Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu

No: MS-BA-2023-MB-TR-21 H. 6 Rabi’-ul Âhir 1445
M. Cumartesi, 21 Ekim 2023

Yahudiler Haşim Gazze Halkının Üzerine Bomba Yağdırırken Yöneticiler Kahire’de Barış Konferansı Düzenliyor, Halklar Ayaktalar Müslüman Orduları İse Uykuda!

Gazze halkımız bombalanırken, kanları dökülürken, kutsalları çiğnenirken, İslam halkları, hatta gayrimüslim halklar, Mübarek Toprak Filistin’in başına gelenlere öfkelenerek İslam ve dünya ülkelerinin başkentlerinde gösteriler düzenlerken, Batı piyonu ajan yöneticilerimiz, Batının ayıbını örtmenin yarışı içerisindeler. Şehitlerin kanını, yaralıların iniltilerini, ölü ve dulların çığlıklarını heder etmek için Batı ile el ele verip ümmete karşı komplo kuruyorlar. Amerika’nın çıkarlarını korumak ve bir hançer gibi ümmetimizin kalbine saplanan Yahudi varlığını yaşatmak için birbirleriyle yarışıyorlar. Bu bağlamda Mısır yöneticisinin evsahipliğinde hayalet başkentinde utanç verici yeni bir zirve düzenleniyor. Bu zirve, Mescid-i Aksa’nın kurtarılması için bir savaş planı geliştirmek veya Gazze halkımıza destek vermek amacıyla düzenlenmiş değildir. Gazze halkına ve ümmete karşı komplo kurmak ve Filistin meselesini Amerikan vizyonuna göre çözmek için düzenlenen bir zirvedir. Müslüman ülkelerin kalbindeki Amerikan askeri üssü olan Yahudi devletini güçlendirmek için şehitlerin kanından ve halkların ayaklanmasından nasıl yararlanılır zirvesidir.

Evet, Filistin meselesi yöneticilerin umurunda değil, aksine yıpranmış tahtlarını ve çarpık koltuklarını, krallıklarını, prestijlerini ve otoritelerini umursuyorlar. Onlar, Yahudi varlığını koruyan en büyük kalkandırlar. Ümmet onların gerçekliğinin farkında ve ümmetten tamamen kopuk olduklarını biliyor. Peki ümmetin orduları nerede? Ümmete kalkan olan ve düşmanlarını yenen Kinane ordusu nerede? Selahaddin’in komuta ettiği, Mescid-i Aksa’yı kurtaran, Haçlıları mağlup eden bu ordu nerede? Kutuz’un önderlik ettiği, Tatarları yenilgiye uğrattığı, ilerleyişlerini durdurduğu, ardından peşlerine düşüp onları darmadağın ettiği bu ordu nerede? Mısır ordusunun komutanları gerçekten de paracı generaller haline mi geldiler?

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُواْ فِي سَبِيلِ اللهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الآخِرَةِ إِلاَّ قَلِيلٌ“Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.” [Tevbe 38]

Eğer bu askerler hala gerçek kahramanlarsa, o zaman Mescid-i Aksa’yı kirleten Yahudilere Selahaddin’in torunları olarak nasıl sessiz kalabiliyorlar? Selahaddin’in mirası gasp edilirken, kuşatma ve esaret altındayken Selahaddin’in torunları olarak bu duruma nasıl sessiz kalabiliyor? İslam ümmetine saldıran, kökünü kazıyan, gençlerini boğazlayan çağımızın Tatarlarına, Tatarları yerle yeksan eden bir komutanın torunları olarak nasıl sessiz kalabiliyor? Amr ibn al-As’ın, Selahaddin’in ve Kutuz’un mirasını nasıl muhafaza ediyorsunuz? Evet Vallahi sessiz kalmanız bir suçtur, yalnız bu yöneticilerin suçlarına ve ümmete karşı kurduğu komplolarına sessiz kalmanız ise daha da büyük bir suçtur. Siz bu yöneticilerin, Allah’ın günahlarıyla boğduğu ve kıyamet günü yüzleri kararmış bir halde dirilteceği ve cehennem ateşine atacağı Firavunların torunları olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Onlara karşı sessiz kalmanız yüzünden akıbetinizin onların akıbeti gibi olmasını mı yeğliyorsunuz? Oysa siz Salih müminlersiniz.

Ey subaylar ve askerler! Ey rütbe ve madalya sahipleri! Ümmet gözleriniz önünüzde katledilirken niye sessiz kalıyorsunuz? Akan kanlar, sakinlerinin üzerine yıkılan evler ve hatta hastanelerin, camilerin dahi güvende olmadığı görüntüler karşısında şok olmadınız mı? Neden sessiz kalıyorsunuz? Yoksa makamlar, maaşlar ve rütbeler gözünüzü kör mü etti? Bu sistemin dünyalıklarının ve size sağladığı ayrıcalıklar ve yatırımların cazibesine mi kapıldınız? Vallahi onlar gelip geçicidir, yediklerinizden, içtiklerinizden ve giydiklerinizden başkası size ulaşmaz. Vallahi bunların hepsi haramdır ve sizi cehenneme sürükler. Allah katındakiler hem dünyada hem de ahirette daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

Ey subaylar ve askerler! Ey rütbe ve madalya sahipleri! Konuşmak büyük bir iştir ve bu konuda sessiz kalmak suçtur. Başınıza gelen en büyük suç, surlarla çevrili başkentinde sizi yöneten rejimin liderinin himayesinde düzenlenen komplo zirvesidir. Filistin davasını tasfiye etmek ve Yahudi varlığını sonsuza kadar ülkemizde yaşatmak için topraklarınızda ve sizin korumanızla yeni bir komplo kuruluyor. Şehitlerin kanı ve parçalanmış organları üzerinden bir komplo zirvesi düzenleniyor. Zirve, Allah Azze ve Celle’yi kızdıran bir zirvedir, peki siz Allah’ı kızdıran şeye karşı çıkıp ortadan kaldırmak konusunda nerede duruyorsunuz?

Ey Kinane ordusundaki samimi insanlar! Yöneticileriniz tanrı değil, hiçbir kutsallıkları yoktur. İktidarları meşru olmadığı gibi onlara itaat etmek gerekmez, aksine Allah’a, Rasûlüne ve dinine itaat etmek gerekir. Amacınız ve göreviniz bu dini, devletini ve kutsallarını korumak olmalıdır. Yöneticileriniz bu dini yok ediyorlar ve savaş açmış durumdalar. Batı İslam devletini bölüp tepesine Batı ajanı Ruveybida yöneticiler atadı. Yahudiler, kutsallıkları kirletiyor. Peki siz neredesiniz? O kutsalları nasıl koruyor ve savunuyorsunuz? Rabbiniz size bunu sorduğunda O’na ne cevap vereceksiniz? Akan kanlardan, çiğnenen saygınlıklardan, ihlal edilen onurlardan ve kirletilen kutsallıklardan sorulduğunda Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile hangi yüzle karşılaşacaksınız?

Ey Kinane halkı! Ey Allah’ın hayırlı askerleri! İçinizdeki iyilik, Allah’a itaat ve emirlerini uygulamakla bağlantılıdır. Allah’a isyan eden, O’nun dinine karşı savaşan, dininin uygulanmasını engelleyen bu kukla yöneticilere itaat etmekle bağlantılı değildir. Üzerinde müzakere ettikleri, Yahudilere olanak tanıdıkları ve üzerindeki varlıklarını korudukları Filistin toprakları, haraci arazilerdir, bütün ümmetin mülküdür. Kurtarılması tüm ümmetin sorumluluğundadır ve en çok da sizin sorumluluğunuzdadır ey Kinane askerleri! Tek seçeneğiniz bu yöneticileri terk etmek, ümmetin yanında yer almak ve İslam Devletini kurarak ümmeti ve uygarlık projesini desteklemektir. İslam Devleti Allah Azze ve Celle’yi razı edecek, dinini ve şeriatını yüceltecek, uygulama sahasına koyacaktır. Komutanları bir araya toplayacak ve İslam topraklarının peşkeş çekilmesini müzakere etmek yerine tüm İslam topraklarını kurtarmak ve her yerde mazlumlara yardım etmek için orduları seferber edecektir.

Ey Kinane halkı! Ey Allah’ın hayırlı askerleri! Sizden başka yardım isteyenlere kim cevap verebilir? Onları sizden başka kim daha iyi destekleyebilir? Siz askerlerin en hayırlısısınız. Kardeşliğiniz, gururunuz, Allah için öfkeniz nerede? Sizden başka kim İslam’ı daha iyi savunabilir? Sizden başka kim İslam’a daha iyi yardım edebilir? Bilin ki şu anki göreviniz, bu komplocuların entrikalarını başlarına geçirmek ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin yeniden kurulması için çalışan ümmetin samimi çocuklarından Hizb-ut Tahrir gençlerine nusret vererek yöneticilerin komplosunu başarısızlığa uğratmaktır. Hilafet sizi İslam’a göre yönetecek, geçiminizin helal ve temiz olmasını sağlayacak, haram karıştırmayacaktır. Cenâb-ı Hakk’ın rızasına erişmek, mazlumlara, yetimlere, dul kadınlara yardım etmek, tüm İslam coğrafyasını tamamen kurtarmak için size önderlik edecektir. Öyleyse Allah’a ve Rasûle icabet edin, İslam’ı, İslam Devletini ve otoritesini geri getirin. Umulur ki Allah, geçmişte yaptıklarınızı affeder ve sizin ellerinizle fetihler nasip eyler de büyük bir kurtuluşa erersiniz. Size söylediklerimizi ileride hatırlayacaksınız ve biz işimizi Allah’a havale ediyoruz. Şüphesiz Allah kullarını hakkıyla görür.

وَلَوْأَنَّأَهْلَالْقُرَىآمَنُواوَاتَّقَوْالَفَتَحْنَاعَلَيْهِمْبَرَكَاتٍمِنَالسَّمَاءِوَالْأَرْضِوَلَكِنْكَذَّبُوافَأَخَذْنَاهُمْبِمَاكَانُوايَكْسِبُونَ“O ülkelerin halkı inansalar ve sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.” [Araf 95]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır
Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010
www.hizb.net/
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER