حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SDu2013BAu20132014u2013KRSu2013TRu2013001 |
H. 25 Rabi-ul Evve 1435 M. Pazar, 26 Ocak 2014 |
Basın Açıklaması Arap Kadınları Belgesi, Kadınları Rahman'ın Hidayetinden Şeytanın Dalaletine Sürüklemektir
2013-2015 dönemleri arasındaki Arap Kadın Örgütü Başkanı, Sudan cumhurbaşkanının eşi Vidad Babiker, 25 Ocak 2014 Cumartesi günü, örgütün bir dizi konferanslar düzenlediğini, bu konferanslar sırasında Arap Kadınları İlerleme Belgesinin kabul edildiğini duyurdu. Buna ek olarak Arap kadınlarının isteklerini elde etmek için çalışma önceliklerine vurgu yaptı. Sudan tarafından kabul edilen ve sağlık, çevre, eğitim, siyasi katılım ve uyuşmazlıkların çözümlenmesi gibi konularında kadın meselelerini ilgilendiren tüm anlaşmalara bağlı kalınacağını söyledi. Arap Kadın Forumu Hazırlık Komitesi Başkanı ve Refah ve Sosyal Güvenlik Bakanı Meşair Dulab, "Sudan'ın Arap Kadınları İlerleme kararlarına bağlı kalacağını, merkez ve eyaletlerdeki kadınların ilerlemesi için plan ve programlar belirlendiğine" işaret etti. Eğitim veren, kalkınma hedeflerini ve cinsiyet eşitliğini gerçekleştiren, sosyal büyüme sağlayan program ve planların destekleneceğini söyledi. Bakan Dulab, "Ülkesinin, anne ölümlerini azaltan üreme sağlığı, çalışma hayatına katılma, terfilerde fırsat eşitliği, mikro finans sağlama alanında tüm kadın konularını desteklemektedir. Sudan, kadınlara çeşitli alanlarda hatta cumhurbaşkanlığına kadar seçme ve seçilme hakkı veren ilk ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir" diye de ekledi [25.01.2014 eş-Şuruk ve Ajansları]
Şüphesiz böyle bir belgenin, yakından uzaktan kadın sorunları ile hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü insan yapımı mevzuata dayalıdır ve kadınlara ilişkin hükümlerde insanların Rabbinin yasamasını görmezden gelmektedir. Tunus, Mısır ve diğer yerlerde devrimlere katılan kadınların isteklerini gerçekleştirmediği de cabasıdır. Arap baharı kadınları, kadınların yoksulluğu, cehalet, geri kalmışlık ve gerici toplum gibi meseleleri Müslümanlara dayatan zorba hükümetlerin zulmünden ve haklarının çiğnenmesinden kurtulmak için kendilerini feda ettiler, yüreklerini ortaya koydular. Sömürgeci tarafından kadınların hak ve hukukunu gözeten, onları korumak için bu uğurda her şeyi feda eden İslami Devlet Hilafete bir alternatif olarak kurulan Arap Birliğine başkaldırdılar.
Sudan tarafından kabul edilen anlaşmalara bağlılık, öyle gurur duyulacak ve övünülecek bir mesele değildir. Aksine bir günahtır. Allah Subhânehu ve Teâlâ Batı değerlerinin tanıtımına ve planlamasına katılan herkesi buna karşılık hesaba çekecektir. Çünkü bu, toplumlarını uçuruma götüren, daha önce görülmemiş hastalıklar zuhur eden ve çocuğun gerçekten babası olup olmadığını bilmeyecek derecede nesilleri karışan kâfirlerin sistemlerini uygulamaktır.
Ey Müslüman kadınlar! Mümin basiret ve feraset sahibidir. Kolay kolay aldatılamaz. Kalkınma, sözde sosyal büyüme, eğitim ve eşitlik hedefleri, kadınların haklarını elinden almak için kapitalist Batı sistemlerini kabul ettirmek adına zehirleyici süslü sözlerdir. Amaç, kadınları, işlerini güdüp gözeten velinin himayesinden kurtarmaktır. Böylece alınıp satılan bir meta olmaları için tek başlarına kalacaklardır. İslam'da olduğu gibi, korunması gereken bir ırz olmak yerine kabarmış şehvetleri gideren bir ceset haline dönüşeceklerdir. Üreme sağlığının benimsenmesi, kadınların sahip oldukları en değerli varlık olan şeref ve onur yerine, tüm tehlikelere, ahlaksızlığa ve fısku fücura güvenli bir sığınak sağlayacaktır. Kâfirler, Müslüman kadınları Rahman'ın hidayetinden şeytanın dalaletine sürüklemek için çalışıyorlar.
Bakanın müjdelediği mikro finans konusuna gelince, Allah'ın gazabını hak eden haram bir kazançtır. Çünkü o, şeffaf kılıf içine saklanmış bir faizdir. Basiret sahibi, kolaylıkla bunu fark edebilir. Kadınların cumhurbaşkanlığı adaylığı ise, yönetici ve yönetim ile ilgili bir şeyi ifa edememeleri, İslam'ın yönetim sabitelerinden biridir. Bu, onların izzet ve mertebelerini zedelemek değildir. Aksine uyulması farz olan şeri bir hükümdür. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor: لَنْ يُفْلِحَ قَوْمٌ وَلَّوْا أَمْرَهُمُ امْرَأَةً "İşlerini bir kadına havale eden kavim asla iflah olmaz." [el-Buhârî] Bununla birlikte Şeriat, yöneticiyi seçme ve şeri biat ile biat etme hakkı tanıdı. Bu konuda erkekler ne ise kadınlar da öyledir. Ummu Ammare ve Ummu Müni'nin ikinci Akabe biatinde yaptıkları gibi, İslami hayatta kadınların kararlılıkları güçlüdür. Yönetici hata ederse, benimsedikleri şeri hükümler ışığında muhasebe ederler. Buna karşılık yönetici onları över, baskı yapmaz. Nitekim "Kadın doğru söylüyor, Ömer hata etti" diyen Ömer el-Faruk döneminde böyle olmuştur. Kadınlar, muhasebe etmek için Ümmet Meclisinde bulunabilirler. Hâkime, doktor ve Allah'ın rızasına nail olan Havle Bint el-Ezver gibi mücahide olabilirler.
Ey Arap kadınları belgesini uluslararası sözleşmeler temelinde yasalaştırmak için toplanmış kadınlar! Hem kendiniz hem de bacılarınız hakkında Allah'tan korkun. Rahman'ın rızasını elde etmek için çalışın. Kadınlara haklarını veren ve görevlerini belirleyen ictimaî sistem de dâhil olmak üzere bütünüyle İslam'ın uygulanmasını isteyin.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Kadın Resmi Sözcüsü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |