حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2017–MB–TR–05 |
H. 27 Rabi’-ul Âhir 1438 M. Salı, 31 Ocak 2017 |
Hizb-ut Tahrir’e Zulmü Sonlandırın Pakistan Rejimi, Hilafet Çağrısını Acımasızca Bastırarak Trump’ın Haçlı Seferine Olan Sadakatini Perçinliyor
Bu hafta ABD yeni Başkanı Donald Trump, İslam ve Müslümanlara karşı Haçlı Seferine olan sadakatini yeniden teyit ederken, Pakistan yöneticileri de Nübüvvet metodu üzere Hilafet savunucularına karşı acımasız ve pervasızca saldırılarına devam ettiler. 39 yaşındaki saygın bir öğretim görevlisi ve üç çocuk babası olan Kamran Şeyh, kefaletle serbest bırakıldıktan sonra cezaevinden çıkıp arabada bekleyen ailesine doğru yürürken hükümetin haydutları tarafından zorla tutuklanmıştır. Bu, akıllı, çalışkan ve naif biri olan Kamran Şeyh’e karşı işlenen insan hakları ihlallerinden sadece biridir. Daha önce Kamran, hükümetin gizli ajanları tarafından 9 Şubat 2016 tarihinde aylarca kaçırılmıştı. Bu süre içinde şiddetli dayak ve açlık dâhil ağır işkencelere maruz kalmıştı. Ardından yargıya teslim edilip kefaletle serbest bırakıldıktan sonra Kamran, yeniden tutuklanmıştı. İkinci kez tekrar kefaletle serbest kaldıktan sonra tam cezaevinden çıkarken yine tutuklanmıştır. Bu zulümler yanı sıra Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti Resmi Sözcüsü Naveed Butt, 11 Mayıs 2012 tarihinden beri kayıptır. Dahası, onlarca Hizb-ut Tahrir genci hapse tıkılarak işkenceye maruz kalmaktadır. Oysa işkence, Washington’un talimatıyla Müşerref döneminde yasaklanmıştı.
Bir Müslümanı bırakın herhangi bir insana yapılan böyle insafsız eylemleri hiçbir adil gözlemcinin midesi kaldırmaz. Çünkü bu eylemler, ahlaktan yoksundur. Hâlbuki ahlak, amacı insanlığa hizmet olan güvenlik birimlerinin ziynetidir. Zaten bu zulümler, İslam’ın Müslümanların kalplerinde yeşerttiği yüce değerlerden tamamen yoksundur. Ahlak yoksunu rejimin barbarlığı doruk noktadadır. Öyle ki insan olarak insanlık onuruna saygı duyan insani değerlerden bile yoksundur. Bırakın müminlerin onuruna saygı duyan yüce İslam değerlerine saygı duymasını. Hizb-ut Tahrir gençlerine yapılanlara ne demeli. Onlar, Amerikan ulusu dâhil insanlığı zulmün karanlıklarından, küstah ve açgözlü kapitalizmden kurtarmak ve İslam adaletinin aydınlığına çıkarmak için İslam ümmetinin kalkınması uğrunda mücadele eden kimselerdir. Allah’ın dininin koruyucularıdır. Bu acımasız rejim ve Washington’daki efendilerinin bu ümmetin samimi evlatlarına yönelik baskı ve zulüm politikasının amacı, Müslümanlar dâhil bütün insanlığın İslam’ın aydınlık ve adaletine ulaşmasını önlemektir. Gerçekten bu, basiret ve feraset sahibi biri için acı ve elem vericidir.
Başarısız rejim, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın hukuku dışında Pakistan’da hukuk diye bir şey olmadığını kabul etmiştir. Çünkü İslam adına kurulan bir devlette zorla İslam’ın bastırılması sömürgecilerin bir talebidir. Rejim, zalim İngiliz Raj işgalinin uzun zamandır ölü ruhunu diriltmek istediğini kabul etmiştir. İşgal sırasında tek arzusu bu saf topraklarda İslam isteyen Müslümanlar, yargı ve polis yoluyla zorla bastırılıyordu. Washington’daki efendilerini razı etmek için kendini kaybeden rejim, İslam’a bağlı samimi Müslümanları incitenlere yönelik Allah’ın tehdit ve uyarısına bile kulak asmamaktadır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ “Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tövbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır.” [Buruc 10 ]
Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, rejim ve Washington’daki efendilerine şunu temin eder ki Hizbin yürüyüşü yavaşlamayacak ya da zulme boyun eğmeyecektir. Trump yönetimi ve onun İslam dünyasındaki kapı kulları, samimi ve kararlı Müslümanları asla hafife almamalıdır. Çünkü müminler sadece Allah’tan korkar ve hakkın tarafında olduğunu bilirler. Kapsam ve büyüklüğü ne olursa olsun zulmün üstesinden gelmek ve Allah’ın vaat ettiği yardıma ulaşmak için kendilerini feda edeceklerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
الَّذِينَ قَالَ لَهُمْ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَانًا وَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ “Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler.” [Ali İmran 173]
- Basın Açıklamasının Kaydı -
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |