حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2016–MB–TR–60 |
H. 7 Safer 1438 M. Pazartesi, 07 Kasım 2016 |
Muhsin Fikri’nin Ölümü, Ezik Bir Halkın Gizli Devrimidir
28 Ekim Cuma günü Fas, çok çirkin bir suça tanık oldu. Avlanma yasağı gerekçesiyle balıklarına el konulan genç Muhsin Fikri, balık atıklarını çöp kamyonundan almaya çalışırken presleme haznesinde sıkışarak trajik bir şekilde hayatını kaybetti... Hem de acımasız bir şekilde!
Bu korkunç olay, rejimin insanları açıkça aşağılayıp hakaret ettiğinin en bariz göstergesidir. Muhsin Fikri’nin haysiyet ve onurunu korumak ve bu sayede de kendi onurlarını korumak adına kızgın ve öfkeli kalabalıklar Fas sokaklarına döküldü. Polis karakollarına doğru yürüyen protestocular, karakol önlerinde “katiller ve suçlular” diye bağırarak slogan attılar...
Bu kitlesel gösteriler, ismi cismi ne olursa olsun İslam ümmetinin rejimlerden şiddetle nefret ettiğine delalet etmektedir. Ayrıca bu gösteriler, sahte istikrarla böbürlenip övünen Fas rejiminin, hükümete, hazineye ve bütün sisteme karşı kalkışılan gizli devrimi örtbas etme temeline dayalı olduğunun apaçık bir delilidir.
Karanlıklarla dolu saltanatı döneminde Kral II. Hasan’ın tüm suç dosyalarını örtbas eden rejim, kuşatma mahareti ve ustalığıyla gurur duymaktadır. Arap Baharı bağlamında hiddeti artan 20 Şubat 2011 hareketi ve halkın yarıdan fazlasının boykot ettiği seçim saçmalığından sonra herkese diyoruz ki, gecikme ve deneyim yeter artık. Yeter artık başarısız kukla rejimler için bahaneler üretmek... Fas rejiminin, ümmetin sorunlarına uzak olduğu ve ümmete karşı büyüklük tasladığı artık bir sır değil. Kulis görüşmelerinin ardından uzun zaman önce Yahudi varlığını tanıyan ve bu varlığın Arap ülkelerine sızmasına ön ayak olan Fas rejimi, ümmet ve Fas halkı sırtında bir kamburdur... Fas halkı, Kral II. Hasan döneminde hapishanelerdeki vahşet, işkence ve dehşeti unutmuş değil. Onun Allah ve Rasûlü’ne düşman oluşu ve insanlık seviyesinden aşağı düşmesi atasözleri bile konu olmuştur...
Muhsin Fikri’nin bu trajik şekilde ölümü, Fas’taki egemen sınıfın son derece kibirli, halk ve ümmetten kopuk olduğunu en somut kanıtıdır...
Şüphesiz Fas halkında yeşeren umutlar, protestolarla iyice olgunlaşmıştır. Herkes, belirli çok açık bir hedefi benimsemeli ve Fas’ı ümmet projesi olan İslam devleti Nübüvvet metodu üzere Hilafetin merkezi yapmak için çalışmalıdır. Protestolarda uyanıklık olursa, Fas halkı, o zaman yamalı ve kandırmaca çözümleri kabul etmeyecektir. Uzun felaketler yaşıyoruz, acı hissiyatımız iki katına çıktı, günahlar çoğalıyor, zaman kaybediyoruz...
Kandırma, örtbas etme ve sulandırma maharetiyle böbürlenen bu rejime yeter artık deyin... Davamız ve emelimizi anlayıp belirlemeliyiz. O zaman protestoları rayından saptırmak ve kontrol altına almak için sömürge yetkililerinin görevlileri müdahil olamazlar...
Ayrılık gayrılığa, laikliğe, milliyetçiliğe davet etmek caiz olmaz. Aksine açıkça İslam’a davet etmek gerek... Rejim, Fas’ı ümmetin birliğini sağlamak için etrafında toplanılan bir fener yapmalıdır. Fas’ta kendilerine ümmetin sorunlarına adamış nice iyi insanlar var... Umarız bu kez devrim, mantıklı ve belirleyici olur.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |