حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN–BA–2020–MB–TR–06 |
H. 8 Raceb 1441 M. Salı, 03 Mart 2020 |
Hilafetin Yıkılışının Yıldönümünde Daha Ne Zamana Kadar Kurtlar Sofrasındaki Yetimler Gibi Olacağız?
Ey Müslümanlar! 28 Recep 1342 / 03 Mart 1924’te Arap ve Türk hainleri, İngiltere liderliğindeki sömürgeci kâfirler ile komplo kurarak Müslümanların birliğini sağlayan ve koruyan Hilafet Devletini yıktılar. Hilafetin yıkılışıyla Müslümanların dünyası sarsıldı, ülkeleri sömürgeci kâfirlerin etkisi altına girdi, devletçiklere bölündüler. Her birinin başına sözde yönetici adı altında ajan atandı. Ne pahasına olursa olsun İslam’ın ve Hilafetin yeniden doğuşunu önlemek için emrine ordular verildi. Böylece ajan yöneticiler, İslam ve Müslümanlara karşı bu kötü niyetli politikanın ileri karakolu oldular.
O kara günden beri fitne ve felaketler Müslümanları çepeçevre sarmaladı. Önümüzden ve arkamızdan katliamlar bizi kuşattı. İngiltere, üzerlerine zillet ve meskenet vurulan Yahudileri İsra ve Miraç toprakları Filistin’e yerleştirdi. İslam ve Hilafetin dönüşü ile mücadelede dünya milletlerini bir koalisyon altında toplayan Amerika, Yahudilerin ayaklarını mübarek topraklarda perçinledi. Irak ve Afganistan’ı yerle yeksan etti. Hindistan’a bir ziyaret gerçekleştiren Başkan Trump, katliam ve kıyım işlemek için Hinduları Müslümanların üzerine saldı... Çin’de Müslüman oldukları için bütün bir halk hapse atıldı. Müslümanların Batı rejimi ve ajanlarına karşı devrime kalkıştığı Şam’da yeryüzündeki milletler köpekler gibi üzerine üşüştü, her gün Müslüman kıyımı yapan Şam kasabını desteklediler. Yemen ve Libya’ya müdahale ettiler, bu iki ülkeyi anlamsız savaşlara sürüklediler, paramparça ettiler.
Sömürgeci devletlerin delegasyonları, uluslararası ve diğer örgütler, kapitalist laik rejimin düşüşünü önlemek, Batı uydusu cılız bir devletçik olarak kalmasını sağlamak için devrimin beşiği Tunus’a akın ettiler. Laik bir anayasa oluşturdular, ajanları aracılığıyla devletin ve yönetimin eklemlerine sızdılar. Başbakanı, daha doğrusu tüm hükümeti ve politikalarını İngiliz büyükelçisi belirler hale geldi, ekonomik programlarına IMF karar vermeye başladı...
Ey ez- Zeytune ülkesi Müslümanları! Bugün parçalanmış, bölünmüş, sömürgeleştirilmiş ve aşağılanmış durumdaki Müslümanların hali pürmelali bu. Neredeyse yüz yıldır ümmet, devletsiz, Hilafetsiz ve Halifesiz yaşıyor. Biz Müslümanlar, İslam’ın yönetim, siyaset, ekonomi ve diğer yaşam sistemlerinden dışlandığına tanık oluyoruz. Ülkemizde yıkım ve yolsuzluk yaygınlaştı, sömürgeci kâfirlerin güdümüne girdik, ajanların egemenliğinde izzet ve haysiyeti kaybettik, hatta her yerde Müslüman aşağılanır hale geldi. Nedeni açık, Ömer Faruk Radiyallahu Anh şöyle dedi:
“Biz yeryüzünün en zelil kavmi idik. Allah bizi İslam ile aziz kıldı, artık biz Allah’ın dışında izzet ararsak O bizi tekrar zelil eder.”
Ey Ez Zeytune ve kahraman fatihlerin ülkesindeki Müslümanları! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ “Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.”[Münafikun 8]
Sömürgecilik kader ve mukadder değildir. Nedeni, ülkemizdeki ajanlarına sessiz kalmamızdır. Bugün size Müslümanları birleştiren Hilafet Devletinin acı verici yıkılış yıldönümünü hatırlatıyoruz. Hilafet zamanında Tunus, yüzyıllar boyunca Hilafetin Batı kanadının lideri, Akdeniz havzasının efendisiydi. Hilafetin yıkılmasına sessiz kaldık, İslam’ın dışlanmasına rıza gösterdik. Ülkemizde bir devletçik kuruldu!
Bugün sömürge ülkelerinin uykularını kaçıran devrim ülkenizden başladı. Çünkü o devrim, ümmetin devrimiydi, bütün Müslüman ülkelere yayıldı, o devrim Allah’ın izniyle kâfir sistemlerin çöküşünün habercisi olacaktır. Size atalarınızın inşa ettiği izzeti hatırlatmak için hitap ediyoruz. Bugün Hilafeti geri getirebiliriz. Çünkü atalarımızı İlliyyin seviyesine çıkaran İslam, Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e indiği gibi aynen aramızda mevcut. Aranızda Hizb-ut Tahrir gibi samimi uyanık siyasi bir liderlik var. Hizb, halkına yalan söylemeyen bir liderdir. Eylem ve söylemiyle doğru söylediğini deneyimlediniz. Kimseden bir ödül veya teşekkür beklemiyor. Tek amacı, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın rızasına erişmek ve yeryüzünde Allah’ın Şeriatını hâkim kılmaktır.
فَلَا وَرَبِّكَ لا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لا يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجاً مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيماً “Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.”[Nisa 65] Artık Allah’a katınızdan bir iyilik gösterin ve Rabbinizin çağrısından geri durma günahını üzerinizden kaldırın. Çünkü bir Müslümanın zimmeti, kayıp farzların tacı olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için ciddi bir çalışma ile temize çıkabilir. Allah’ın izniyle bu olacaktır. Bu, Rabbimizin bir vaadidir:
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَىٰ لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئاً “Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar.”[Nur 55]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |