Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201362 H. 25 Muharrem 1436
M. Salı, 18 Kasım 2014

مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُمْ مَنْ قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُمْ مَنْ يَنْتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلًا "Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı ve

Bağdadi'nin örgütü, el-Bab'ta bu gün Salı günü haram ayı olan Muharrem'in yirmi beşinde kahraman ve dindar Ebu Bekir Mustafa Hayal'in akrabalarını çağırdılar ve onlara oğullarının öldürüldüğünü, gelip emanetlerini teslim almalarını talep ettiler. Örgüt, tertemiz cana kıydı. Niçin? Hak kelimesini haykırdığı için. Allah'tan, Rasûl'ünden ve müminlerden utanmadılar. Ama insanlardan utanarak Mustafa'nın yanında bulunan eşyaları ganimet olarak almadılar ve onları ailesine teslim ettiler. Tertemiz masum bir cana kıymak için Allah'tan korkmuyorlar. Oysa Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

لَزَوَالُ الدُّنْيَا أَهْوَنُ عِنْدَ اللَّهِ مِنْ قَتْلِ رَجُلٍ مُسْلِمٍ "Şüphesiz dünyanın yok olması Allah katında Müslüman bir kişinin öldürülmesinden daha ehvendir." Sonra da eşyaları konusunda Allah'tan korkuyorlar ve onları ailesine iade ediyorlar! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ne kadar da doğru söylemiş:

إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ "Utanmıyorsan dilediğini yap." [el-Buhârî]

Bu çete, karşılarında hak kelimesini haykıran, yüzlerine karşı hidayet üzere olmadıklarını söyleyen, Müslümanlara karşı işledikleri cürümlerden vazgeçerek günahlarına kefaret vermeleri gerektiğini tavsiye eden şehit Mustafa'yı katletti. Hak kelimesini işitmeye dayanamadı. Ve içlerinden biri kılıcı çekerek onu öldürdü. Böylelikle Allah'ın, Rasûlü'nün ve müminlerin gazabına nail oldu. Onu öldürdüler, ondan önce nicelerini öldürdüler. Hâlâ da masum insanları öldürmeye devam ediyorlar. Zalim yöneticilerden pek farkları yok. Hatta bu örgütün cürmü daha büyük. Çünkü zalim yöneticiler, davet taşıyıcılarını laiklik adına öldürüyorlardı. Bunlar ise davet taşıyıcılarını Hilafet adına onu karalamak için öldürüyorlar. Başta Amerika olmak üzere Batı, Hilafeti karalayan ve davet taşıyıcılarını öldüren birilerinin olmasından dört köşe. Tüm bunlar İslam adına İslam'a saldırmak için yapılıyor.

قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ "Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?" [Münafikün 4]

Biz daha önce bildirilerimizde bu çetenin nasıl masum canlara kıydığından, haramları ihlal ettiğinden, hatta cürümlerinin dağlara taşlara uzandığından bahsetmiştik. Biz, dünyada hüsran ahirette ise elim bir azap miras bırakan bu cürümlerin sonuçlarından onları sakındırıp uyarmıştık.

سَيُصِيبُ الَّذِينَ أَجْرَمُوا صَغَارٌ عِنْدَ اللَّهِ وَعَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا كَانُوا يَمْكُرُونَ "Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir." [Enam 124]

Hizb-ut Tahrir, sana ey hak kelime şehidi! Allah'ta rahmet diler, mekânın cennet olsun. Ne mutlu sana, güçlü ve Yüce Allah'ın huzurunda hak meclisinde şehitlerle birliktesin. Ne mutlu sana, senden önce zalimlerin zindanlarında hak kelimesini söyledikleri için şehit olanlar ile birliktesin. Ne mutlu sana, cürümleri çığ gibi büyüyen Şam zaliminin zindanlarında yıllarca kaldığın için Allah Subhânehu ve Teâlâ sana çok büyük ecirler nasip eyledi. Ne mutlu sana, günden güne cürümleri artan bir zalimin eliyle şehit edilerek büyük kurtuluşa nail oldun. Ne mutlu sana, zalimi kovalayıp helak eden Said b. Cübeyr'in masum kanı gibi senin masum kanın da ölene kadar bu çeteyi kovalayacaktır. Belki de Said b. Cübeyr'in kendisini öldürmesini emreden o zamanki zalime söylediği sözler, bizim şehidimizin de lisanı halidir. "Allah'ın sana olan merhametine ve senin de Allah'a karşı olan cesaretine gülüyorum. Allahım, benden sonra bu mücrimi kimseye musallat eyleme" Allah Subhânehu ve Teâlâ onun duasına icabet etti ve o zalimin işleri bir daha düzelmedi. Said b. Cübeyr'in şehit edilmesinden sonra fazla zaman yaşamadı. Hizb-ut Tahrir sana ey şehit Mustafa! Taziye dileklerini bildiriyor ve seni Allah'a emanet ediyor. Biz, ancak Rabbimizi razı edecek şeyler söyleriz. Biz, ey Mustafa senin ayrılışından dolayı hüzünlü ve yastayız. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ "Zulmedenler, hangi dönüşe döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." [Şuara 227]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER