حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201324 |
H. 2 Raceb 1436 M. Salı, 21 Nisan 2015 |
Basın Açıklaması Bangladeşli Kadınlar İçin Onurlu ve Şerefli Bir Hayatı Sadece Hilafet Sağlayabilir, Hilafet Her Türlü Cinsel Saldırıyı Sona Erdirecektir
15 Nisan 2015 tarihli Dakka Tribün gazetesinin raporuna göre Salı günü Bengalce yeni yıl kutlamalarına katılan birçok kadın, Dakka Üniversitesi ve Suhravardi Udyan kampüsünde bir grup sefih tarafından cinsel tacize uğradı. Görgü tanıkları, en az 30 saldırgan gencin bir grup kadın üzerine üşüştüklerini ve Salı akşamı bir dizi şenlik yapılırken ve Bengalce yeni yılın ilk günü Pohela Boishakh kutlanırken onlara tacizde bulunduklarını söyledi. Bir kadını kurtarmaya çalışırken ciddi yaralanmalara maruz kalan Bangladeş Öğrenci Birliği DU Bölüm Başkanı Liton Nandi, bu tür olayların önlenmesinde Bangladeş polisinin rolünü sorguladı ve "Görevli polisler, kadınlara saldırı sırasında görevlerini yapmadılar. Saldırganlar, suç mahallini terk ettikten tam bir saat sonra olay yerine gittiler." dedi. Saldırganlara karşı halkın öfkesini yatıştırmak amacıyla 16 Nisan günü bir açıklama yayınlayan Kültür Bakanı, faillerin cezalandırılmasını istedi.
Aslında laik değerlerin bayraktarlığını yapan DU kampüsünde, kadınlara yönelik bu tür iğrenç saldırılar yeni değil. Gayri İslami ve laik temel dayalı olan, pagan kültürünü kör taklit anlamına gelen Bengalce yeni yıl festivali süresince her yıl DU kampüsünde kadınlar cinsel saldırıya uğruyor. Ancak laik tabanlı elit sınıf iktidarı, genellikle sorunu görmemezlikten geliyor ya da böyle iğrenç eylemlere karşı köklü gerçek çözüm ortaya koymak yerine kınayıcı açıklamalarla olayı geçiştiriyor. Son on yıldır Bangladeş'in ardışık demokratik hükümetleri, CEDAW yönergelerine göre bir dizi yeni katı yasalar yaptılar. Kadınların onur ve haklarını korumak için kâğıt üzerinde bir kaç politik kanunlar yürürlüğe koydular. Kadını korumak için ülkenin birçok yerinde Kadın İstismarını Koruma Hücre'si oluşturuldu. Dahası, kadınların cinsel taciz ve suiistimaline karşı toplumsal bilinci artırmak için hükümet ve sivil toplum kuruluşları düzeyinde bir kaç eylem planı benimsendi. Ama yine de bu tür saldırılar sadece DU kampüsünde değil ülke çapında devam etti. Neredeyse salgın hastalık boyutlarına ulaştı. Kuşkusuz bu da, insan yapımı laik demokratik sistemin, Bangladeş'te kadınların onur ve refahını korumada tamamen başarısız olduğunu kanıtlar. Aslında bu bozuk laik ve liberal değerler, kadınların bir numaralı düşmanı, ülke, hatta dünya çapında kadınlara karşı artan tacizin yegâne sorumlusudur. Sınırsız özgürlük ve sorumsuzluk gibi yıkıcı değerler, kadınları erkeklerin haz objesi ve onları erkeklerin arzu ve şehvet kurbanı haline getirdi. Ayrıca bu sistem, kadınların beden ve kadınlıklarını sırf kar elde etmek amacıyla ucuz cinsel bir metaaya dönüştürdü. Bu da kadının onuruna yok etti, onlara karşı son derece alçakça bir bakış oluşturdu. Sonuç olarak suiistimal ve tacizler yaygınlaştı, toplumun her köşesine ulaştı. Dahası, yandaş ve adam kollama ile iyice kirlenen Bangladeş'in bozuk yargı sistemi, kadınlar için güvenli bir ortam oluşturamadı. İstismar ve tacize uğrayan kadınların büyük çoğunluğu için adalet namına hiçbir şey veremedi. Bu bozuk insan yapımı laik sistem, Bangladeşli kadınlar için asla onurlu bir yaşam sunamaz.
Sadece Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti, Bangladeşli Müslüman ve Gayrimüslim kadınların şerefini koruyabilir. Çünkü bu devlet altında kadınlar asla ucuz cinsel bir ürün olarak görülmeyecektir. Aksine onları korumak devletin onuru olarak tanımlanacaktır. Devlet, her bir kadın yurttaşın onurunu korumak için en yüksek düzeyde önlem alacaktır. Bu, toplum içinde takva ve muhasebe bilincini oluşturmak yanı sıra kadınlara yönelik İslam'ın bakışını teşvik etmekle olacaktır. İslam, kadınları korunması gereken bir ırz olarak görür ve onların bu statüsünü aşağılayan her eylemi yasaklar. Ayrıca kişisel ve cinsel özgürlüğü reddeder. Bunun yerine İslam'ın benzersiz ictimaî sistemini uygular. O sistem ki toplum içinde kadın erkek arasındaki ilişkiyi etkili bir şekilde düzenler. Herhangi bir şekilde bir kadının onuruna zarar veren herkese ağır cezalar verir. Bu nedenle başarısız olan bu laik sistemi topraklarımızdan def etmenin ve ivedilikle yerine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmanın zamanı gelmiştir. Zira sadece Hilafet, hem kadın hem de erkeklerin işlerini hakkıyla güdebilir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |