Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SRu2013BAu20132011u2013MBu2013TRu20130005 H. 24 Cumâde’s Sânî 1432
M. Cuma, 27 May 2011

-Basın Açıklaması- Suriye Ordusu, "Hama Şehri" Cumasında Tercihini, Dininin, Ehlinin ve Halkının Maslahatı İçin Kullanmaya Karar Verdi

"Hama şehrindeki" bu cuma, Suriye rejimine karşı start alan halk ayaklanmasının onuncu cumasıdır. Suriye rejiminin yaşanan gelişmeler karşısındaki vahşi davranışları, trajik bir şekilde Suriye rejimi ile halk arasındaki her türlü buluşma noktalarını ortadan kaldırmaya katkıda bulunmaktadır. Öyle ki bu işi, bu rejimin kendisine karşı olan halk protestoları karşısında iki başa dayandığı geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşmasına katkıda bulunmuştur. Bu iki baş ise; Beşar ve kardeşi Mahir'dir. Diğer politikacılar, güvenlikçiler ve askerler ise karar alma yetkisine sahip olmayan danışmanlardır. Rejimin ortaya attığı reform iddiaları ile organizatörlerin ısrarcı oldukları bu barışçıl protestolara dönük vahşi yüzünün arasındaki uyumsuz birliktelik bunu açıklamaktadır. Ama rejim, kendisinden halkını katlettiği suçlamasını uzaklaştırmak için insanları öldürenlerin karanlık eller olduğu suçlamasıyla bu protestoların bir dış komplo olduğunda ve sonsuz bir vahşilikle karşı karşıya kaldığında ısrar etmektedir. Dahası Suriye rejiminin sadece iki başa değil üç başa dayandığı da söylenebilir ki bunlar: Beşar, Mahir ve bu protestolara karşı koyma yöntemindeki tüm cürümlerde aynen yaptığını yapmayı alışkanlık edindikleri ölen babaları Hafız'dır.

Bu rejim, halkını muhasara altına aldığı, onu tanklarla bombaladığı, zorla şehirlere girdiği, katlettiği, tutukladığı ve halkına karşı her türlü iğrenç işkenceyi gerçekleştirdiği ve uyguladığı bir sırada hızla reform iddialarını ortaya attı ama Suriye rejiminin terörü, reform iddialarına galip geldi... Halkına karşı olan protesto alanlarını kesmeye ve buraları, tüm dünyanın göreceği ve duyacağı bir şekildeki vahşi bir yöntemle bölge bölge yok etmeye dayalı kurnaz planları ise hızla geri tepti. Allahuteala'nın fazlıyla rejimin bütün uygulamalarına karşı damarlarındaki temiz ve gururlu İslam kanları kaynayan Suriye halkı, tek bir sonuca ulaştı ki o da, ne pahasına olursa olsun bu rejimden kurtulmanın kaçınılmaz olduğudur. Belki de insanların bu rejime karşı nefislerinde beslediği şey, göstericilerin ifade ettiği rejimin devrilmesiyle ilgili taleplerinden daha büyüktür... Nitekim rejimin, geçirdiği bu zor zamanlarda kendisine karşı çalışmaması ve kendi kontrolü altında kalması için insanları orduya karşı kışkırtmak, ordunun kendi yanında yer almasını sağlamak ve orduyu diğer protesto bölgelerine doğru harekete geçirmek amacıyla cürümlerine ortak etme planı hızla geri tepti. Zira rejim, bu plan gereği kendi çıkarı için insanlara dönük kararlaştırdığı tutumunu gerçekleştiremedi. Bilakis bu, kendisine daha da pahalıya patladı, protesto bölgeleri genişledi ve diğer protesto bölgelerine ordu göndermeye güç yetiremez hale geldi. Çünkü bu durum, ordu üzerindeki gücünü zayıflattı ve bu sırada ordu, rejime karşı çıkmayı ve ayaklananlara katılmayı düşünmeye başladı. Ehlini öldürme emirlerine karşı çıkan ordu mensuplarının güvenlik elemanlarını öldürdüğü önce (subayı ve eriyle) ordu, halk, dış dünya önünde tam anlamıyla ifşa olunca rejim, ne yapacağını bilemez hale geldi. Rejimin, bölgeleri muhasara altına almak ve zorla girmek için -temel görevi rejimi korumak olan- Mahir Esad'ın liderlik ettiği dördüncü tümeni harekete geçirmesi, acil durumlarda kullanmak amacıyla yedek olarak tutmak yerine bu tümeni kullanmaya mecbur bırakan acziyetten ve zafiyetten başka bir şey değildir. Görünen o ki acil durum rejimi, göstericilere baskı yapması için bu tümeni kullanmaya sevk etmiştir. Ve görünen o ki rejimin orduya olan güveni o kadar da iyi değildir. Bu güvensizlik rejimi, diğer askerî oluşumlara hakim olmak ve emirlerinin dışına çıkmamalarını garantilemek için tüm askerî bölüklere, hava istihbaratçılarından ve dördüncü tümenden oluşan güvenlik guruplarını yerleştirmeye itmiştir.

Bu rejim, resmen varlığından bu yana orduya hor baktı. Nitekim orduya karşı olan cürümleri insanlara karşı olan cürümlerinden pekte az değildir. Bundan dolayı ordunun, Allah'tan başkasından korkmadan rolünü yerine getirmesi gerekir. Zira Allah'tan başkasından korkan bir ordu, ordu değildir. Aslında o, Allah yolunda cihat etmek, kahramanlık ve şehadet için ortaya çıkarılmış ve hazırlanmıştır. Nitekim aynı olaylar onu, ya dinine, halkına ve ehline yardımcı olmaya yada bu sefil mücrim rejime yardımcı olmaya zorlamaktadır. Bundan dolayı şuanda ordunun sırf sessiz kalması bir cürüm sayılır. Bu rejimin emirlerine göre davranması ise daha büyük bir cürümdür. Evet, dininin maslahatına dönük davranması ve karar alması, ehline kan enjekte etmesi ve onların trajedilerini emniyete alması için şuanda dikkatler orduya çevrilmiştir.

Ey Suriye'deki İnsanlar!

Artık bu rejimin ayıbı, kötülüğü ve tatsız manzarası herkes için ortaya çıkmıştır. Nitekim bu rejim, gelişigüzel vurup kırmaya başladı. Zira kah demir yumrukla zulmediyor kah ulusal diyalogu tezgahlıyor kah şehirleri tanklarla muhasara altına alıyor, bombalıyor, tutukluyor, tutuklulara ağır işkenceler ediyor, ırzları kirletiyor, zorla camilere giriyor ve kutsallarını çiğniyor kah yeni bir yasa çıkararak bu seçim yasası yoluyla ayaklanan halkı sakinleştirmeye çalışıyor... Hatta hiç bir kimse, bu rejimin davranış kurallarını bilemez haline gelmiştir. Ancak bütün herkes rejimin, eski Sovyet dönemi istihbarat kalıntılarıyla nam saldığını ve günlük trajik bir manzara sergileyen bir zihniyetin, on yıllardır güvenlik çözümlerini alışkanlık edinen ve muamelede bulunmak için bunun dışında kural tanımayan bir güvenlik zihniyeti olduğunu bilmektedir... Ancak sebatınız, cesaretiniz ve gerçek değişim üzerindeki ısrarınız, Allah ve resulüne savaş açan ve kullarına işkence eden bu katil rejimin yıkılacağının teminatıdır. Bu bizim size olan sözümüzdür ve bu, rejimin paçasını tutuşturmuş ve onu başarısız olmaya itmiştir. Allah'tan, bu rejimin sonunu getirmesini temenni ediyoruz. Dolayısıyla rejimin baskısından ve ceberutluğundan korkmayan tek bir yumruk gibi üzerinde olduğunuz şekilde kalmaya devam ediniz. Zira Allah, sizlerle beraberdir ve asla amellerinizi eksiltmeyecektir.

Ey Suriye'deki Subaylar!

Hizb-ut Tahrir, sizlere seslenmekte, azimlerinizi bilemekte ve sizleri, halkınız için hayırlı bir kurtarıcı ve dininiz için hayırlı bir yardımcı olmaya teşvik etmektedir. O halde rejimin sizleri, halkınıza, dininize ve babalarımızın ve babalarınızın, analarımızın ve analarınızın, evlatlarımızın ve evlatlarınızın, kadınlarımızın ve kadınlarınızın, kardeşlerimizin ve kardeşlerinizin akan tertemiz kanlarına karşı kullanmasına izin vermeyiniz... Bu rejim, kendisine itaat etmeniz halinde omuzlarınıza dünyada ağır bir yük ve ahiretin günahını yüklemektedir. Allah'a hayır duada bulunun. Zira durumu kurtaracak ve manzarayı değiştirecek olan sizin imanınızdır. Dolayısıyla işlerinizi birleştirin, tek saf olun, bu rejimi kaldırıp atın, yönetimi sadece Allah'ın şeriatını gözetecek olan kimseye teslim edin ve ahir zamandaki İkinci Raşidi Hilafeti kurarak Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in vaadini gerçekleştirin. O halde Allah'ın aslanları olmaya koşun ve bizlere, binlercesinden bir kaçı olan Hamza'yı, Halid'i ve Sa'd'ı hatırlatın. Zira Allah, muttakilerle beraberdir ve izniyle onlara nusret vermiştir. Allahutela şöyle buyurmuştur: إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأََشْهَادُ "Şüphesiz resullerimize ve iman edenlere, hem bu dünya hayatında hem de şahitlerin (şahitlik için) kalkacakları günde nusret veririz." [Mu'min/Ğâfir 51]

O halde istikametiniz bu olsun. Zira şayet şehitler olarak ölürseniz Allah'ın izniyle cennete gideceksiniz. Ve şayet bu dinin geniş mutluluğu içerisinde yaşarsanız hakka ulaştıracak yolu, ancak Allah gösterir.

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria
www.tahrir-syria.info
E-Mail: media@tahrir-syria.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER