İsra ve Miraç topraklarını gasp eden Yahudi varlığının imajını güzelleştirmek için yöneticiler ve onları destekleyen Batı, ne yaparsa yapsın asla Müslümanlar tarafından kabul edilmeyecek ve reddedilecektir! Bu varlık ile yöneticiler arasında önceki ve şuan yapılan müzakerelerin bütün sonuçları batıldır ve şeran haramdır. Hiç bir değeri yoktur. Bu ümmetin evlatlarından hiç birini bağlayıcı değildir. Bu yöneticiler ve zalimler, Yahudi varlığı ile sözleşme ve anlaşmalara bağlı kalarak sürekli Allah'a savaş açıyorlar. Ayrıca sürekli İslam ve Müslümanlar ile de savaş içindeler. Başarısız girişimlerle ümmeti kalkındırmak ve ümmeti, Yahudi devletinin gasp ettiğini kurtaran güçlü, onurlu ve aziz bir ümmete dönüştürmek isteyen herhangi bir hareketi önlemeye çalışıyorlar. Onların bu girişimlerinin başarısızlığı ortadadır. Bunlar, onlar için bir hüsran olacaktır. Sonra Kıyamet günü Cehenneme atılacaklar. Onlar, Allah'ın izniyle Müslümanların çabalarını boşa çıkaramayacaklar. Müslümanlar, asla teslim olmayacak ve işgali, değişmez kaderleri olarak kabul etmeyecekler! Mübarek topraklarda Yahudi varlığının işgalini asla kabullenmeyecekler. İslami ümmetin evlatları, Yahudi varlığının kökünü kazımak ve mübarek toprakları Yahudilerin pisliğinden temizlemek için onunla karşılaşacakları günü sabırsızlıkla bekliyorlar. Öyle nameler yapılıyor ki, kimi yöneticiler, Yahudi varlığına tehditler savuruyor ve onu her türlü vasıflar ile niteliyor. Gazze'ye yardıma koşmayan yöneticileri hainlikle suçluyor. Ama aynı zamanda da ülkesi Yahudi varlığı ile samimi ilişkiler kuruyor! Hatta Yahudi varlığının büyükelçiliği ve uçakları o ülkede mesken tutuyorlar! Asker kökenli öyle yöneticiler de var ki insanlara gücü ve cesaretinden bahsediyor, ümmetin çıkarlarını savunmak ve yardım etmek için ümmete umut vaat ediyor. Ama bu askeri yöneticinin açıklamaları Yahudi varlığını kınamaktan öteye geçmiyor. Oysa bu ülkenin ordusu, hemen Gazze'nin yanı başındadır. Kardeşlerine yardım etmek ve düşmanlarını yerle bir etmek için emir bekliyorlar. Yahudi varlığının Filistinli Müslümanlara yönelik savaşı, şaşırtıcı değildir. Çünkü Yahudi varlığı, bu ümmetin azılı düşmanıdır. Ona kumpas kuruyor ve onu yok etmek ve gücünü kırmak için fırsat bekliyor. Ayrıca Arap ve Arap olmayan yöneticilerin tepkileri de şaşırtıcı değildir. Çünkü onlar mertlik ve cesaretten yoksundurlar. Hatta uzun süre önce kalplerindeki iman ateşi bile sönmüştür! Şaşırtıcı olan Gazze'de katliama uğrayan Müslümanların yardımına koşmaya teşvik etmek için İslami ümmet tarafından ordudaki çocuklarına yönelik ciddi bir hareketliliğin olmamasıdır. Yine şaşırtıcı olan gerçek engel teşkil eden yöneticileri ortadan kaldırmak için ümmetin güç ve kuvvet ehlini teşvik etmemesidir. Çünkü bu zalim yöneticiler, Filistin halkına yardım etmek ve Mescidi Aksa'yı Yahudilerin pençesinden kurtarmak için güç ve kuvvet ehlinin seferber olmasına engel oluyorlar. Şaşırtıcı olan ümmetin sessiz kalıp harekete geçmemesidir!

Ey insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet! Gazze'de akan ve akıtılmakta olan kanlara, ölen canlara, çiğnenen mukaddesata ve yıkılan evlere rağmen, Allah'a ve Allah'ın kullarına yardım etmek için güç ve kuvvet ehlinin harekete geçme zamanı gelmedi mi?

Orduların Müslümanlardan yardım isteyenlerin yardımına koşmak için seferber olma zamanları gelmedi mi? Orduların düşmanlara darbe indirmek ve müminlerin kalplerine şifa vermek için harekete geçme zamanı gelmedi mi? İnşallah yakında kurulacak olan ikinci Raşidi Hilafet Devleti, Müslümanları düşmana karşı savunacak ve onları düşmanlardan koruyacaktır. Gerçek, güçlü ve temiz Hilafet, iyilik, ihtişam, izzet ve âlemlere rahmet abidesi olacaktır. Buna göre biz, ey Müslümanlar! Hilafeti kurmak, eski izzet ve gücümüze tekrar kavuşmak, Gazze ve başka yerlerde ezilenlerin mağduriyetini gidermek ve onların maruz kaldığı zulmü def etmek için sizi bizimle birlikte Hizb-ut Tahrir içinde çalışmaya davet ediyoruz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُ‌وا اللَّـهَ يَنصُرْ‌كُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ
"Ey iman edenler! Siz Allah'ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar." ^{[Muhammed 7]}