Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SDu2013BAu20132012u2013HRSu2013TRu20130020 H. 23 Şevvâl 1433
M. Pazartesi, 10 Eylül 2012

-Basın Açıklaması- Sudan'daki En Hayırlı Davet Taşıyıcılarından Ayaklanan Şam Özgürlerine Bir Mektup

Her sabah akşam bizlere, Suriye'de durmak bilmeyen şehitlerin, kaybolanların, mültecilerin, yıkımların ve tahribatların arttığı haberleri gelmektedir... Nitekim onurlu ayaklanma yerinde, cinsiyete göre 2446 kadının, 27527 erkeğin şehit olduğu ve hatta 04.09 günü toplam sayının 29973 olduğu ve Lübnan, Türkiye ve Ürdün'de yaşamın minimum gereksinimlerinin bile bulunmadığı mülteci kamplarının sayısının binlere ulaştığı zikredilmektedir. Dahası Ürdün'de, asrın Firavunu Beşar Esad'tan kaçan mülteciler yeryüzünün haşaratlarının kurbanı olmuşlardır. Bundan daha kötüsü ise Ürdün Kralı'nın, el-Zaateri Kampı'nda bulunanlardan bir kısmının ayrılması ve onlardan geriye kalanlarının da kamptan çıkmaması ve bir güvenlik izni olmaksızın da ziyaretlerin yasaklanması gerektiği şeklindeki kararı olmuştur. Ürdün'de Yahudilerin hayat nedenleri uzatılırken işte bunlar meydana gelmektedir.

Amerika, Rusya ve Çin'in olduğu kafir düşmanların ipiyle kanlarımızı yalayan Müslümanların yöneticileri, Müslümanların yöneticilerinin ihaneti ve Müslümanların ordularının Suriye'deki halkımıza destek verme hususundaki ihmalkarlığı artık uzak olsunlar!

Sudan'da davet taşıyıcıları olarak bizler, Suriye'deki kardeşlerimize deriz ki; Vallahi sizlerin acısı bizim acımız, sizlerin yarası bizim yaramız ve sizlerin kaybı da bizim kaybımızdır. Dolayısıyla sizlere, Suriye el-Massa Gazetesi'nin 24. Haziran 2012 günü aktardığına göre Sudan Dışişleri Bakanı'nın Avusturya Die Brise Gazetesi'ne, Sudan'ın Suriye'nin işlerine müdahalede bulunmayı reddettiğini, onu diyaloga ve siyasî çözüme tabi olmaya davet ettiğini ve muhtelif tarafların krize dönük barışçık bir çözüm üzerinde durduklarını vurguladığı sözlerinin, evet tüm bunların bizleri temsil etmediğini vurgularız. Zira o, insanlara haksızlık eden ve sadece insanlara değil taşlara ve ağaçlara bile eziyet eden bir rejim olan zalim yönetiminde kalabilmesi için mücrim Beşar Esad'a nasihatler ve direktifler gönderen hükümetini temsil etmektedir.

Bu asırdaki yöneticiler tek bir millet olup Allah'ın indirdikleriyle hükmetmedikleri sürece bir rejimin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Dolayısıyla bizler, zulüm, katliam ve komplodan başka bir şey beklememekteyiz. Nitekim General Muhammed ed-Dabi ile onun meşum misyonunun, ülkenize dönük yapmış olduklarına ve onun kanlarınız ile fedakarlıklarınız üzerinden yalancı şahitliğe sürüklenmesine gelince; bunun günahı çok büyük olup bizler de bundan dolayı tiksinti duymaktayız.

Şam'daki kardeşlerimiz: Sudan'da bizler, Suriye kasabı Esad ile birlikte suç ortaklığı yapanların söylediklerinden ve yaptıklarından beriyiz. -Vallahi Allah biliyor ya- bizler sizlerdeniz ve sizlere dokunan bizlere de dokunduğu gibi yaralarımız da tektir. Zira Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ"Muhakkak ki müminler kardeştirler." [Hucurat 9]

Ve Resulümüz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'de şöyle buyurmaktadır:

مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ شَيْءٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى "Birbirlerine karşı sevgide, birbirlerine karşı şefkatte ve merhamette müminlerin misali, bir vücudun misali gibidir. (O vücudun) organlarından biri şikayetlendiği zaman, vücudun diğer (organları) birbirlerini uykusuzluk ve ateş ile (o acıya ortak olmaya) çağırırlar."

Subhânehu'dan; fedakarlıklarınızı kabul etmesini, sizleri genişliği yeryüzü ve gökyüzü kadar olan cennetiyle ödüllendirmesini, üzerinize mümin kullarına vaat etmiş olduğu nusretini indirmesini niyaz ediyoruz. Dolayısıyla kurtuluş, azim İslam ideolojisi Raşidi Hilafet Devleti altında tatbik edildiğinde olacaktır. İşte bu mektubumuz bizlerden, ne kadar engeller olursa olsun Hilafet'i kurmak için sizlerle birlikte çalışacağımıza dair bir vaattir. Zira Hilafet, gerek sizler gerekse hem Allahuteala'nın izniyle gelmekte olan Hilafet'in hem de tüm İslam ümmetinin ayaklanmasının olduğu sadece Allah adına olan mübarek ayaklanmanız için bir nusret olacaktır. Çünkü ümmetin bütün krizlerini çözmeyi ve onu, ister bizlere emreden kralların düşmanlığından olsun isterse temsilcinin güçlü olduğu ve kafirin de zulmedip küstahlaştığı bir zamanda bizlere saldıranları uzaklaştırmada olsun tüm despotların tasallutundan kamil bir şekilde kurtarmayı garanti edecek olan bizzat Hilafet'tir. Dolayısıyla insanlar zulümden kurtulmadan ve haklar sindirilmeden önce uzak yakın herkesin yardım talep etmek için kendisine başvuracağı yer Hilafet olacaktır. Zira insanları, kula kul olmaktan insanların Rabbine kulluk etmeye, dinlerin zulmünden İslam'ın adaletine ve dünyanın sıkıntısından dünyanın ve ahiretin mutluluğuna kavuşturacak olan odur. Nitekim refahı, güvenliği, istikrarı ve saadeti garantileyecek olan da Hilafet'tir. Yoksa bu olmaksızın, Müslümanlar olmamız vasfıyla sadece bizler değil bilakis tüm dünya, birbirlerinin karanlıkları içerisinde devam edip gidecektir.

 

Hak, Allah için nefislerini satanlara muhtaçtır

Gecelerin sonları zifiri karanlık olduğunda da şafak vakti yakınlaşır

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER