Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti tarafından "Ekmek ve Akaryakıt Krizlerinin Tekrarlanması ve Devam Etmesi Hükümetin Sorunların Çözümündeki Başarısızlığını Teyit Etmektedir" başlıklı bildirinin dağıtılmasının ardından güvenlik güçleri, Sudan'da bazı şehirlerde Hizb-ut Tahrir'in gençlerinden bir grubu tutukladı.

• Omdurman: 1- Abdülvehhab Muhammed 2- Abdülkadir Kasem Seyyid 3- Ebu Bekir Muhammed el-Sayer 4- Babiker el-Mehdi. Bunlar, daha sonra serbest bırakıldılar.
• Kadarif: 1- Usama Abdülaziz 2- el-Mahi Abidin 3- Osman Süleyman. Bu basın açıklaması yazılana kadar daha hâlâ tutuklu idiler.
• Hartum: Muhammed el-Umde. Daha sonra serbest bırakıldı.
• Cebel Evliyâ: Muhammed Abbas. Daha sonra serbest bırakıldı.
• Wad Medani: er-Rifai Abdu Mura. Daha sonra serbest bırakıldı.
• El-Ebyad: Faysal Mekkî. Bu basın açıklaması yazılana kadar daha hâlâ tutuklu idi.
• Ayrıca geçen Çarşamba günü güvenlik güçleri, Abdurrahman Âdem Abdullah'ı Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in doğum günü vesilesiyle Batı Darfur'un el Cuneyne kentindeki Şeyh Mesar camisinde "Ümmetin birliği, ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin geri dönüşü ile mümkündür" başlıklı bir konuşma yaptıktan sonra tutukladılar. Gözlerini bağlayıp uzak bir yere götürdüler, işkence yaptılar, kötü davrandılar. Siyaset hakkında konuşmamasını istediler. Rejimi zayıflatmaya çalışmakla suçladılar. Kabile reisi ile el Cuneyne şehrindeki emniyet müdürünün üç yardımcısı arasında cereyan eden görüşmeden sonra serbest bıraktılar. Tutuklanan bu gençlerin üzerine atılan suç, İslami hayatı başlatmak için şeri çalışma yapmaktır. İster bu çalışma, İslam ile ilgili paneller vermek olsun, isterse ülkeyi saran ekonomik krizin çözümü için şeri hükümleri beyan eden bildiri dağıtmak olsun fark etmez. İslam davetini taşıyan bu gençlerin bazıları, rejimin zebanileri tarafından dövüldüler, işkenceye maruz kaldılar. Bilin ki ey rejimin uşakları! Pişman olup Allah'a tövbe etmezseniz ve batılı korumak için değil hak için çalışmazsanız sizin için cehennem vardır. O ne kötü dönüş yeridir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:صِنْفَانِ مِنْ أَهْلِ النَّارِ لَمْ أَرَهُمَا قَوْمٌ مَعَهُمْ سِيَاطٌ كَأَذْنَابِ الْبَقَرِ يَضْرِبُونَ بِهَا النَّاسَ "Cehennem halkından iki sınıfı göremedim. Beraberinde inek kuyruğu gibi kırbacı olan kavim ki insanları onunla dövüyorlardı."^[Müslim] Sarsılıp bocalayan rejim, gaddar ve çirkin yüzünü makyajla kamufle etmeye çalışıyor. Bu yüzden insanlara reformdan bahsediyor. Oysa rejim, reform ve iyilik yoluyla insanları kandıramaz. Bu nedenle insanlara hakkı ve gerçek ıslahı açıklayan söz ve yazılara tahammül edemiyor, bunlar onu korkutuyor. Bunun içindir ki ceberut zalimler gibi davranıyor. Ama şunu unutuyor ki zulüm ile âbâd olanın ahiri berbâd olur. Akıllı kimse, başkasından öğüt alır. Rejim de yaptıklarından utanmalı ve derhal Hizb-ut Tahrir'in gençlerini serbest bırakmalı ya da mahkemeye sevk etmelidir.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, bu işimiz de dâhil tüm yaptıklarımızı Allah'ın emrine icabet etmek için yaparız. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor: وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ "Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır." ^{[Ali İmran 104]} Ve insanların en şereflisi Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e itaat etmek için yaparız. Zira O şöyle buyuruyor: بَلِّغُوا عَنِّي وَلَوْ آيَةً "Benden bir ayet bile olsa tebliğ ediniz." Allah'ın rızası uğrunda kimse bizim gençlerimizi, şehitliğe bile yol açsa, zindanlar, tutuklamalar ve işkenceler ile korkutamaz. Ama biz, rejimi Allah'ın yolundan alıkoyduğu sürece Allah'ın azabı ve gazabından, kötü akıbetinden sakındırıyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor: الَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الآخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا أُولَئِكَ فِي ضَلالٍ بَعِيدٍ "Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler." ^{[İbrahim 3]}