حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2015–MB–TR–21 |
H. 26 Receb 1436 M. Cuma, 15 May 2015 |
Seymour Hersh Makalesi Hainler Özgürce Dolaşırken Rahil-Navaz Rejimi, Samimi Hilafet Davetçilerini Hapse Atıyor, Rahatsız Ediyor, Kaçırıyor
11 Mayıs’ta tüm Pakistan medyası, dört yıl önce ABD’nin Usame bin Ladin’i öldürdüğünü bildirdiği Abottabad baskını ile ilgili Amerikalı gazeteci Seymour Hersh tarafından kaleme alınan ve bir makale yayınladı. Makale, General Keyâni ve General Paşa’nın ABD’nin kendi ülkelerine saldırısı sırasında sömürgeci efendilerine her türlü yardımda bulunarak kapsamlı işbirliği yaptıkları konusunda ayrıntı da veriyor. ABD baskınının başarıyla gerçekleşmesi için askeri işbirliği, istihbarat ve lojistik destek verdiklerinden, ABD deniz piyadelerinin çok iyi korunduklarından ve engelsiz bir operasyon yürüttüklerinden söz ediyor.
Ayrıca Abottabad baskını, ülkede Hizb-ut Tahrir ile mücadelenin yeni bir aşaması olarak tarihe geçmiştir. Hizb, Amerika ile gizli işbirliği yapan, İslam’a ve Müslümanlara karşı görevlerini ihmal eden siyasi ve askeri liderlik içindeki hainleri sert bir şekilde muhasebe ettiği için acımasızca saldırılara maruz kalmıştı. Gerçekten Hizb-ut Tahrir, Abottabad baskınından hemen sonra Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki samimi subaylara hitaben, General Keyâni ve General Paşa’nın ABD ile gizli işbirliğine ışık tutan güçlü bir bildiri yayınlamıştı. 7 Mayıs 2011 tarihli bildiride şöyle deniyordu:
“Ey Pakistan silahlı kuvvetlerinin samimi subayları! Şüphesiz bu, sizlerin suratına vurulmuş bir tokattır. Şayet sizler, bu arzı ve Müslüman halkını düşmandan korumak için Allah’a yemin eden, ancak hırsız efendilerinin bombalaması için evleri tespit eden ucuz casus rolü oynamalarının ardından yeminlerini bozan komutanlarınızla işbirliği yapmamış olsaydınız, kesinlikle İslami arza yönelik bu ihlal olmazdı.
İSAF Komutanı General Petraus ile General Keyâni arasında 25 Nisan 2011’de Şaklala hava üssünde olağandışı bir görüşme yapıldığını, aynı gece General Petraus’un telefon yoluyla Barack Obama başkanlığında Beyaz Saray ile kapalı bir oturum yaptığını, ertesi gün Pakistan ordusu koordinatörlüğüne bağlı büyük bir heyetin, Genelkurmay Başkanlığı Personeli üyesi olmayan Pakistan İstihbarat Başkanı Şüca Paşa’nın da katıldığı ve önceden kararlaştırılmayan bir toplantı yaptığını basında okuduğunuz halde damarlarınızdaki kanlarınız kaynamaz mı? Nitekim Barack Obama, Usame Bin Ladin’in öldürüldüğünü açıklarken, ”Gerekli tedbirleri almak için yeterli bilgiler elde ettikten sonra nihayet geçen hafta bir karara vardım ve Usame Bin Ladin’in yakalanmasına ve adaletin karşısına çıkarılmasına izin verdim” diyerek söz konusu telefon görüşmesini ima etmiştir.”
Hizb-ut Tahrir’in bu güçlü muhasebesi sonucunda askeri ve siyasi liderlik içindeki hainler derinden sarsılmışlardı. Hiçbiri bu hak söze yanıt veremedi. Dolayısıyla Hizbi hedef alarak harekete geçtiler. Dindar ve samimi politikacı olan, Paşa ve Keyâni’nin ihanetini açığa çıkarmak için en ön saflarda yer alan Hizb-ut Tahrir Pakistan’ın Resmi Sözcüsü Naveed Butt dâhil Pakistan genelinde bir dizi insanı kaçırdılar.
Geçtiğimiz 11 Mayıs’ta hükümet haydutları tarafından kaçırılmasının üzerinden tam üç yıl geçti ve nerede olduğu hâlâ bilinmiyor. Allah’tan ona ve ailesine sabır diliyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ, sağ salim onu ailesine teslim etsin ve ona zulmedenlerden onun öcünü alsın.
Hizb-ut Tahrir gençleri, zorbalar karşısında hak sözü söylemekten asla tereddüt etmeyeceklerine dair Rablerine söz verdiler. Müminler için izzet, zorbalar ve onların sömürgeci efendileri için zillet olan Allah’ın yardımı gelene dek bu sözlerine sadık kalacaklardır.
Hizb-ut Tahrir, Keyâni-Zerdari rejiminde olduğu gibi ABD’ye olan itaatkârlığı yüzünden Rahil-Navaz rejimini muhasebede de en ön cephede yer almaktadır. Bunun sonucunda onlarca üyesi tutuklandı. Hizbi susturmak için sahte suçlamalar üretildi. Bundan önce Keyâni-Zerdari rejiminde olduğu gibi İnşaAllah Rahil-Navaz rejimi de yaptığı zulümler karşısında Hizbi sabırlı ve kararlı bulacaktır. Hizb, onun İslam’a ve Müslümanlara karşı işlediği suçları ifşa etmeye devam edecektir.
Hizb-ut Tahrir’in, silahlı kuvvetler içindeki samimi subay ve politikacılara, düşünür ve ümmetin liderlerine tavsiyesi şudur ki, mevcut rejimin, İslam’a ve Müslümanlara karşı aynı, hatta belki de daha büyük yoğunlukta işlediği aynı suçlara sessiz kalırken, önceki rejim ve onun suçlarına karşı öfke kusmak, lanet okumak, muhasebe etmek ümmete pek yardımcı olmaz.
İslam, bize mevcut yöneticileri, yani Ulusal Eylem Planı kisvesi altında İslam’a karşı savaş başlatan Rahil-Navaz rejimini muhasebe etmeyi öneriyor.
Bu yüzden Hizb-ut Tahrir ile el ele verin. Bu yöneticileri ortadan kaldırmak ve ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için çalışarak Allah’ın rızasını kazanın. Hilafet, tüm suçluları cezalandıracak ve bu hainleri dünya âleme bir örnek abidesi kılacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
أفضل الجهاد كلمة عدل عند سلطان جائر
“Cihadın en efdal olanı, zorba hükümdar karşısında hak sözü söylemektir.” [Ebu Davud ve Tirmizi]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |