Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, 3 Şubat 2018 günü Swat’ta Pakistan silahlı kuvvetlerine yapılan saldırıları şiddetle kınar. Saldırıda hayatını kaybeden asker ve subaylara Allah’tan rahmet diler. Pakistan yöneticileri, en hassas bölgeler dâhil olmak üzere CIA, FBI ve paramiliter güçlerin Pakistan’da özgürce dolaşmalarına izin verdi. Askerlerimiz sıradan bir yoldan ziyade askeri bölge içinde saldırıya maruz kaldılar. Bu intihar bombacıları içeri nasıl girdiler?

Gerçek şu ki Afganistan’daki samimi Afgan mücahitleri, Amerika’yı yerin dibine geçirdiler. Amerikan askerlerinin samimi mücahitler ile yüzleşecek cesaret ve güçleri yok. Bu yüzden Washington, Afganistan’daki ABD askerlerinin güvenliği için Pakistan silahlı kuvvetlerini daha fazla şeyler yapmaya zorluyor. Dolayısıyla eski bir yöntem yeniden diriltildi. Pakistan silahlı kuvvetlerine yapılan saldırılardan karanlık güçlerin sorumlu olduğu iddia edildi. Bu yüzden karanlık güçlerle mücadele kisvesi adı altında Pakistan silahlı kuvvetleri, samimi mücahitlere karşı operasyon yapmaya icbar ediliyor. Böylece silahlı kuvvetlerimiz köşeye sıkıştırılıyor ve ABD Haçlı seferinin yakıtı olmaya mecbur bırakılıyor.

Samimi subaylar, bu eski taktiğe kanıp korkak ABD askerlerini korumak için canlarını kurban etmemelidir. Ebu Hurayra’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لاَ يُلْدَغُ الْمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِ“Mümin aynı delikten iki kez ısırılmaz”^{[Buhârî, Müslim]} Öyleyse ey Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki Müslümanlar! Komuta merkezi içinde ABD adına konuşan hainleri külliyen reddedin. Artık kanlarınızın bu ABD Haçlı seferinde yakıt olarak kullanılmasına izin vermeyin. Dahası, bölgemizdeki istikrarsızlığın ve kaosun temel nedeni, ABD varlığıdır. Bu varlığın bu bölgeden kökü kazınmadığı sürece kanlarımız gereksiz yere akmaya devam edecektir. Afgan mücahitlerinin yaptığı baskı, ABD’yi görüşmeler için yalvarmaya zorladı. Düşünün, değerli kardeşlerim, eğer Pakistan silahlı kuvvetleri askeri tedarik yollarını kontrol altına alsalar ve Sovyet Rusya’sına karşı yaptıkları gibi istihbarat teşkilatımız da samimi mücahitleri desteklese, ABD’nin bölgeden kuyruğunu kıstırarak kaçması an meselesidir.

Ancak şuan ki siyasi ve askeri liderlik, Pakistan silahlı kuvvetlerinin ABD’ye gereken darbeyi vurmasına izin vermeyecektir. Bu nedenle Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermek Pakistan silahlı kuvvetlerinin boynunun borcudur. O zaman Raşidi Halife, ABD’nin tedarik yollarını kesecek, ABD elçilik ve konsolosluklarını kapatacak, ABD istihbarat ve paramiliter askerlerini ülkeden kovacak, Pakistan silahlı kuvvetlerine samimi mücahitler ile işbirliği yapma talimatı verecektir. Bunlar, bir dönemin iki süper gücünü geri çekilmeye zorlayarak eşi benzeri olmayan bir onura nail olan Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki subayların atacağı ilk adım olacaktır.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki subaylar! Allah’ın rızasına nail olmak, bu dünyada zafer, ahirette de kurtuluş elde etmek için bir adım öne çıkın ve İslam’ı uygulayarak ümmeti kaos ve istikrarsızlıktan kurtarın.

وَلاَ تَهِنُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَأَنْتُمُ الأَعْلَوْنَ إِنْ كُنْتُمْ مُّؤْمِنِينَ  “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.”^{[Ali İmran 139]}