kanunları taşıyan, dolayısıyla Müslüman ve gayrimüslimler arasında güzel ilişkileri ve uyumu sağlayan sadece İslam ideolojisi ve Hilafet Devleti Sistemi'dir. Bu yüzden İslam tabiiyetini taşıyan herkesin şerî haklarını ve vecibelerini sağlayan İslam olup devletin, yönetişim veya yargı veya işlerin gözetilmesi veya benzeri hususlar açısından tebânın bireyleri arasında ayrımcılık yapması caiz değildir. Bilakis devletin, ırkına, dinine, rengine ve benzeri hususlara bakmaksızın herkese tek bir açıdan bakması gerekir. Dolayısıyla İslam Devleti'nde, Müslümanların lehine olanlar gayrimüslimlerin de lehine olduğu gibi Müslümanların aleyhine olanlar da onların aleyhine olmaktadır. Ayrıca İslam, inandıkları ve ibadet ettikleri hususlarda onları serbest bırakmıştır. Zira onların, evlilik ve boşanma hususlarında kendi dinlerine göre hareket etmelerine izin vermiştir. Yiyeceklere ve giyeceklere gelince; genel sistem içerisinde kendi dinlerine göre muamele edeceklerdir... İslamî Hilafet Devleti tarafından gayrimüslimlere yapılan bu adil muamele, Humus Nasranilerini Hilafet'in gölgesi altına sevk etmiştir. Zira İslam topraklarındaki Bizans Nasranileri, Şamdan geri dönme olasılığı ile karşı karşıya kaldıklarında Müslümanların ordusu Habib İbn-u Mesleme'ye şöyle demişlerdir: "Umulur ki Allah, seni bize tekrar geri gönderir. Allah, bizleri yöneten Bizanslılara lanet etsin. Zira sizin yönetiminiz ve adaletiniz, acısını çektiğimiz baskıdan bizlere daha sevimlidir."

Ey Müslümanlar! Çatışmalar ve kargaşalar ateşini körüklemek için çalışan bu mücrim laik sistemi kaldırıp atın ve İslam ülkesinde uyumu sağlayacak ve Müslüman ve gayrimüslimlerin her ikisi içinde çok güzel bir gelecek sağlayacak olan Hilafet'i kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın.

Bundan dolayı bizler sizleri, Hilafet'in gölgesi altında yeni bir dünya düzeni kurmak için ciddi bir şekilde çalışmaya davet ediyoruz...


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER