Tunus halkının çeşitli sıkıntıları, insan yapımı hukuk ve bekçiliğini yapan yöneticilerin yozlaşmışlığını ortaya koyuyor. 25 Temmuz öncesi veya sonrası yöneticiler arasında hiçbir fark yoktur. Ümmetin işlerini gütmüyorlar, ümmete hiçbir değer vermiyorlar. Çıkarını umursamıyorlar, derdiyle dertlenmiyorlar, acılarını paylaşmıyorlar. Bugün Safaks’ta yaşananlar buzdağının sadece bir kısmıdır.

40 günden fazla bir süredir Safaks kenti, Akrab belediyesindeki El Kina çöp toplama merkezinin kapatılması nedeniyle atık ve çöp dağlarıyla boğuşuyor. Sinek, böcek ve solucanların istilası altında. Başbakan ve 27 Ekim’de bölgeye bir ziyaret gerçekleştiren Çevre Bakanı Leyla Sheikhawi, krize çözüm sunmadılar. Yangın söndürme odaklı itfaiyeciler gibi bir yaklaşım sergilediler. Sorunun çözümüne ilişkin stratejiden yoksunlar. Çevre Bakanlığı 8 Kasım 2021 El Kına çöp toplama merkezinin tekrar açılacağını duyurdu. Bu karar bölge halkının büyük tepkisine yol açtı ve güvenlik güçleri ile bölge halkı arasında çatışma çıktı. Bölge halkının zehirli gaz ile Abdül Rezzak adlı bir genci öldürdükleri suçlaması sonrası güvenlik güçleri bölgeden geri çekildi.

Çöp krizi, harabe düzenin pisliğini ortaya çıkardı. Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yöneten rejim, Tunus’un problemlerine etkili çözümler bulabilecek devlet adamları üretemiyor. Bu çöplerin geri dönüşümü sağlanabilirdi. Böylece neden olduğu çevresel felaketin etkilerine son verilebilir, ağır sanayide kullanmak üzere alternatif bir yakıt olarak kullanılabilirdi.

Sömürgeci ülkelerin baskı, hile ve para ile dayattığı harabe rejimler, memur rejimlerdir, krizler üretirler. Tunus’un boğucu sorunlarını yalnızca İslam akidesine dayalı yüksek fikir sahibi gerçek devlet adamları çözecektir; insanların işlerini âlemlerin Rabbinin hükümlerine göre güdecekler; ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini ümmetin hizmetine sunacaklardır. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin adamları ülkenin biriken sorunlarını çözecektir. Çünkü Hilafet, sorunların çözümünün ve krizlerin tedavisinin yegâne garantörüdür. Ülkeyi kalkınma ve gelişme rayına koyacaktır. Ma’kıl ibn Yesâr’dan rivayet edildiğine göre

سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ ﷺ، يقولُ: «مَا مِنْ أَمِيرٍ يَلِي أَمْرَ الْمُسْلِمِينَ ثُمَّ لَا يَجْهَدُ لَهُمْ وَيَنْصَحُ، إِلَّا لَمْ يَدْخُلْ مَعَهُمْ الْجَنَّةَ    “Ben, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i şöyle buyururken işittim: “Müslümanların (yönetim) işini üstlenen bir emir, onlar için samimi olarak çalışmazsa, onlarla birlikte cennete girmez.”^[Müslim]