حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2016–MB–TR–17 |
H. 26 Raceb 1437 M. Salı, 26 Nisan 2016 |
Hilafetin Yıkılışının Doksan Beşinci Yıldönümünde Haydi, İnsanlığı Küfrün Karanlıklarından İslam’ın Aydınlığına Çıkarmak İçin İslam’ın Güneşinin Yeniden Doğması Amacıyla Çalışalım
Hilafet Devleti ve İmamın yokluğunda Müslümanlar, 95. Receb ayını neredeyse savmak üzeredir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem İmamı şöyle tanımlamıştır:
وَإِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“İmam bir kalkandır, arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Müslim] İmamın bu yokluğunda dağlısından şehirlisine kadar dünyanın her yerinden kâfir milletler Müslümanlar üzerine köpekler gibi üşüştüler. Şeriatın hükümlerinin yürürlükten kaldırılmasının ardından onlara binbir çeşit azabı tattırdılar. Birliklerini onlarca cılız varlıklara böldüler, zenginliklerini yağmaladılar. Tertemiz kanlarını akıttılar, ilk kıblelerini ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra topraklarını kirlettiler. Burma’dan Orta Afrika’ya kadar Müslümanlara karşı korkunç katliamlar işlediler.
On dokuzuncu yüzyılda kâfir devletler tarafından başlatılan entelektüel saldırı, Müslümanların İslam fikirlerini karalamak için onlarca yıl sürmüştür. Bu, Hilafete darbe vurmanın bir ön hazırlığıydı. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın fazlı ve keremi sayesinde bugün Hizb-ut Tahrir gençlerinin düzenlediği faaliyetler ve etkinliklere evsahipliği yapan Endonezya’dan Malezya’ya, Pakistan’dan Türkiye’ye, Suriye, Lübnan ve Filistin’den Tunus ve Sudan’a kadar Müslüman ülkelerin başkentlerinde Hilafetin iadesini talep eden gür sesler yankılanmaktadır.
Hizb-ut Tahrir’in İstanbul ve Ankara’da düzenlediği muhteşem konferanslar, Hilafet isteğini beyhude ve nafile bir şekilde karalamaya çalışan Türkiye’deki laik Kemalist kalıntılarının uykularını kaçırmıştır. Gene Hizb-ut Tahrir gençleri, ümmeti Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulması çalışmasına teşvik etmek amacıyla Filistin, Lübnan, Tunus ve Sudan’da konferans ve etkinlikler serisi düzenlemektedir. Hayatta İslam, ancak İslam Şeriatı ile hükmeden, Allah’ın haramlarını haram, helallerini de helal sayan, Müslüman veya Gayrimüslim olsun insanların işlerini şeri hükümlere göre güden, etrafa adalet, güven ve huzur yayan otorite sahibi bir devletin gölgesi altında var olabilir. Hilafet altında insanlar, İslam’ın nuru ve hidayeti ile gölgelenecek, küresel sömürgeciliğin dayattığı baskıcı rejimlerin boyunduruğundan kurtulacaklardır. Ve İslam ümmeti, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet; Rabbini Risalet sahibi tek ümmet niteliğini yeniden kazanacaktır. Kendisinden materyalist bozuk ve köhne Hadârata bağımlılık züllünü söküp atacak, insanlığı o Hadâratın pislik ve dehşetinden azade etmek, İslam’ın adalet ve rahmetiyle nemalandırmak için harekete geçecektir. Şüphesiz ki biz, Allah’ın vaadine inanıyor ve güveniyoruz. O’nun vaadi haktır:
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَىٰ لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55] Müslim, Sevban’dan rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
إِنَّ اللهَ زَوَى لِي الْأَرْضَ، فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا، وَإِنَّ أُمَّتِي سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِيَ لِي مِنْهَا“Allah, yeryüzünü benim için dürüp topladı, ben de doğusunu da batısını da gördüm. Ümmetimin mülkü, bana gösterilen yerlere kadar uzanacaktır.” Kuşkusuz Allah ve Rasûlü doğru söyler, küfür ve kâfirler ise yalancıdır.
Osman Bahaş
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Müdürü
- Basın Açıklamasının Video Kaydı -
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |