Cumartesi, 30 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/02
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK–BA–2024–MB–TR–14 H. 21 Ramazan 1445
M. Pazar, 31 Mart 2024

Müslüman Orduları Yöneticileri Devirmeli, Hilafeti Kurmalı ve Gazze’yi Desteklemek İçin Harekete Geçmelidir

Müslümanların orduları Gazze’yi desteklemek için seferber olmalı ve böylece Gazze’yi destekleyen İslam ümmetinin yanında yer almalıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

الْمُسْلِمُونَكَرَجُلٍوَاحِدٍإِنْاشْتَكَىعَيْنُهُاشْتَكَىكُلُّهُ Müslümanlar tek bir vücut gibidir, bir gözü ağrıdı mı bütün organları bunu hissetmelidir” [Müslim] Gerçekten de Müslümanlar, birçok zorlukla karşılaşmalarına rağmen, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmışlardır. Yahudi varlığıyla iş yapan şirketleri sıkı bir şekilde boykot ederek milyarlarca dolar zarar etmelerine neden olmuşlardır. Gençler, işsizlikten mustarip olmalarına rağmen bu tür şirketlerin yüksek maaşlı iş tekliflerini reddetmiştir. Müslümanlar, sosyal medyadaki kısıtlamalara rağmen Gazzeli Müslümanların çektiği acılar hakkında farkındalık yaratmak için yorulmak bilmeden çalışmışlardır. Müslümanlar, karşı karşıya oldukları boğucu yoksulluğa rağmen Gazzeli Müslümanlara yardım etmek için çok büyük miktarda para toplamışlardır. İslam dünyasının dört bir yanında Müslümanlar, yöneticilerini protesto etmekte, zorbalıklarına, tehditlerine, haydutluklarına ve göz yaşartıcı gazlarına meydan okumaktadırlar. O halde Müslüman orduları, Gazze’ye desteklemek için Müslümanların yanında yer alması gerekmez mi?

Müslüman orduları, Yahudi varlığının yanında yer alan Müslümanların suçlu yöneticilerinin kökünü kazımak zorundadır. Müslümanların yöneticileri, üç milyondan fazla askere sahip olmalarına rağmen Gazze’yi destekleme görevlerini ihmal etmişlerdir ki bu suçtur. Daha da kötüsü, Gazze yakınındaki veya uzağındaki yöneticiler, Yahudi varlığının hayatta kalmasını sağlamak için hiçbir çabadan kaçınmamaktadırlar. Arap yöneticileri, Yahudilere tank ve savaş uçakları için yakıt sağlarken, ihanetlerini protesto eden Müslümanlara göz yaşartıcı gaz sıkmaktadırlar. Türkiye yöneticisi ise Siyonist düşmanla ticaret yapmaya devam etmekte ve gemilerle yiyecek göndermektedir. Pakistan yöneticilerine gelince, dünyanın en güçlü Müslüman ordusunun Yahudi varlığını yok etmesini engellerlerken, Filistin’in büyük bölümünü Yahudi işgaline teslim eden Amerika’nın “iki devletli çözümünü” desteklemektedirler. 23 Kasım 2023 tarihinde ISPR, PR-196/2023 nolu basın açıklamasında, genelkurmay başkanının “Pakistan’ın iki devletli çözümü destekleyen ilkeli duruşunu yinelemiştir.” ifadelerini kullanmıştır. O halde Müslüman orduları, suçlarının zirvesindeki bu yöneticilerin köklerini kazıması gerekmez mi?

Hilafeti yeniden tesis etmek Müslüman orduların boynunun borcudur. Hilafet Gazze ve Gazze dışındaki Müslümanların kalkanıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَاالْإِمَامُجُنَّةٌيُقَاتَلُمِنْوَرَائِهِوَيُتَّقَىبِهِ“İmam ancak bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Buhari] Nitekim Mübarek Toprak Filistin’i Ömer Faruk’un Raşidi Hilafeti fethetmiştir. Filistin’i işgalden kurtarmak için Selahaddin’in gönderen Hilafettir. 18 Mayıs 1901’de Siyonistlerin Filistin’de toprak satın alma girişimlerini reddeden II. Abdülhamid’in Hilafetidir. Halife II. Abdülhamid “Filistin topraklarının bir karışından bile vazgeçemem... Orası benim şahsi mülküm değildir… Bilakis İslâm Ümmetinin mülküdür... Ümmetim, oraları kanlarını dökerek kazanmış ve mahsuldar kılmıştır.” demiştir. Artık ümmet Hilafet kalkanına sahip değildir. Aksine Müslümanların düşmanları için kalkan ve Müslümanlara karşı kılıç olan yöneticilere sahiptir. O halde Müslüman orduları, Raşidi Hilafetin yeniden kurulması için nusret vermeleri gerekmez mi?

Ey Pakistan Müslümanları! Bu Ramazan, ordularımızdan Hilafeti yeniden kurmalarını ve Gazze için seferber olmalarını talep etmeliyiz. Her askeri yetkiliye, İslam’ın hakimiyetini yeniden tesis etmek için nusret veren savaşçıyı büyük bir mükafatın beklediğini hatırlatmalıyız. Onlara, Medine-i Münevvere’de İslami yönetimi tesis etmek için Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e nusret veren Sa’d bin Muaz’ı hatırlatmalıyız. Onlara Sa’d’ın cenazesinin neden hafif olduğunu hatırlatmalıyız.

مايمنعهأنيخفَّوقدهبطمنالملائكةكذاوكذالميهبطواقطقبليومهقدحملوامعكم  “Sahabe “Biz böyle kolay taşınan cenaze görmedik” dediler. Bunun üzerine Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem “melekler indi onu taşıyorlar. Sa’d cenazesine yetmiş bin melek indi. Şimdiye kadar yeryüzüne bu kadar bu kadar kalabalık halde inmemişlerdi”. buyurdu. (Tabakatı Sad) Onlara, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Sa’d’ın yaslı annesine verdiği şu müjdeyi hatırlatmalıyız:

لِيَرْقَأْ - لينقطع - دَمْعُكِ وَيَذْهَبْ حُزْنُكِ لِأَنَّ ابْنَكِ أَوَّلُ مَنْ ضَحِكَ اللَّهُ له وَاهْتَزَّ لَهُ الْعَرْشُ  “Gözyaşların dinsin, üzüntün bitsin. Çünkü senin oğlun, Allah’ı güldüren ve Onun arşını titreten kimselerin ilkidir.” [Taberani]

Ey Müslüman silahlı kuvvetleri! Sa’d bin Muaz’ın askerliğinden daha büyük bir askerlik hizmeti var mıdır? Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek için nusret vermiş, düşmanlarına karşı zafer kazanmış, cenazesini taşımak için melekler inmiştir. Allah, onun ruhunu kabzettiğinde gülümsemiş ve Allah’ın arşı sallanmıştır. Sa’d bin Muaz’ın Bedir Savaşı’nda Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e söylediği şu sözleri hatırlayın:

فوالذي بعثك، لو استعرضت بنا هذا البحر فخضته لخضناه معك، وما تخلَّف منا رجل واحد، وما نكره أن تلقى بنا عدونا غداً. إنا لصبر في الحرب، صدق في اللقاء لعل الله يريك منا ما تَقَرُّ به عينك، فسر بنا على بركة الله  “Sen’i hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Sen bize şu denizi gösterip içine dalsan, Sen’inle birlikte biz de dalarız, içimizden hiç kimse de geri kalmaz! Sen’in, yarın bizi düşmanımızla karşı karşıya getirmenden de hoşnutsuzluk duymayız. Savaşta sabır ve sebat göstermek; düşmanla karşılaşınca da sadâkatten ayrılmamak, bizim şiârımızdır. Umulur ki Allah, Sana bizden, gözünü aydın edecek şeyler gösterecektir! Haydi ya Rasûlullah, bizi Allah’ın bereketine doğru yürüt!” 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER