حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2020–MB–TR–02 |
H. 12 Cumâde’l Ûlâ 1441 M. Salı, 07 Ocak 2020 |
ABD, FATF Üzerinden İç ve Dış politikamızı Kontrol Ediyor, Gerçek Bağımsızlık, Sömürgeci Uluslararası Sistem Reddedilerek Elde Edilebilir
Bajwa-İmran rejimi, ABD taleplerine boyun eğerek Pakistan’ın çıkarlarını terk etmeye devam ediyor. 6 Ocak 2019’da ulusal meclis, FATF’nin talebi üzerine 2019 Karşılıklı Hukuki Yardım Tasarısını onayladı. Tasarının onaylanmasından sonra önceden ikili anlaşmalar olmadan bile sömürgecilerin Pakistanlıların faaliyetlerine “terörizm” yaftası vurmasıyla Pakistan, tüm yabancı devletlerle yasal işbirliğine girmek zorunda kalacak. Bu nedenle pratikte şuan İçişleri Bakanlığı, İslamabad’daki büyükelçiliği aracılığıyla ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yetkisi altında. BM, Uluslararası Adalet Divanı, IMF, Dünya Bankası, kredi derecelendirme kuruluşları ve FATF gibi sömürgeci kurumlar, İkinci Dünya Savaşı sonrası dünyada hegemonyasını perçinlemek için ABD altyapısının bir parçasıdır. Sömürgeci büyük güçler, diğer devletlerin egemenliğiyle dalga geçiyor. Zira ülkelerin demokratik meclislerini, yaptırım veya gri ve siyah listelere koyma tehditleri ile ıstampa gibi hareket etmeye zorluyorlar. Bajwa-İmran rejimi sömürgecilerin kuklası gibi hareket ediyor, hiçbir direniş sergilemeden ulusal egemenliği sömürgeci uluslararası sistemin ellerine teslim ediyor, böylece işlerimiz bize zarar verenlerin güdümüne girmiş oluyor.
Uluslararası yasaları dayatmak, Batının kendi ulusal egemenlik kavramına bile aykırıdır, ama Batı, uluslararası kurumlar aracılığıyla öz saygısı yitirmiş ülkelere kendi yasalarını dayatıyor. Çünkü sömürgeci güçler, bu uluslararası örgütleri diğer devletleri başarısız yarı özerk iller statüsüne indirgemek için kullanıyorlar. Aslı itibariyle devletler, sadece ikili anlaşmalara uygun hareket etmeli veya gönüllü olarak uluslararası normlara uymalıdır, tıpkı elçinin dokunulmazlığı ya da kutsal aylarda savaşı yasak gören Arapların İslam’dan önceki anlaşmaları gibi. Burada otoritenin fiziki zorlaması veya sindirmesinden daha ziyade kamuoyu veya ahlaki baskı söz konusu. İslam, hangi bahaneyle olursa olsun, küfür yönetimine itaati yasaklamıştır. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا“Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.”[Nisa 141]
Sömürgeci uluslararası sistem nedeniyle dünya baskı altında. Dünyayı İslam’ın adaleti ile yeniden aydınlatmak için devletlerarasındaki ilişkileri Kuran ve Sünnete göre şekillendirmenin zamanı gelmiştir. Müslümanlardan başka hiç kimse dünyayı bu baskıcı sistemden kurtarmanın onuruna layık değildir. Bugün Pakistan silahlı kuvvetlerinin birkaç samimi subayı, Hilafeti yeniden kurarak, Cumade’l Ûlâ ayında Kostantiniye’nin fethini andığımız Fatih Sultan Mehmet’in cesaretini, vizyonunu ve planlamasını derin bir anlayışla takip ederek, sömürgeci uluslararası sistemi parçalayabilir ve böylece Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirme onurunu elde etmiş olurlar. Öyleyse bugün Pakistan silahlı kuvvetleri içinden kim, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere Hilafet müjdesini gerçekleştirme onuruna nail olmak için Fatih Sultan Mehmet’in ayak izlerini takip edecek?
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |