حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
No: EGu2013BAu20132013u2013MB-TRu20130009 |
H. 11 Raceb 1434 M. Salı, 21 May 2013 |
-Basın Açıklaması- İşleri Bu şekilde mi Gözetiyorsunuz Yani?!
"Yedinci günü", Çocuk Kanser Hastanesi'ndeki çocuklara isabet eden alerjinin nedenlerini takip edip öğrenmek için bir soruşturma başladı, soruşturma 18.05.2013 tarihinde yayınlandı ve bizzat Sağlık Bakanlığı sponsorluğundaki tam bir yolsuzluk sistemi yoluyla -ölüm ticareti- yuvalarının ifşa olması bir sürpriz oldu. Nitekim mesele, tıbbî malzemelerin kalitesizliği ve bu malzemelerin geri dönüşümlü olarak kullanmaya elverişli olmaması veya Sağlık Bakanlığı denetimine tabi olmayan Çin hammaddelerinden imal edilmesi ve en asgari güvenlik derecelerinin bile yetersiz olmasıyla sınırlı değildir. Ancak gizlenenler bundan daha büyük ve daha tehlikelidir! Zira bu hammaddeleri üreten fabrikayla anlaşma imzalayan bizzat, başta -57357- Onkoloji Hastanesi, Uzman Şeyh Zâyid Hastanesi ve Sağlık Bakanlığı'nın denetimi altında olan diğer hastaneler olmak üzere hastanelerin yaklaşık %90'ı kendisine bağlı olan Sağlık Bakanlığı'dır. Peki bu, her gün insanlara karşı işlenen bir cürüm değil midir? Bizim burada, bu felaket haberleriyle ilgili durumlardan dolayı aşağıdaki hususları dile getirmemiz kaçınılmazdır:
1-İşlerin gözetilmesi, mevcut Sağlık Bakanı Muhammed Mustafa Hamid'in yaptığı gibi orada burada yankılanan basın açıklamalarında bulunmakla olmaz. Zira o, 2012 yılının Ağustos ayında şöyle demişti: "Mısır vatandaşlarının, özellikle de gücü olmayanların sağlığı, Bakanlık çalışmalarının önceliklerindendir!" Dahası başta sağlık gözetimleri olmak üzere insanların işlerine ve temel ihtiyaçlarına dönük gerçek bir gözetim olmalıdır. Peki Bakan, vakıa zemininde yapmış olduğu bu açıklamanın neresinde acaba? Sadece gücü olan vatandaşların hayatına değil, bilakis gücü olan ya da olmayan herkese dokunan bu felaketin neresinde acaba?!
2-Mevcut Sağlık Bakanı sert bir şekilde muhasebe edilmelidir! Çünkü 2006 yılından 2011 yılına kadar Sağlık Bakanlığı Özel Tıp Merkezleri Sekreterliğini üstlenen ve şirketlerden birine ihale verileceği zaman doğrudan iş politikası izleyen hastanelere tıbbî malzemelerin sağlanmasıyla ilgili ihale uygulamalarında yetkili olan bizzat odur... Dolayısıyla onun sorumluluğu, şu anki Sağlık Bakanı olmasıyla sınırlı olmamalıdır.
3-2013 Nisan ayında el-Ezher Üniversitesi'nin öğrenci yurdunda gerçekleşen öğrenci zehirlenmesi durumlarının tekrar etmesi, devletin insanların işlerini gözetmede ciddi bir şekilde ihmalkar davrandığının kanıtı değil midir? Ayrıca onun, daha öncekinden hiçbir farkı olmayan, dahası bizzat onun uzantısı olan rejimin köşe taşlarını vuran tam bir yolsuzluk sistemi olduğunun bir kanıtı değil midir...? Dolayısıyla ona yama yapmanın hiçbir faydası olmayacaktır. Bilakis tamamen kökünden sökülüp atılması gerekir.
4-İslamî Hilafet'in gölgesinde insanlar hastalandıklarında, hastaneye girmeyi arzuluyor ve orada kalmaktan hoşlanıyorlardı. Ancak bugün, bu asırdaki bilimsel ilerlemeye rağmen insanlar kendilerini devletin hastanelerinde bile güvende hissetmedikleri gibi tam bir sağlık gözetimi de bulamamaktalar ve oraya giren genellikle kaybedilmektedir.
5-Bizler hala ülkenin aynen devrik lider sırasındaki gibi yönetildiği eski model üzerinde yürümeye devam ediyoruz. Dolayısıyla herkes, felaket işitmektedir... Bu felaketlere neden olanların muhasebe edilmesi için gerekli olan soruşturmalara gelince... Kısır bir döngü içerisinde son bulmaktadır. Zira soruşturma, savcılık ve yargı koridorlarında dönmekte, ardından da sonuçlanmaksızın sayfaları katlanmaktadır! Tabii ki ortada sokakların öfkesini dindirmek için küçük bir günah keçisinin olması dışında. Bu felaketlerin gerçekleşmesine neden olan ve Mısır'daki yolsuzluk bataklığını oluşturan büyük çıkar sahiplerine gelince; onlar, muhasebe edilmekten uzak bir şekilde güven içerisinde yaşamaktadırlar.
6-SallAllahu Aleyhi ve Sellem, yöneticinin görevini şu kavliyle belirtmiştir:
كلّكم راع وكلّكم مسؤول عن رعيّته، فالإمام راع وهو مسؤول عن رعيّته "Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden mesulsünüz. İmam [Halife], çobandır ve güttüğünden mesuldür."
Dolayısıyla Mısır'daki "İslamcı" hükümet, bu mefhumun neresinde acaba? Ayrıca onlar, şeran farz kılınan muhasebenin ve sırtlarının arkasına kaldırıp attıkları tüm şerî hükümlerin neresindeler acaba?! Sizleri, gerçek değişime ve -Müslüman olsun gayrimüslim olsun- tüm tebâsının işlerini gözetecek olan Raşidî Hilafet Devleti'ni kurmak için çalışmaya davet ediyoruz ey Müslümanlar!
قَدْ جَاءكُم مِّنَ اللّهِ نُورٌ وَكِتَابٌ مُّبِين يَهْدِي بِهِ اللّهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلاَمِ وَيُخْرِجُهُم مِّنِ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ "Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir." [Mâide 15-16]
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı
Şerif Zâyid
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mısır Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010 www.hizb.net/ |
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com |