Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu

No: TN-BA-2020-MB-TR-42 H. 1 Cumâde’l Ûlâ 1442
M. Çarşamba, 16 Aralık 2020

Ey Tunus halkı!

اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ
“Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah
ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun.” [Enfal 24]

Şu günlerde Tunus’ta patlak veren devrimin 10. yıldönümünü kutlanıyor. Devrim, sömürgeci kapitalizmin dayattığı acı gerçekliğe köklü değişim umudu aşılamıştı. Ancak acı gerçeklik değişmedi, bazı yüzler yok olup gitti, suçluluk ve çirkinliği daha az olmayan bazı yüzler geldi ama rejim düşmedi!

Burgiba ve Bin Ali aracılığıyla ülkeyi perde gerisinden yöneten sömürgeci, hala ülkede tek söz sahibi ve hatta planlama, yasama ve yürütme hegemonyasını arttırdı. Sorunları ve öncelikleri belirliyor, yetkililerin yürümesi gereken yolları sınırlandırıyor, elçilikleri üzerinden üst düzey devlet kadrolarının (Başbakan, Savunma, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının...) eğitimini doğrudan denetliyor.

Ey Tunus halkı! Davamız birdir; davamız, İslam davasıdır ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emrettiği gibi uygulanmasıdır. Ama sömürgeci kâfir, birliğimizin nişanesi olan Hilafet Devletini yıktıktan sonra, devletler adını verdiği, yöneticiler dediği ajanlar yönetiminde bizi cılız varlıklar altında ayrı ve zayıf tutmak için canhıraş çalışıyor. İslam Devletinin geri dönüşünü engellemek için yoğun çaba sarf ediyor ve kötü niyetli bir plan üzerinde hareket ediyor. Planın en önemli öğeleri şunlardır:

1- Demokrasiyi teşvik etmek ve İslam’ı dışlamak: Tunus’ta devrimin patlak vermesinin ardından ajanların merkezleri ve hâkimiyetleri sarsılınca, bizi İslam’dan uzak tutmak için demokrasiyi teşvik etti. Yeni ajanlarını hükümet ve yönetim pozisyonlarına getirdi, ulusal uzlaşma tiyatrosu çerçevesinde bazı eski ajanlarını sahneye yeniden sürmeye çalıştı.

2- Sorunları parçalamak ve ufalamak: Sömürgeci, sorunlarımızı küçük parçalara ayırdı, sorunumuz, kalkınma, yoksulluk, açlık, istihdam ve maaş artışı sorununa dönüştü. Aç kalmış bir ümmet gibi doyurulmayı bekledik! Yağmalanan servetimize gelince, özel bir ayrıcalığa sahiptir. Batılı şirketler, hain ve halk simsarlarının yardımıyla servetimizi kontrol ediyor. 

3- Yapay sorunlar üretmek, sonra çözümlerini dayatmak: Sömürgeci, neden olduğu sorunların çözümlerini kendisine bağladı. Laik bir anayasa ve çıkarlarına hizmet eden haksız yasalar empoze etti. Bu çözümleri uygulamak için zenginliklerin yönetimini eline aldı, şirketleri aracılığıyla yağmaladı. Sonra kırıntılardan ölümcül kredi vermek için finansman yarattı. Bu yolla yağma ve hırsızlığını katmerleştirdi. Milyonlarca işçi, devletin daha doğrusu yarı devletin tahsil ettiği vergilerle kredi faizini kapatmak için ağır işlerde -tabii bulurlarsa- çalıştı.

4- Protestocuları kısmi taleplerle yormak: Protesto eden kalabalıklar, neredeyse kesintisiz ve sonuçsuz günlük protestolarda, kalkınma, istihdam, alım gücünün iyileştirilmesi, sağlıklı içme suyu ve altyapı gibi önceden belirlenmiş kısmi taleplere çağrıda bulundular. En önemli özelliği, ayrıştırıp birleştirmemesidir, ani ve ucuz istekler aşılamasıdır. Daha da tehlikelisi, bu protestolar, kitleleri gerçek sorundan uzaklaştırıyor, özüyle değil semptomlarıyla oyalıyor, yoruyor, enerjilerini boşa harcıyor, sistemin yolsuzluğundan alıkoyuyor.

5- Ulusal uzlaşma ve eski muhafızların restorasyonu: Tehlikeli bir proje olan ulusal uzlaşma projesini geçirmek için protestocuları umutsuzluğa düşürene kadar yormak. Söz konusu uzlaşma, mevcut bozuk sistemi sağlamlaştırmak, tarihi dedikleri uzlaşma ile devrim dosyasını ilelebet kapatmak anlamına geliyor.

Suç işleyenlerin ve sık sık yolsuzluk yapanların, ucuz ve rezil rüsva bir anlaşma ile affedilmesi, riskli sonuçlarından bir tanesidir. Uzlaşmaya rıza göstermeniz halinde sömürgeci uşakları, suçlulara ses çıkarmayasınız diye önünüze kırıntıları ya da kırıntıların kırıntılarını atacaklardır. Sadece cezasız kalmayacaklar, Bin Ali’nin yokluğunda siyasi ve ekonomik sahnenin yeniden önderleri olacaklardır. Siz onları devrim adına geri getirdiniz!

Ey Tunus halkı! Günümüzün başlıca sorunu, ülkeye egemen olan sömürgeci kâfirdir. Laik siyasi ortam hizmetindedir, itaati ve ülkenin satışını çok güzel yapıyorlar. Bugün mesele, yönetim sistemi meselesidir, sadece İslam, adaletli davranabilir. Haysiyetinizi sadece İslam iade edebilir, milletler arasında itibarınızı sadece İslam sağlayabilir, Rabbinizin rızasını sadece İslam garanti edebilir, kıyamet günü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şefaatine sadece İslam ile nail olabilirsiniz.

Allah’ın ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in emrettiği farza gelince:

1- Çabaları, Rabbine sadık, Şeriatına sımsıkı bağlı, sorunun temelinin farkında olan, düşmanı ve hilelerini bilen bir liderliğin arkasında birleştirmek.

2- Gönüllerimize tüneyen düşmanı kovmak, ülkemizi ve kaderimizi karıştıran günahkâr elleri kesmek.

3- Hakkın Devleti olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak.

Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allahın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, Onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 71345949 / 21430700
http://www.ht-tunisia.info/ar/
Fax: 71345950
E-Mail: tunis@htmedia.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER