Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK–BA–2020–MB–TR–67 H. 2 Safer 1442
M. Cumartesi, 19 Eylül 2020

ABD Destekli FATF Yasasının Onaylanması, Hem Muhalefet Hem de İktidar Partilerinin ABD İçin Keklik Olduklarını Gösteriyor

12 Aralık 2012’de BBC’ye verdiği röportajda o zamanki ABD Büyükelçisi Richard Olson, Mayıs 2013’teki Pakistan seçimlerini kimin kazanacağı sorulduğunda, büyük bir öz güvenle “Atımız demokrasi.” yanıtını vermişti. Parlamento ortak oturumunda ABD destekli FATF yasasının onaylanması bu gerçeği bir kez daha kanıtladı. Muhalefetin bariz üstünlüğüne rağmen 30 üyesinin çekimser kalması yasanın engelsiz bir şekilde geçmesini sağladı. Bununla birlikte muhalefet, sanki insanların tek umuduymuş gibi hala acımasız yasaya muhalefetini sürdürüyor. On yıllardır ABD, Pakistan’daki diktatörlüğü desteklemektedir, çünkü daha önce bazı demokratik siyasi partiler, İngiltere’ye olan sadakatlerini sürdürdüler ve ABD’nin planlarına mani oldular. Ancak son yıllarda İngiltere, küresel gücünü ve yerel nüfuzunu kaybetmesi nedeniyle ABD, Pakistan’daki siyasi ortamı güdümü altına aldı. Hem hükümet hem de muhalefet partileri ABD için bir kekliktir. Şimdiyse hem demokrasi hem de diktatörlük Amerikan sömürgecilik madalyonunun iki yüzüdür. Hem sivil hem de askeri üstünlük Amerikan Rajının (sömürgecilik) birer yüzleridir. Sömürgeci bataklıktan kurtuluşumuzun anahtarı sadece Hilafettir. Ne Halife ne de ümmet meclisi, insan yapımı yasaya göre yasama yetkisine sahip değildir. Halife sadece Kur’an ve Sünnetten türetilen yasaları uygular.

Eğer FATF yasalarını onaylamazsak, Hindistan’ın bizi FATF Kara Listesine alacağı iddia edildi ve bu temele göre yasa kabul edildi. İleri sürülen bu argüman, Müşerref’in teslimiyetinin aynen devam ettiğini gösteriyor. Zira Müşerref, eğer Taliban’ı desteklemekten vazgeçmezsek ve eğer askeri üslerimizi ve hava koridorlarımızı ABD’ye açmazsak, bombardımanlar ile taş devrine döneceğimizi iddia etmişti. Müşerref, Keşmir sorununun yanı sıra Pakistan ekonomisi ve güvenliğini sağlama almanın tek yolunun “Önce Pakistan” olduğunu ileri sürmüştü. Ancak ABD’ye teslimiyeti ile Pakistan bombalar şehrine dönüştü. Onlarca intihar eylemi ve birkaç askeri operasyonda yetmiş binden fazla kişi hayatını kaybetti. Pakistan ekonomisi harap oldu, akut gaz ve elektrik sıkıntısı yaşandı, yaşanıyor. Mali kayıplar iki yüz milyar ABD dolarını aştı. ABD’nin Hindistan politikası uğruna Keşmir sorunu mezara gömüldü. Tüm bu kayıplara rağmen ABD’nin “daha fazlasını yap” mantrası devam ederken, mevcut yöneticiler yeni sömürgeci projelere boyun büküyorlar. Pakistan’ın siyasi ve askeri liderliği şu anda ABD’nin Afganistan savaşında kaybettiğini müzakere masasında kazanması için cebelleşiyor. FATF’YE gelince, bu sömürgeci planın talepleri için bir sınır yoktur, çünkü talepten sonra yeni talebi belirlemek için yeni hedefler konulacaktır. FATF, tarafsız olmaktan uzaktır, işgal altındaki Keşmir’i destekleyen cihatçı altyapıyı ortadan kaldırmak için sömürgeci bir araçtır. Camiler ve medreselerin bastırılmasını emrediyor. Buna rağmen FATF’nin arkasına saklanan Bajwa-İmran rejimi, Müslümanlara daha fazla zarar vermek için sömürgeci çıkarları güvence altına almakla meşgul.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, güç ehline açık ve net bir şekilde ifade ediyor ki sömürgeci uluslararası düzen altında köleliğimiz, kayıplarımız ve zilletimiz sadece daha da artacaktır. Sömürgeci güçler, diğer ulusların anlaşmazlıklarını çözmek için bu kurumları kurmuşlardır. Diğer halkları kültürel, askeri ve ekonomik olarak köleleştirmek için vardırlar. Ancak siz, bir akideye, yaratıcınız Allah’ın belirlediği ve Batı liberal düzenini parçalayabilecek bir yaşam biçimine sahipsiniz. İslam ümmeti Avrasya’nın doğal ve gerçek mirasçısıdır, bu yüzden bu sömürgeci düzeni ayaklarınızın altında çiğnemelisiniz. Bu uluslararası sömürgeci düzene boyun eğmeniz, yüce dinimizin ve asil ümmetimizin prestijine uygun değildir. Aksine size tüm dünyada tevhit bayrağını dalgalandırmak yaraşır. Hizb-ut Tahrir’e nusret vermek için hadi bir adım öne çıkın. Hizb, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin gölgesi altında sizi zaferden zafere taşıyacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ اِلَّا الضَّلَالُ فَاَنّـٰى تُصْرَفُوْنَ  “Artık haktan (ayrıldıktan) sonra sapıklıktan başka ne kalır? O halde nasıl (sapıklığa) döndürülüyorsunuz?”[Yunus 32]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER