Pakistan Müslümanları, işgal altındaki Keşmir’in BM kararları ve sözde uluslararası toplum yoluyla kurtarılamayacağını çok iyi biliyorlar. Son yetmiş yıllık deneyim, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dünyadaki sömürgeci güçlerin bir kuklası olduğunu gösterdi. BM kararları adil değil, sadece bu sömürgeci güçlerin çıkarlarını korumak içindir. Bu gerçek bilindiği halde Pakistan yöneticileri, hâlâ Birleşmiş Milletler ve onun elebaşı ABD deyip duruyorlar. Dahası bu yöneticilerden işgal altındaki Keşmir’i kurtarmaları için Pakistan silahlı kuvvetlerini seferber etmeleri istendiğinde, bu isteği dile getirenleri incitiyorlar, tutukluyorlar hatta kaçırıyorlar. Yıllarca yöneticileri muhasebe eden Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti Resmi Sözcüsü Naveed Butt, bu şekilde kaçırılanlardan sadece biridir. 15 Mart 2006 tarihinde Naveed Butt, “Keşmir sorununun yegâne çözümü, bu hain yöneticilerden kurtularak bir Halife altında cihat etmektir. Kıtanın bin yıllık tarihi bu gerçeğin kanıtıdır. Hintliler, ağızdan çıkan sözcüklerden ziyade gürleyen toplardan anlarlar.”diye yazmıştı.

Basiret ve feraset sahibi biri, işgal altındaki Keşmir’in ancak Pakistan silahlı kuvvetlerinin cihadı ile kurtarılacağını adı gibi bilir. İşgal altındaki Keşmir Müslümanlarının sürekli kurbanlar vermesi, bütün ümmeti derinden yaralıyor. Keşmir Müslümanları, barbar Hint güçleri karşısında cesurluk abidesi sergiliyorlar. Hint devletinin kölesi olmayı kabul etmiyorlar. Muhammed Bin Kasım gibi Pakistan silahlı kuvvetlerinin seferber olacağı günü sabırsızlıkla bekliyorlar.

Pakistan’ın siyasi ve askeri liderliği, işgal altındaki Keşmir’i özgürleştirmek için Müslüman silahlı kuvvetleri seferber etmezken, sömürgeci güçlerin çıkarlarını korumak için Müslüman orduları dünyanın dört bir köşesine gönderiyor. En son bu hain davranış nedeniyle 27 Ocak 2018 günü Kongo’da BM görevlisi Pakistanlı bir asker hayatını kaybetti. Şimdiye kadar 23 subay dâhil olmak üzere BM görevlisi olarak hayatını kaybedenlerin sayısı 153’tür. Şu an 6 bin asker ve subay, Birleşmiş Milletler misyonu için dünyanın çeşitli noktalarında görev almaktadır. Peki, silahlı kuvvetlerimize Keşmir’i kurtarma görevi neden verilmiyor? Oysa ABD ve onun sömürgeci kurumlarının çıkarını korumak için askerlerimize bundan çok uzak yerlerde görev tevdi ediliyor. Açıkçası Pakistan yöneticileri, İslam’a ve Müslümanlara samimi olmaktan ziyade küfür ve küfrün lideri ABD’ye sadıktır.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Pakistan Müslümanlarından Keşmir dayanışma gününü mevcut yöneticileri ortadan kaldırma ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurma istemiyle kutlamalarını istiyor. İşgal altındaki Keşmir’i kurtarmak için Pakistan silahlı kuvvetlerini ancak Hilafet seferber edebilir. Hilafet, kesinlikle Allah’ın komutlarını uygulayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَمَنِ ٱعْتَدَىٰ عَلَيْكُمْ فَٱعْتَدُواْ عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا ٱعْتَدَىٰ عَلَيْكُمْ  “Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın.” ^{[Bakara 194]}