Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD–BA–2020–RS–TR–74 H. 5 Cumâde’l Ûlâ 1442
M. Pazar, 20 Aralık 2020

Değerli Kardeşim, El Ahram El Yevm Gazetesi “Safar El Kavafi” Sütunu Yazarı Muhammed Abdullah Yakup

Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

05 Cumade’l Ûlâ 1442 / 20 Aralık 2020 Pazar günkü 2945 sayılı El Ahram El Yevm gazetesi “Safar El Kavafi “ sütununuzda yer alan “Hizb-ut Tahrir terör listesinden çıkarılmamızı istemiyor.” yazınıza yanıt olarak diyoruz ki:

Birincisi: Hizb-ut Tahrir’in yayınlarına göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı çok teşekkür ederiz. Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti’nin “Geçiş Hükümeti, Başarısızlığını Histerik Bir Sevinçle Kamufle Ediyor, Eksik Amerikan Kararının Bedeli, İslam’la Mücadele ve Yahudi Varlığı İle Normalleşmedir” başlıklı bildirisini sütununuzda eksiksiz yayınlamanızdan ötürü de ayrıca teşekkür ediyoruz.

İkincisi: Dediniz ki: “İmkânsızı arayan Hizbin Sözcüsü Üstat Ebu Halil’e, tüm Sudan’ın aç ve hasta olduğunu söylüyoruz. Bu haksız yaptırımlar yüzünden neredeyse ölecekler. Eki kolu bağlı bu halkın iyi bir yaşam sürmesini istemez misiniz ey sevgili üstat? Açlığın küfür olduğunu biliyor musunuz?” Bu ifade hakikat ve gerçeklik ile çelişiyor. Çünkü biz imkânsızı aramıyoruz. Hilafet bir realitedir, on üç asırdan fazla bir süre dünyada iyilik ve adaleti tesis etti. Günümüzdeki ceberut diktatörlükten sonra tekrar geri dönecektir. İnsanlar, gölgesinde aç kalacak, hasta olacaklardır. Sadık ve Masduk SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً، فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا. ثُمّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Daha sonra ceberut bir saltanat olur, o da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır. “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” [Ahmed] Elinden bir şey gelmeyen bu halkın iyi bir yaşam sürmesini istememek meselesine gelince, bil ki, bu Müslüman halk, sadece Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti tarafından uygulanacak İslam hükümlerinin gölgesi altında iyi bir yaşam sürecektir. Yüce Mevla’mız söyle buyurmadı mı?

فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى “Benim yoluma uyan ne sapar ve ne de bedbaht olur.” [Taha 123] Yine Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmadı mı?

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ “O ülkelerin halkı iman etseler ve sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık.” [Araf 96] Ülke ve halkın yoksulluğunun ve hastalıkların sebebi, sömürgeci kâfir Batı bağımlılığıdır, Sudan’ın zenginliğine, yeraltı ve yerüstü zenginliklerine rağmen çözüm için ona yalvarmaktır. Fakat Ruveybida yöneticilerinin ajanlığı ve yüce İslam hükümlerini dışlamaları nedeniyle kâfir Batı, zenginliklerimizi yağmalamıştır.

Üçüncüsü: “Hizb-ut Tahrir ne istiyor? Bu kutlu devrimin başlangıcından bu yana iyi tek bir söylemde bulunmamıştır” sözünüze gelince, Allah Subhânehu ve Teâlâ müminlere şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلاً سَدِيداً “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun” [Tevbe 119] Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ، وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْراً أَوْ لِيَصْمُتْ “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır konuşsun ya da sussun.” Dosdoğru söz, Allah’ın Kitabına ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Sünnetine dayalı sözdür, kaprislere ya da kâfir Batı uygarlığına uygun sözler değildir. Bu kritere göre sadece Hizb-ut Tahrir hayır konuşuyor. Heva sahipleri, bukalemunlar ve kâfir Batı uygarlığı savunucuları ise sadece yanlış ve batıl sözler söylerler. Bu yazınızla partiye haksızlık ettiniz. Eğer Hizb-ut Tahrir hayır konuşmuyorsa, peki o zaman kim hayır konuşuyor ey kardeşim? İyilik, Allah’ın metodunu takip etmek ve Hizb-ut Tahrir’in çağrıda bulunduğu Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti altında hükümlerini uygulamak mıdır? Yoksa batılı kutlamamızı veya çoğu sapıkların yaptığı gibi batılın dalkavukluğunu mu yapmamızı istiyorsun?

Hizb-ut Tahrir, iyiliğe çağırır, iyiliği emreder ve insanlara marufu buyurur. Ümmet için Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in getirdiklerinden başka kurtuluş ve iyilik yoktur. Tek kurtuluş Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e bağlanmaktır. Nitekim Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجاً مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيماً “Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar” [Nisa 65]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER