14 Haziran 2016’da ABD, Afganistan ve Pakistan’a bir çağrıda bulunarak Torkham sınırında çıkan gerginlikleri barışçıl yolla gidermelerini istedi. Sınırda taraflar birbirlerine karşılıklı ateş açtılar ve mübarek Ramazan ayında Müslümanın tertemiz kanını akıttılar. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby günlük düzenlenen basın toplantısında, “Tüm gerginlikleri çok yakından takip ediyoruz” dedi ve ABD’li yetkililerin her iki tarafla da temas halinde olduklarını söyledi. Ertesi gün Pakistan ve Afganistan yönetimi, resmen Torkham’da ateşkes üzerinde anlaştıklarını açıkladı. Her iki sınır tarafında da beyaz bayraklar göndere çekildi.

Uyanık bir Müslüman için ABD’nin sınır gerginliklerini yakından takip etmesi, ABD’li yetkililerin her iki taraf ile de temas halinde olması hiç de sürpriz değildir. Aslında Washington’daki efendileri rehberliğinde Durand Hattının bir tarafında Rahil-Navaz rejimi, diğer tarafta da Eşref Gani rejimi, ABD’nin böl ve yönet planını uygulamak için söz dalaşı, zaman zaman da fiziksel çatışmalara giriyor. Müslümanı Müslümana karşı kışkırtmak ve güçlerini bölmek, bugün ancak Afganistan’ın yeraltı ve doğal kaynaklarında gözü olan baskın sömürgeci güce yarar sağlar. Böylece günümüzün neo-sömürgeci gücü ABD, İngiliz emperyalizmi ve dünkü Sovyet Rusya’sının akıbetine maruz kalmak istemiyor. Bu nedenle Pakistan ve Afgan rejimleri, sınır idaresi ve kontrolü bahanesiyle Afganistan’da ABD askerlerini korumak için siper oluyorlar. Bu aşağılık hainler, sınırın her iki tarafında da ABD askerlerinin ülkede yerleşmesi önünde duran Müslüman kabilelerin direnişine karşı korkak Amerikan Haçlılarına kalkan görevi görüyorlar. 

Ayrıca Müslümanların bölünmüşlüğü, ABD’nin bölgedeki planına göre Hindistan’ın egemen bölgesel güç olarak yükselişine olanak sağlar. Hindistan’ın yükselişi bölgedeki tüm Müslümanlar için çok daha tehlikelidir. Müslümanların dertleri ile dertlenenler, Hindistan Başbakan Narendra Modi’nin Aralık 2015’de Afganistan’ın yeni parlamento binası ve 4 Haziran 2016’da da Batı Herat kentinde bir barajın açılışını yaptığını bilirler. Her iki inşaatın finansörü de Hindistan’dır! Bunun yanı sıra Mayıs 2016 yılında Modi ve Gani, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile birlikte Chabahar limanını modernize etmek için ortaklık kurdular. Bu liman, Doğu Chabahar’a 170 km uzaklıkta Çin destekli Pakistan limanına rakip olacaktır. Bu yüzden Pakistan içindeki milliyetçi tutkular, Pakistan karşıtlığı, Hindistan yanlılığı olumsuz Afgan milliyetçi duyguları tetikleyecektir. Bunun sonucunda Afganistan’da Hindistan’ın nüfuzu artacak ve kardeşlik duyguları zayıflayacaktır. 

Müslüman toprakların parçalanması, sadece düşmanların işine yarar. Toprakların bölünmesi, Müslümanların güçlenmesi için büyük bir kayıptır. Bununla dünya ve bölgesel güçlerce gıptayla bakılan muazzam kolektif kaynaklar param parça edilmektedir. Pakistan ve Afganistan yöneticileri, milliyetçilik fitnesini körüklüyor. Bu yüzden kardeşler birbirleriyle savaşıyor ve bölge Müslümanlarının dikkatleri Amerikan varlığından sapıyor. Her zaman Müslümanlar, Washington ve onun İslam dünyasındaki yardakçılarının zehirli bölünme taktiklerinden çok ıstırap çektiler. Bölünme yüzünden düşmanları karşısında zafiyete düştüler. Raşidi Hilafet Devleti altında tek bir ümmet olmayı emreden İslam’ın birlik buyruğunu terk ettiler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَة “Gerçekten, müminler kardeştir.” ^{[Hucurat 10]} Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem İslam’ı terk ettiğimizde zayıflayacağımıza dair bizi uyardı.

يُوشِكُ الأُمَمُ أنْ تَدَاعَى عَليْكُم كَمَا تَدَاعَى الأكَلَةُ إلَى قَصْعَتِهَافقالَ قَائِلٌ: وَمِنْ قِلّةٍ نَحْنُ يَوْمَئِذٍ؟ قالَ: بَلْ أنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ، وَلَكِنّكُمْ غُثَاءُ كَغُثَاءِ السّيْلِ، وَلَيَنْزِعَنّ اللّهُ مِنْ صُدُورِ عَدُوكُمْ المَهَابَةَ مِنْكُمْ، وَلَيَقْذِفَنّ اللّهُ في قُلُوبِكُم الَوَهْنَ فقالَ قَائِلٌ: يَا رَسُولَ الله  وَمَا الْوَهْنُ؟ قالَ: حُبّ الدّنْيَا وَكَرَاهِيَةُ المَوْتِ “Bir zaman gelecek, hayvanların yiyeceklere üşüştüğü gibi, diğer milletler üzerinize üşüşeceklerdir. Denildi ki, “Bizim azlığımızdan mı Ya Rasûlullah?” Buyurdu ki; “Hayır! Aksine çok olacaksınız ancak sele kapılan çer çöp gibi olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu çıkarıp ve yine sizin kalbinize veheni salacaktır.’’ Denildi ki; “Vehen nedir?’’ Buyurdu ki; “Dünya sevgisi, ölüm korkusu.” ^{[Ebu Davud]}

Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki subayları Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak için hemen nusret vererek hainlerin bozgunculuğunu ortadan kaldırmaya davet ediyor. Ki böylece ayrılık tohumları bitsin, Müslümanlar zalimlere karşı yekvücut olsun. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنْتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنْتُمْ عَلَىٰ شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَأَنْقَذَكُمْ مِنْهَا كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ  “Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.”^{[Ali İmran 103]}