حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2015–MB–TR–23 |
H. 05 Şa’bân 1436 M. Cumartesi, 23 May 2015 |
Ulusal Eylem Planı Bir Amerikan Planıdır Rahil-Navaz Rejimi İslam'ı Bastırmak İçin Çürük Amerikan Politikasını Takip Ederek Kendi Sonunu Hızlandırıyor
Seymour Hersh tarafından yayımlanan makale kamuoyunda büyük sansasyon yaratmışken Pakistan’ın askeri liderliği içindeki hainler, Mayıs 2011 yılında Pakistan’ın askeri bölgesi Abbotabad’da gerçekleştirilen saldırıda aktif olarak Amerika ile işbirliği yaptıkları açığa çıktı. Böyle bir ortamda Washington, Abbotabad’da Usame bin Ladin’e düzenlenen operasyonun ortak operasyon olduğunu gösteren gizli belgeler üzerindeki gizliliği kaldırma karar aldı. Bu belgeler, bugün Amerika’nın İslam’a karşı olan savaşında koalisyon ortağı olan Pakistan liderliğinin ihanet boyutunu ortaya koyuyor. Amerika’nın Ulusal İstihbarat Direktörü Bürosu [ODNI], 20 Mayıs 2015’de “Bin Ladin’in okuduğu kitaplar” başlığı altında rafında duran kitapların listesini yayımladı ve “Aşırılık yanlısı ve terör grupları tarafından yayımlanan yayınlar” adı altında bir bölüm olduğu belirtildi. Amerikan Ulusal İstihbaratı, Hizb-ut Tahrir tarafından yayınlanan bazı “Hilafet yayınları” kitaplarını da bu bölümde zikretti. Bu belgeler daha yakından incelendiğinde, Amerika’nın İslam ve İslami siyasi fikir karşıtı şeytani gündemini net olarak ortaya koymaktadır.
Açıkça Kur’an ve Sünnetten istinbat edilen ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Sünnetinin İslam’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten “Hizb-ut Tahrir’in Albay Kaddafi’ye Müzekkeresi” kitapçığının sözde kütüphanedeki kitaplar arasında olduğu belirtildi. Kütüphane de İslam’ın bilimsel konulara ilişkin görüşünü, edebi, teşri, fikri ve siyasi metinler üzerinde düşünme biçimini ortaya koyan Hizb-ut Tahrir’in “Düşünce” kitabı da var. Ayrıca kütüphane de kapitalist ideolojiyi, onun insanların temel ihtiyaçlarını karşılamadaki başarısızlığını açıklayan ve İslam’ı bir alternatif olarak sunan Hizb-ut Tahrir’in “Borsa sarsıntısı, nedenleri ve şeri hükmü” kitapçığı da var. Yine yöneticileri muhasebe, cihadın farz, faizin de haram olduğu ile ilgili şeri hükümlere ilişkin kitap ve sünnetten çok sayıda şeri delil sunan “Hizb-ut Tahrir’den Müslümanlara sıcak bir çağrı “ kitapçığı da kütüphanedeki kitaplar arasındadır.
Öyle görünüyor ki Amerika, sünnete bağlılığı, İslami düşünce biçimini, İslami ekonomik çözümleri ve şeri hükümleri açıklamayı “şiddet yanlısı aşırılık” ve “terörizm” olarak addediyor! Peki ya Amerika’nın kutsal saydığı “ifade özgürlüğü” ne? Bu tür “özgürlük” sadece İslam’a hakaret edenler için mi geçerli? Bilinç ve farkındalık yaratarak İslam’ı savunanlar için geçerli değil mi?
Ancak Rahil-Navaz rejimi, Washington’a körü körüne itaat ederek Hizb-ut Tahrir / Pakistan gençlerine karşı açılan sayısız davada Hizb-ut Tahrir yayınlarını “nefrete teşvik eden yayınlar” olarak niteledi. Böyle yaparak Rahil-Navaz rejimi, Müslümanların yüzyıllar boyunca İslam’a bağlı oldukları, İslam uğruna savaştıkları ve İslami yönetim nedeniyle kökleşen derin İslami sevgi ve muhabbetin olduğu bir ülkede kendisini teşhir etmekte ve kuyusunu kazmaktadır. Rejimin Ulusal Eylem Planı, temelden çürüktür. Çünkü onun mimarı, Amerika’dır. Amerika, zalimlere boyun eğmeyen, aksine meydan okuyan Müslümanlar gerçeğini anlayamaz. Müslümanların imanı zalimlere başkaldırmayı, hatta onları mezara gömmeyi kendilerine emreder. İşte kâfirlerin, Hizb-ut Tahrir’e İslam dünyasındaki ajanları aracılığıyla baskı yapmak istemelerinin gizemi budur. Uygulanan zulümler, sadece Hizb’in itibarını, toplumda hatta Hilafetin kurulması için nusret verecek olan silahlı kuvvetler arasında bile Hizbin popülaritesini artırdı. Pakistan bugün bu gerçekten bir istisna değildir. Pakistanlı Müslümanlar, bir yandan rejimin şiddet tarafına meylettiğini görüyorlar. Çünkü rejim entelektüel olarak iflas etmiştir. Hilafetin farz olduğu ile ilgili Hizb-ut Tahrir’in sunduğu delilleri çürütmekten aciz. Öte yandan ise Müslümanlar, yoğun baskı, insanların zorba ve zalimane rejim karşısında artan korkularına rağmen Hizb-ut Tahrir gençlerinin eğilmeden dimdik hak için mücadele ettiklerini görüyorlar.
Kuşkusuz Amerika’nın İslam’ı zorla bastırma politikasını takip ederek Pakistan’ın liderliği içindeki hainler, rejiminin çöküşünü hızlandırıyorlar. Kibir, küstah, kaba ve “kovboy” Amerika’ya körü körüne sadakat, sonlarının gelmesini kurtaramayacak. Er ya da geç İslami yönetimle samimi liderlik tarafından değiştirilecekler. Amerika, sürekli hainlerden kırbaç ve baskı politikası doğrultusunda taleplerde bulunuyor. Bu da onların sonunu getirecek. O zaman onlar için tek bir gözyaşı dahi dökmeyecektir. Çünkü Amerika’nın sadakati ve dostluğu çıkarları nispetindedir. Çıkarlarını gerçekleştirmekte Washington ile müttefik olan aptallar için değil. Ümmete gelince, İslam için kıyama kalktıklarında yolda bir engel olarak duran bu aptal haydutlara bir damla bile gözyaşı dökmeyecektir. Çünkü düşmanları tarafından hançerlendiği yaralardan oluk oluk kanlar akarken ümmete sırtlarını döndüler, kaygısızca uykuya daldılar.
كَمْ تَرَكُوا مِنْ جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ وَزُرُوعٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ وَنَعْمَةٍ كَانُوا فِيهَا فَاكِهِينَ كَذَلِكَ وَأَوْرَثْنَاهَا قَوْمًا آخَرِينَ فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَاءُ وَالأَرْضُ وَمَا كَانُوا مُنظَرِين“Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar. Nice ekinler, nice güzel konaklar! Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler! İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık. Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.” [Duhan 25-29]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |