3 Şubat 2022 Perşembe gecesi bir grup Amerikan Apaçi helikopteri, kuzeydeki kurtarılmış bölgede Atme kasabası yakınlarına havadan indirme yaptı. ABD Başkanı Biden yaptığı açıklamada, operasyonda, IŞİD lideri “Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kuraşi”nin öldürüldüğünü, çocuklar ve kadınlar da dâhil olmak üzere yaklaşık on üç sivilin de hayatını kaybettiğini duyurdu. Bir gün öncesinde El-Bab kentine düzenlenen roketatarlı saldırıda, sekizden fazla insan şehit oldu, çok sayıda da yaralı var. Suç rejimi ve işgalci Rusya’nın hava saldırıları zaten hiç durmaksızın devam ediyor. Başta HTŞ olmak üzere “Kurtuluş” ve “Geçici” hükümetlerin kontrolündeki bölgelerde gerçekleşen bu olay ve saldırılar, umurlarında değil, politikalarını eleştirenleri takip edip tutuklamakla, insanlara baskı yapmakla, zorbalıkla meşguller.

Gücü tekelinde tutanların ve halka vergici hükümetleri dayatanların, kurtarılmış bölgelerde sivilleri hedef alan saldırılara karşı koyması ve karşılık vermesi yakışık almaz mı? Her gün çeşitli gerekçelerle dökülen temiz kan, eyleme geçmek için yeterli değil mi? Bu arbede ve sözde “kurtarılmış” bölgeye yönelik saldırılar, nefislerdeki kahramanlık kalıntılarını diriltmek için kâfi değil mi? Yoksa kendilerini sattıklarında ve destekçilerinin kölesi olduklarında bu kahramanlık ruhu öldü mü?

Masumlara karşı işlenen bu suçlar, düşmanların ve sözde dostların devam eden katliamları, suç rejiminin korkunç suçlarına göz yumulması ve yeniden uluslararası meşruiyet kazandırma çalışmaları, uluslararası toplum ve aktif ülkelerin Şam halkına ve devrimlerine karşı entrikasını açıkça göstermektedir. Ayrıca bağlantılı hizip sistemi eylemsizliği, Şam halkına zorbalığı, samimi evlatlarını tutuklaması ve devrimin değişmezlerinden vazgeçilmesi, projesi olan samimi bilinçli ve dürüst bir liderliğe ihtiyacın olduğunun göstergesidir. Çünkü rotamızı düzeltmeli, çabalarımızı birleştirmeliyiz. Ajan rejimi devirmek ve yerine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin gölgesinde İslam yönetimini kurmak için sınırlı şeri metoda göre basiretle hareket etmeliyiz.

Şimdi görevimiz, eylemsizlikleri, zorbalıkları ve düşmanların planlarına uşaklık yaptıkları açığa çıkan zalimler karşısında hak sözü haykırmak, gerçek yüzleri açığa bu zorbaları değiştirmektir. Bu zulüm ve kayıtsızlığa sessiz kalmak, sefaletimizi, düşmanlarımız ve zorbaların bizi aşağılamasını daha da artıracaktır. O zaman şehitlerimizin kanı ve yapılan tüm fedakârlıklar, boşa gitmekle kalmayacak, planları doğrultusunda küfür, baskı ve zillet rejimlerinin gölgesi altındaki hayata tekrar geri döneceğiz.

Ey Şam diyarındaki sadık Müslümanlar! Her gün dökülen temiz kan, Allah’tan zafer, sevinç ve hâkimiyet gelene kadar başladığımız bu yolculuğumuzu tamamlamamızı gerektirir. Eğer sözlerimizle ve eylemlerimizle Allah’a inanır, ipine sımsıkı sarılır ve yalnızca O’na tevekkül edersek, Allah’ın izniyle zafer mutlaka gelecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُم “Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” ^{[Muhammed 7]}

Ahmed Abdul Vehhâb
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı