13 Ocak 2015’de, Başbakan Navaz Şerif başkanlığında Genelkurmay Başkanı General Rahil Şerif ve diğer üst düzey sivil ve askeri personelin katılımıyla ulusal güvenlik toplantısı yapıldı. Toplantı, Hindistan’ın sunduğu kanıtlardan hareketle soruşturma sürecinin hangi aşamaya geldiğini ele almak üzere yapıldı. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, “Pakistan hükümeti, Hindistan hükümeti ile istişare içinde Pathankot’a özel soruşturma ekibi yollamayı düşünüyor.” denildi. Açıklamanın devamında ise “Toplantıda terörle mücadele ve tamamen yok edilmesi doğrultusunda bu konuda Pakistan’ın Hindistan ile işbirliğini sürdürme kararı yinelendi” ifadeleri dile getirildi. Ne korkunçtur ki Pakistan’ın politik ve askeri liderlik içindeki hainler nedeniyle son on beş yıldır Amerika istediğini elde etmiştir. Pakistan, Hindistan’ı Amerika’nın bölgesel jandarması olarak kabul ediyor ve bu bağlamda Hindistan ile işbirliğini genişletiyor. 11 Eylül’den sonra Müşerref-Aziz rejimi, sonra Keyâni-Zerdari rejimi ve şimdi de Rahil-Navaz rejimi, Amerikan boyunduruğu altına girmelerini şu sözleriyle haklı göstermeye çalıştılar: “ABD tarafında yer almakla biz, Hindistan’ın bölgedeki hareketini kısıtlıyoruz. Değilse Amerikan yardımı olmadan Hindistan gibi bir düşmanla baş edemeyiz.” Ancak stratejik avantajlar için ileri sürülen gerekçe ne olursa olsun, son on beş yıl içinde Pakistan sürekli kaybetmiş, liderlik içindeki hainler nedeniyle de daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalınmıştır. Afganistan’da Pakistan yanlısı bir rejim kurmak yerine Pakistan karşıtı bir rejim kuruldu ve Hindistan’ın oraya ayak basması için bir fırsat verildi. Pakistan’ı milyarlarca dolarlık dış borç yükünden kurtarmak yerine daha fazla borç yüküne boğuldu. Müslümanların isteklerine göre Keşmir sorununu çözmek yerine Keşmir geri plana itildi. Tüm bunlar yeterli değilmiş gibi şimdi de siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler yüzünden nükleer silaha sahip Pakistan, “daha fazla yapmak” için Müslümanların en azılı düşmanı Hindistan devletinin emrine veriliyor. Rejim, kendi vatandaşlarına karşı bir saldırı başlattı. MI [askeri istihbarat], ISI [İstihbarat Teşkilatı], IB [İstihbarat Bürosu] ve polis yetkililerinden oluşan özel soruşturma komitesi kurdu. Komite, Hindistan’ı ziyaret edecek ve Hindistan devletinin güvenliğini sağlayacak eylemler önerecektir.

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Siyasi ve askeri liderlik içindeki hainlerin, Hindistan önünde dize geldiklerini gördüğünüzde kanınız kaynamıyor mu?

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! En azılı düşmanınızın emirlerini yerine getirmek için atanmanızı nasıl sineye çekebiliyorsunuz? Gücünüzün, düşmanı güçlendirmek için kullanılacağını nasıl kabul edebiliyorsunuz? Hindistan devletinin acımasız askerlerini takip etmek yerine o devlete düşman olanları takip etmeyi nasıl onurunuza yedirebiliyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin canciğer Müslüman kardeşlerinizdir. Müslüman kardeşlerinizle olan İslam kardeşliği bağı, Hindistan devletini güçlendirmek için feda edilecek mi? Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın size sunduğu fırsatı kucaklamak istemez misiniz? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Hindistan’ı fethedecek orduların cennete gireceğini müjdeledi.

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler yerlerinde kaldığı ve demokrasi de uygulandığı sürece biz, en azılı düşmanlarımız önünde her zaman aşağılanacağız. Müslüman toprakları kurtarmak için yapılan cihat, şimdi “terörizm” olarak görülüyor. Cihat, Pakistan silahlı kuvvetlerinin sloganıdır. Bunun yerine siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, kâfirlerin işgaline karşı cihat eden Afganistan ve Keşmir’deki Müslümanlar ile savaşmak için bastırıyorlar.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Şu an ne için bekliyorsunuz? Harekete geçmek için illa Hint askerlerinin Pakistan topraklarına ayak basması mı gerekiyor? Unutmayın ki siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, efendileri Amerika’yı memnun etmek için her seviyeye inebilirler. Bu nedenle ya şimdi hem bu dünyada hem de ahirette zafere ulaşırsınız ya da bir takım dünyalık zevkler için hem bu dünyada hem de ahirette rezil rüsva olursunuz. Allah ve Rasûlü sevgisi, siyasi ve askeri liderlik içindeki hainlerin kökünü kazımayı gerektirir. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ki Halife, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine nail olma fırsatını size versin.

يٰأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ حَرِّضِ ٱلْمُؤْمِنِينَ عَلَى ٱلْقِتَالِ إِن يَكُن مِّنكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ يَغْلِبُواْ مِئَتَيْنِ وَإِن يَكُنْ مِّنكُمْ مِّئَةٌ يَغْلِبُوۤاْ أَلْفاً مِّنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لاَّ يَفْقَهُونَ“Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.” ^{[Enfal 65]}