حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201307 |
H. 14 Rabi’-ul Âhir 1436 M. Salı, 03 Şubat 2015 |
Basın Açıklaması Kadının Topluma Onurlu Katılımı Önünde Duran En Büyük Engel Peçe Değil Bangladeş'in Laik Kapitalist Sistemidir!
29 Ocak 2015 tarihinde Sylhet kentinin Moulovibazar bölgesinde bir kız pansiyonunun açılış töreninin baş konuğu olarak konuşan Bangladeş Sosyal Refah Bakanı Muhsin Ali, "Burkalı bir üniversite öğrencisi olamaz... Bugün Avrupa, burka giyenlere nefretle bakıyor ve onları İslamcı terörist olarak görüyor... Bugünün toplumunda biz İslam'ı nereye taşıdığımızı yarın bize gösterecektir." diye konuştu. Sosyal Refah Bakanının peçeye karşı iğrenç ve aşağılık açıklamaları, Bangladeş hükümetinin İslam'a karşı yoğun hakaretinin sadece en son örneği ve İslam'ı Bangladeş topraklarından silip süpürmenin amansız gündemidir. Bu aşağılık açıklamalar, iktidar Awami Ligi eski Bakanı Abdüllatif Sıddık tarafından yapılan açıklamaların sadece üç ay sonrasında gelmektedir. Sıddık, hac ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem hakkında iğrenç açıklamalar yapmıştı. Emperyalist efendilerinin gündemini uygulamak ve serap gibi onların umutsuz girişimlerinin peşinden koşmak için bu bakanlar, bilerek İslam'a karşı birbiri ardına çirkin sözler sarf ediyorlar. Utanmadan Batılı laik hükümetlerin İslam'a ve Müslümanlara karşı baskıcı eylemlerini, hakaret içerikli sözcüklerini ve karanlık köhnemiş inançlarını taklit ediyorlar. Gerçekte ise onların İslam karşıtı söylem ve eylemleri, Allah Azze ve Celle ve Rasûlü SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e karşı bir savaş ilanıdır.
Kadınların başarılı bir eğitime devam etmelerinin ya da üretken ve onurlu bir şekilde topluma katılmalarının önünde duran en büyük engel burka değildir. Aksine laik kapitalist sistemdir. Bangladeş gibi ülkeleri yöneten laik kapitalist sistem, kadınları en büyük engel olarak görüyor. Onların eğitim beklentilerini karşılamıyor ve aktif toplum hayatına sahip olmalarını istemiyor. Örneğin laik sistem, Bangladeş'te fuhşu resmileştirdi. Şirketlerin ve medyanın kadınları cinsel meta olarak istihdam etmelerine izin verdi. Onları erkeklerin şehvetlerini gideren bir obje haline dönüştürdü. Bu da kadınların durumlarını devalüe etti. Üniversitelerde, işyerlerinde ve caddelerde kadın ve kızlar cinsel taciz saldırılarına uğradı. Birçok kadın, okul ya da işe gitmekten korkar oldu. Kapitalist sistem, devlet içinde bile kitlesel yoksulluğa yol açtı. Onun kamu eğitim sistemi tamamen meflûç oldu. Çok kötü finanse edildiği için pek çok kız iyi bir eğitim alamadı.
Bangladeş'te şiddet ortamına kapı aralayan ve istikrarsızlık yaratan Hasina'nın acımasız laik yönetimidir. Zira onun zulmüne karşı çıkan ya da laik sistemi feshederek İslam alternatifine davet eden kadınlar, terörist sayıldılar. Yetkililerin zulüm ve hapis tehdidiyle yüz yüze kaldılar. Ayrıca Sosyal Refah Bakanı, hem açıkça böbürlenerek Müslüman kadınları peçeyi yasaklayan Fransa ve Belçika gibi laik Avrupa ülkelerini örnek almaya davet ediyor hem de İslami kıyafet giyen Müslüman kadınları suçlu görüyor ve dolayısıyla onları eğitim ve istihdamdan mahrum ediyor. Gerçekten bu, kadının onur ve haklarını savunan bir sistemin nişanesi mi? Bu arada bu ülkeler, yüksek düzeyde tecavüz, şiddet, ayrımcılık ve kadınlara karşı cinsiyet ayrımcılığı kültürü ile boğuşuyor.
Gerçek şu ki çürük laik sistem veya diğer insan yapımı yönetimler tarafından yönetilmeye devam ettikleri sürece Bangladeş'te veya Müslüman dünyasının herhangi bir yerinde kadınlar için onurlu bir gelecek yoktur. Sadece Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti onurlu ve müreffeh bir hayat sağlayabilir. Hayal ettikleri eğitim beklentilerini güvence altına alınacak, saygın ve güvenli bir ortamda topluma istedikleri gibi tamamen katılabileceklerdir. Hilafet Devleti, kadınları aşağılayan herhangi bir eyleme asla izin vermeyecektir. Eğitimlerini güvenli bir şekilde sürdürmelerine ya da tacize maruz kalmadan istihdam edilmelerine olanak verecektir. Yine Hilafet, kadınların aktif olarak yöneticilerini muhasebe etmelerine ve adalete çağırmalarına teşvik edecektir. Geçmişte olduğu gibi kadınlara birinci sınıf eğitim sistemi oluşturmak için yeterli fon sağlayan İslam'ın ekonomik sisteminin keyfine varacaklardır. Daha da önemlisi, Müslüman kadınların şeri hükümlere göre İslami elbise ile tüm haklarını ifa etmelerine imkân ve olanak verecektir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |