Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PKu2013BAu20132011u2013RSu2013TRu20130006 H. 29 Rabi-ul Evve 1432
M. Cuma, 04 Mart 2011

-Basın Açıklaması- 17 Nisanda Ülkenin Dört Bir Yanında, "Amerika'yı Kovun, Hain Yöneticileri Devirin, Hilafeti Geri Getirin" Başlığı Altında Yürüyüşler Yapılacaktır

Değişim dalgasının ümmeti çepeçevre sardığı bir sırada Müslüman gençler, hain ve tagut yöneticilerine karşı sokaklara indi. O kadar ki ses engelini kırmaya karar vermelerinin ve "Halk rejimin yıkılmasını istiyor" şeklinde tek bir slogan atmalarının ardından halkların yürüyüşleri sırasındaki ayak sesleri yüzünden yöneticilerin sarayları zıngırdadı. Bu ise bu hain yöneticilerin uykularını kaçırdı. Çünkü sömürgeciler, bu hareketler doğru yöne kanalize edildiğinde hiçbir kimsenin sömürgeciliğin İslam dünyası üzerindeki hegemonyasının gerilemesini durdurmayacağını çok iyi bilmektedirler.

Sömürgeci devletler, gerek tagut yöneticileri gerekse demokrat yöneticileri istismar ederek Müslümanları köleleştirdiler! Pakistan'daki Müslümanlar, her iki yönetim şeklinin de acısını tattılar. Zira Müslümanlar, sömürgecilerin sahip olduğu her iki at üzerine oynanan "siyasi kumar" oyunundan ve girilen bahisten sömürgecilerden başka hiçbir kimsenin faydalanmayacağını biliyorlar. İşte Pakistan'daki Müslümanların, yüzlerin değişiminin ötesinde sömürgeciler için bir hezimet anlamına gelen rejimin tamamen değişeceği kapsamlı bir değişimi istemesinin sebeplerinden birisi budur.

Ey Müslümanlar!

Sizler, tam bir cesaret ve sebat ile zorluklara karşı koyan bu azim ümmetin bir parçasısınız. Sizler, istilacı Tatarlılara ve Haçlılara ağır bir hezimet tattıran bir ümmetsiniz. O ümmet ki Allah [Subhânehu ve Te'alâ] onu, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olarak vasfetmiş ve sizleri de diğer tüm ümmetlere şahitler kılmıştır. Deprem krizinde ve son sellerde ihtiyaç sahibi kardeşlerinize yardım ederek takındığınız tutum, sizlerin halen mübarek bir ümmet olduğunuzu göstermektedir. Hatta düşmanlarınız, yaptıklarınızdan dolayı hayrete düşmüştür.

Ey Müslüman Kardeşlerim!

Bu hain yöneticiler, yalancılıkla böylesi bir topluluğun ancak kendileri gibi fasit yöneticilere laik olduğunu iddia ederek sürekli olarak kendinize olan güveninizi ve saygınızı kaybettirmeye çalışmaktadırlar. Onlar bunu, kendilerini eleştirilmekten korumak için yapmaktadırlar.

Şayet sizler, bu hain yöneticiler gibi fasit bir toplum olsaydınız bu yöneticilerin Afganistan'da Amerika'ya destek verdiği gibi siz de Amerika'ya destek verirdiniz. Şayet bu yöneticiler gibi fasit bir toplum olsaydınız Afiyet Sıddıkî'yi Amerikalılara sattıktan sonra derin bir uykuya dalardınız. Şayet fasit bir toplum olsaydınız yöneticilerin Raymond Davis'i Amerikalılara teslim etmek için can attığı gibi can atardınız. Bunun aksine sizler, bu hain yöneticilerin melunlara kucak açmak için gurura kapıldığı bir sırada Nebiniz Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şerefini savunan kimselerden oldunuz. Bu yöneticiler, Pakistan'ın dört bir tarafına Hindu kültürünü yaymayı isterlerken sizler, cihat yoluyla Keşmir'i kurtarmak ve oradaki Müslümanlara zulmedilmesine son vermeyi istediniz. Bu yöneticiler, açıkça Amerika'ya olan bağlılıklarını ilan ederlerken sizler, Amerika'yı düşman edindiniz. Bu yöneticiler, küfür kanunlarını tatbik etmekle övünürlerken sizler, İslam'ın tatbik edilmesi özlemi içerisindeydiniz. O halde sizinle onlar arasındaki benzerlik yönü nedir?! Kesinlikle hiçbir benzerlik yönü yoktur! Zira onlar Amerika ve Avrupa'nın çıkarlarının hamileriyken sizler, Allah ve resulünü sevmektesiniz. Bundan dolayı sizler, bu yöneticiler tarafından yönetilmeyi hak etmiyorsunuz. Zira sizler, NATO'nun ikmal hatlarını kesecek, Allah'ın şeriatını tatbik edecek, resulü sevecek, melunları susturacak, cihat yoluyla onlara bir ders verecek, adaletle hükmedecek, hıyanetlerinden dolayı bu yöneticileri cezalandıracak, tebaasına karşı hizmette görevini yapmak için geceleri sokaklarda gezen Ömer İbn-ul Hattab [RadiyAllahu Anh]'ın çizgisini takip edecek bir yönetici istiyorsunuz.

Sind ülkesindeki insanlar, bugün Hinduların pisliğinden kurtulmak için bir kez daha "Muhammed İbn-u Kasım" gibi birisine ihtiyaç duymaktadırlar.

Ey Müslümanlar!

Sizler, şiddetle Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdelediği üzere geldi gelmek üzere olan raşid bir Halifeye muhtaçsınız:

ثم تكون خلافة على منهاج النبوة "Sonra Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet olacak."

Ey Müslümanlar!

İslam'ın ekonomik nizamını tatbik ederek bütün tebaanın temel ihtiyaçlarını giderecek olan Hilafettir. Mescid-i Aksa'yı, Filistin'i, Afganistan'ı, Keşmir'i, Çeçenistan'ı, Irak'ı ve diğer işgal altındaki tüm toprakları cihat yoluyla kurtaracak olan Hilafettir. Toplumdaki fuhşu ve fücuru bitirecek olan Hilafettir. İslami yargıyı tatbik ederek halka adaleti süratle sağlayacak olan Hilafettir. Amerika'nın ikmal hatlarını kesecek, onu, birimlerini ve askerlerini bölgeden kovacak olan Hilafettir. Müslümanları parçalayan tüm suni sınırları kaldıracak olan Hilafettir. İslam ümmetini tekrar gölgesinde dünyanın en güçlü devleti haline getirecek olan Hilafettir. İslam'ı davet ve cihat yoluyla tüm dünyaya taşıyacak olan Hilafettir. O halde kıyama kalkınız ve bu mücadelenin bir parçası olunuz.

Ey Müslümanlar!

Sizler, senelerce sizleri Amerika'ya kölelikten ve sisteminden kurtaracak muhlis bir lider aradınız. İşte İslam dünyasının tamamında çalışan Hizb-ut Tahrir, muhlis liderliği ile karşınızda durmaktadır. Zira alim Atâ İbn-u Ebu Halil Ebu er-Raşta'nın olduğu tek bir emir altında kırkın üzerinde ülkede çalışan Hizb-ut Tahrir, bugün İslami siyasi partilerin en büyüğüdür. Hizb-ut Tahrir'in şebabı, tüm İslam dünyasındaki fedakarlıkları ile şanlı bir tarih yazdı. Bugün Orta Asya ve Arap dünyasının farklı cezaevlerinde 10.000'in üzerinde Hizb-ut Tahrir üyesi bulunmaktadır. Hizb-ut Tahrir, ümmet nezdinde kamuoyu oluşturmak ve nusret ehlini İslam'ı uygulamaya ikna ederek Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in Hilafeti kurarken takip ettiği metoda göre çalışmaktadır. Allah'a hamdolsun ki ümmet, bugün İslam'ın gölgesinde yaşamaya hırs göstermektedir. Dolayısıyla İslam'ı tatbik etmesi için Hizb-ut Tahrir'e nusret verecek olan Pakistan ordusu içerisindeki muhlis unsurlara şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır.

Ey Pakistan Ordusu!

Kıyama kalkınız ve silahlarınızın koruması altında rahat oturuşlarıyla Müslümanları kahreden bu hain yöneticileri kovunuz. Kıyama kalkınız ki Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in ensarı gibi İslam'a nusret verme şerefine nail olasınız.

Hizb-ut Tahrir, Pakistan ordusuna bu rejimi devirerek Hilafeti kurma görevini hatırlatmak amacıyla 17 Nisan 2011 pazar günü, "Amerika'yı Kovun, Hain Yöneticileri Alaşağı Edin, Hilafeti Kurun" başlığı altında ülkenin dört bir tarafında yürüyüşler düzenleyecektir. Her Müslümanın bu yürüyüşlere zorunlu olarak katılma ve bu yolla ordu içerisindeki akrabalarına ve arkadaşlarına mesaj gönderme sorumluluğu vardır. Bu fasit rejimin yıkılacağı o gün uzak değildir. Bunun için gerekli olan tek şey, küfrü ülkemizden silip atacak ve dünyayı İslam'ın nuru ile aydınlatacak güçlü bir darbe indirmektir.

Nâvid Butt
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir

Resmi Sözcüsü
Pakistan Vilâyeti

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER