حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SRu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130036 |
H. 26 Muharrem 1434 M. Pazartesi, 10 Aralık 2012 |
-Basın Açıklaması- يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَخُونُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا أَمَانَاتِكُمْ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ "Ey iman edenler! Allah'a ve rasule hainlik etmeyin; (sonra) bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmiş olursunuz."
Son zamanlarda, Esad'tan sonrası için Suriye evini tertip etmekle ilgili uluslar arası önem büyümektedir. Zira Suriye Ulusal Konsey'in durumu yeniden tertip edilmekte ve laik Ulusal Konsey'in gerek İslam'ın gerekse Esad sonrası süreci idare edecek siyasetin karşısında olması için sözde "Suriye Ulusal Koalisyon" inşa edilmektedir. Nitekim en son olarak 09.12.2012'de, yeni Suriye Ulusal Koalisyon'un bir kolu olması, kararlı zemindeki ayaklanma durumlarını kendi lehine belirlemesi... ve yeni Suriye ordusunun çekirdeği olması için "Genelkurmay Başkanlığı" oluşturulmuştur. Bu en son olan hakkında Reuters, şunları dile getirmiştir: "Suriye silahlı muhalefet grupları, Türkiye'deki Cuma toplantısında 30 üyeden oluşan birlik komutanlığını seçmiştir. Bu ise küresel güçlerin güvenlik yetkililerinin katıldığı görüşmeler yoluyla olmuştur." Ayrıca haberde, "bu Genelkurmay Başkanlığı'nın yapısının, geçen ay Katar'da Batı ile Arapların gözetiminde oluşturulan Muhalif "Ulusal Koalisyon'un" yapısına benzediği" geçmiştir.
Büyüyen bu uluslar arası önem, Batı'nın Suriye rejiminin düşmesinin yakınlaştığını hissettiğine işaret etmektedir. Bundan dolayı bölge, toplantıların, konferansların, açıklamaların ve konseyler ile koalisyonların inşa edilmesinin hızlandığına tanık olmaktadır... Buda Batı ile ajanlarının, şu iki açık husustan korkmalarından öte bir şey değildir: Birincisine gelince; başkent Dımeşk ile kırsallarında çatışmanın şiddetlenmesi, havaalanının kuşatılmasıyla birlikte rejimin sıkışması ve oradaki trafiğin engellenmesidir. Buda düşmesinin yaklaştığını bilen rejimin, gerçekten tehdit altında olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca Nebil Arabî bunu hissetmiş ve şu konuşmayı gerekli bulmuştur: "Bu kritik süreçte, omuz omuza verilmelidir. Çünkü mevzu , Şam'a kadar girmiştir." Ve Şöyle bir eklemede bulunmuştur: "Hiç abartısız son aşamaya girdik." İkinci hususa gelince; ayaklanma sahnesinin meydanları tamamen kapsayacak hale gelinceye kadar ayaklanmadaki İslamî durumun yayılmasıdır. Zira uluslar arası toplum, kontrol altına alınan askerî binaların üzerinde dalgalanan el-Ukab Râyesi'ni görmeye başlamıştır. Aynen "AFP" muhabirinin, İslamî tugayların siyah bayrakları ele geçirmiş oldukları binaların üzerinde dalgalandırdıklarını gördüğünü ifade etmesi gibi. Bu konuşma, Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner'in şu açıklamasını desteklemektedir: "Suriye'de bu aşırılık yanlısı gurupların bulunması, bizim açımızdan bir endişe kaynağı oluşturmaktadır."
Ey İslamî Ümmetin Ayaklanması Olan Şam Ayaklanmasındaki Müslümanlar!
Sömürgeci kafir, ayaklanmanızı püskürtmek ve onu uzaklaştırmak istemektedir. Zira sizlerin İslam'ı savunmanız, Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in Livasını yükseltmeniz ve sizlere ölüm isabet etse bile "bizim liderimiz, ebedi olarak efendimiz Muhammed'dir" şeklinde çığlık atmanız, çok açık bir şekilde hedefinizin sivillik, laiklik ve demokrasi değil de sadece Hilafet olduğunu nida etmeniz sömürgeci kafiri kötüleştirip endişelendirmektedir. Dolayısıyla sizler için toplanılmakta, sizin cildinizden olan evlatlar gelerek sizlerin dilinizle konuşmaktalar, sizleri temsil etmek için durmaktalar ve gerek onlara gerekse sonunda Amerika ayaklanmanıza yapışsın diye kendilerine Allah'ın ve Resulünün razı olmadığı yeşil paraları getiren tabilerine ihsan edilmektedir. Dolayısıyla çok iyi biliniz ki; Allah'ın hoşnutluğu ile Batı'nın hoşnutluğu bir araya gelmeyeceği gibi hak ile batıl da bir araya gelmez. Ama bizler, Allah'ın rızası ile bize emredildiği üzere Raşidi Hilafet Devleti'ni kurmak yoluyla dinimizi ikame etmeyi arzularsak her iki dârda da mutluluğa nail oluruz. Ancak Amerika ile Avrupa ülkelerinin olduğu Batı'nın kervanında yürüyenler ise hem dünyada hem de ahirette açıkça hüsrana uğrayacaklardır. Nitekim Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ، فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ يَقُولُونَ نَخْشَى أَنْ تُصِيبَنَا دَائِرَةٌ فَعَسَى اللَّهُ أَنْ يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِنْ عِنْدِهِ فَيُصْبِحُوا عَلَى مَا أَسَرُّوا فِي أَنْفُسِهِمْ نَادِمِينَ "Ey iman edenler Yahudileri ve Nasranileri dost edinmeyin. Çünkü onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Şayet sizden her kim onları dost edinirse o onlardandır. Muhakkak ki Allah zalimler toplumunu hidayete erdirmez. Kalplerinde hastalık bulunanların: Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih yahut katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı pişman olacaklardır." [Maide 51 52]
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilayeti
Medya Bürosu Başkanı
Mühendis: Hişam el-Baba
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |