حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD–BA–2020–KRS–TR–08 |
H. 12 Cumâde’l Ûlâ 1442 M. Pazar, 27 Aralık 2020 |
“Sudan Kadınlar Birliği” Blokunun Laiklik Duruşu, Sudan’ın Özgür Kadınlarını Temsil Etmez
Kuzey Halk Hareketi Kadınları, Sudan Feminist İttifakı, Sudan Feminist Birliği ve Değişim İçin Sudan Kadınları, yaptıkları ortak açıklamada, “Sudan Kadınlar Birliği” blokunun kurulduğunu ifade eden bir deklarasyon yayınladı. 26 Aralık’ta “Sudan Tribune” gazetesinin ele geçirdiği deklarasyona göre: “Sudan’da kapsamlı ve adil bir barış, yalnızca Sudan sorununun köklerini ele almakla sağlanacaktır. Laiklik ve dinin devletten ayrılması tarafında yer alıyoruz. Devlet, tüm vatandaşlara eşit davranmalı, kültür, din, kimlik, ırk ve cinsiyet temelinde ayrım yapmamalıdır.” Kadınları bloku, Sudan hükümetini kadın meselelerinde uluslararası antlaşmalara ve sözleşmelere bağlanmaya çağırdı.
Her ne kadar Sudan Kadınlar Birliği, kendisini geniş bir feminist organ olarak tanımlasa da ve Sudanlı kadınların önünde duran engellerle yüzleşmek için kadınların yeteneklerini organize edeceğini belirtse de, sadece dinin devletten ayrılmasını önemsiyor. Deklarasyonda bir kelimeyle bile olsa Sudan’da kadınların yaşadığı yaşam zorluklarına, her alanda görülen kötüleşmeye değinilmedi. Hamduk ve El Hilo’nun, dinin devletten ayrılması konulu gerçekleştirdiği bir dizi toplantısı sonrasında 4 Eylül 2020’de imzaladıkları ortak deklarasyonun ardından bu kadınların sesleri duyuldu, cesaretlendiler.
Peki, Sudan’ın sorunu nedir? Dinin varlığı ve insanların yaşamına egemen olması mı? Bu yüzden mi sorunların sebebi olarak görüp dini devletten ayırmak için çalışıyoruz? Yoksa sorun, bölgeselcilik bakış mı? Laiklik, sömürgeci Batı yapımıdır. Batı ülkemizi işgal ettiğinde bize laiklik kisvesini giydirdi, sistem ve yasalarını dayattı, güvendiği belirli yönetici grubu, bu sefil koşulları korumakla görevlendirdi. Bu yönetici elit, reforma, ilerlemeye veya büyümeye savaş açtı, İslam’ın tek bağ olmasını engelledi. Ümmetin, siyaset, ekonomi ve sosyal ilişkiler açısından İslam dışında hiçbir kimliği, aidatı ve bağı olmayan tek bir Müslüman ümmet olarak yeniden doğmasını önledi. Fakat herkes, laikliğin adaletsizliğini, zulmünü, yoksulluğunu, sefaletini ve toplumun geniş kesimini marjinalleştirmesini gözleriyle görüyor. Buna karşılık küstah, ayrıcalıklı ve lüks içinde yaşayan bir sınıf söz konusu. Adaletsizlik, bazen kahredici bir noktasına ulaşabiliyor. Dini, etnik veya küçük kültürel gruplar söz konusu olduğunda açığa çıkıyor ve bazen kanun koyucu kisvesinde görünüyor. Bu, bazı laik toplumlarda meydana gelen istisnai bir durum değildir. Aksine entelektüel ve inançsal kökleri olan bir olgudur. Yokluğu, bu toplumlarda ve peşinden gidenlerde alışılmadık bir durumdur. İnsanın aklı ve ruhu ne kadar yükselirse yükselsin, Allah’ın yarattığı zihinsel kapasitesine göre hükümler verir, kanaatler ve kriterler benimser. İnsan, laikliğin yaptığı gibi, yasamayı akla ait kıldığında, o zaman toplum yasa koyucularının çoğunluğunun insafına kalır. Duyularının altına girmeyen şeyleri algılayamadıkları için insanın faydasına olacak kanun yapamazlar. Dolayısıyla kaprislerine göre hüküm verirler.
Blokun imzalama çağrısında bulunduğu laiklik menşeli uluslararası anlaşmalara gelince, Batı toplumlarındaki ahlaki çürümenin başlıca nedenidir. Toplumları ahlaken çökmüştür, cinsiyet ve köle ticareti egemendir, çıkar ve maddi fayda, toplum ilişkilerinde hâkim ve baskındır. Onlara göre yalan, dolandırıcılık, aldatma, kandırma, ikiyüzlülük ve ihanet kabul edilebilir ve maddi çıkara erişim uğrunda kazançlı niteliklerdir. Batı ülkelerindeki toplumlar, insani, ahlaki ve manevi değerlerden yoksundur. Buna karşılık toplumsal ilişkilerinde maddi değerler baskın ve egemendir. Dinin devletten ayrılmasına çağıran bu feminist blok, Sudan’ın özgür Müslüman kadınlarının kanaatlerini yansıtmaz. Kördür, çözümler sunmaz, Batının çürük ve zehirli kavramlarını ülkemizde yerleştirmeye çabalıyor.
Ey Sudan’ın özgür kadınları! Sizi Allah’ın Şeriatını hâkim kılmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışmaya çağırıyoruz. Allah’ın davetçisine yanıt verin ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için birlikte çalışın.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |