حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2020–MB–TR–19 |
H. 13 Şa'bân 1441 M. Pazartesi, 06 Nisan 2020 |
Şeker ve Buğday Krizi Soruşturma Raporları, Kapitalist Demokrasinin Yıkıcı Bir Virüs Olduğunu Doğruladı, Kendi Kendini Öldürmesi İçin Bu Virüs Tamamen Tecrit Edilmelidir
Şeker ve buğday krizi ile ilgili soruşturma raporları, Jahangir Tareen, Khusro Bakhtiar, Moonis Elahi ve Şerif kardeşler de dâhil olmak üzere iktidar seçkinlerinin maskesini düşürdü. Dahası, bir kez daha demokrasinin çirkin yüzü, kamu fonlarını zimmetine geçirmeleri için iktidardaki kapitalist elite yasal boşluklar sağladığını ortaya çıkardı. Raporlar, vergi mükelleflerine ait milyarlarca rupinin sübvansiyonlar adı altında mevcut ve önceki hükümetler yandaşı bireylere ve ailelere peşkeş çekildiğini ortaya koydu. Kapitalist demokrasi, insanları zalimleri temsilcileri olarak seçmeye zorlar. Sözde halkın refahı adına arzu ve kaprislerine göre kanun ve politika yapmaları için yasal yetkiler verilir. Ancak pratikte iktidar eliti, sadece kendi mali çıkarlarının temsilcisidir. İktidardaki görevleri sırasında devasa oranda zenginlik elde ederler. Yaygın yolsuzluğu örtbas etmek için kurbanlık koyun gibi bir kaç kişiyi harcarlar, kamu refahı için göstermelik önlemler alırlar.
Özündeki temel kusurunu kabul etmek yerine yolsuzluk fabrikası demokrasi, kazanılmış çıkarlarını korumak için her zaman insanları suçlu görür. Makul bir şekilde oy kullanmalarını ister. Ancak sözde yolsuzlukla mücadele ettiğini iddia eden ve temiz olduğunu söyleyen tabdeelee rejimi (değişim), tıpkı önceki hükümetlerin yaptığı gibi, tıpkı İmran Han’ın Medine Devleti sahtekârlığı ile sömürmesi gibi yandaşlarına finansal ayrıcalıklar tanımıştır. Kabinedeki Ekonomik Koordinasyon Komitesi, azalan yerel stoklara rağmen sadece şeker ihracatına izin vermekle kalmadı aynı zamanda sübvansiyonlar yoluyla şeker karteline ihracat teşvikinde bulundu, onlar için devlet hazinesini ardına kadar açtı, böylece aşırı pahalı fiyatlarla şeker alımı için kuyruğa girilmesine neden oldu. Kapitalist demokrasi ve yönetici seçkinleri, kendi kendini öldürmesi için tamamen tecrit edilmesi gereken yıkıcı bir virüs gibidir.
Hilafet, Halife, muavinler, yargı, cihat dairesi ve ümmet meclisi de dâhil olmak üzere on üç kurumdan oluşsa da kapris ve arzulara göre yasalar yapmak için yasama yetkisine sahip değillerdir. Demokrasinin aksine uygulanan yasalar, sadece ilahi metinler olan Kuran ve Sünnetten türetilir. Demokraside profesyonel politikacılar, yasa koyucuların çıkarlarına hizmet eden yasalarla milyarlar kazanmak için milyonlar harcarlar. Hilafette yargı ve ümmet meclisi, İslam temelinde Halife ve yardımcılarını muhasebe eder, Şeriata teslim olmaya zorlar. Nitekim bu, İslam tarihinde sabittir. Hilafetteki siyasi ortam, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e itaat odaklıdır. Hak dinin uygulanması ile bireysel ve toplumsal ihtiyaçlar güvence altına alınır. Korona virüs (COVİD-19) salgını, acı dolu onlarca yıllık kapitalist demokraside kamu refahının bir efsane olduğunu ortaya çıkardı. Şimdi Hilafetin görkemli yapısını, çökmekte olan kapitalist demokrasinin enkazı üzerine inşa etmenin tam zamanı. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ اِلَّا الضَّلَالُ فَاَنّـٰى تُصْرَفُوْنَ“Gerçeğin dışında sadece sapıklık vardır. Öyleyse nasıl olup da döndürülüyorsunuz?”[Yunus 32]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |