Sömürgeci Batı, İslam ümmetinin kalkınmasını, varlığına ve ihtişamına kavuşmasını önlemek için baskı politikası izlemektedir. Kendisine karşı gerçekleşen devrimin bedelini ödetmekte ısrar etmektedir. Sözde modernite adına medya ve eğitim kurumlarının sıkı denetimi altında çocuklarımızın karanlık laik gerici sisteminin altında büyümelerini istemektedir. Çarpık uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan bir yasama kisvesi altında çocuklarımız gerici fikirlere göre yetişmektedir.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin kalbinde yerleşik İslam değerlerine ve köklü kimliğine karşı sistematik saldırı kültürü devam etmektedir. Kötü niyetli iletişim araçları suçu, zinayı, haramların ihlalini, anne babanın otoritesine ve imajına saldırıyı normal hale getirmektedir...

Tunus’taki Müslümanlar bir lokma ekmek peşinde koşmaktan bitkin ve yorgun düşmüşlerdir, temel maddelerden yoksunlar, altyapıdan yoksun bir eğitim sistemi ışığında çocukları örgün eğitimden mahrumlar. Eğitim sisteminde şiddet ve kargaşa hâkim, modern devletin sistematik lakayt politikası karşısında eğitimci ahlaki ve finansal yönden berbat durumda. Kaçış politikası izleyen devlet, hastalığın kaynağı olan bir sistem içinde krize çare aramaktadır...

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Kadın Kolları olarak biz, “Laiklik Çocuklarımıza Tuzak Kuruyor, Kurtuluşları Bizim Elimizde” başlığı altında bir kampanya başlattığımızı duyuruyoruz.

Kampanya programının iki ayağı var:

Birincisi: Seküler eğitim, hastalığın kaynağı ve ülkedeki ahlaki çöküşün nedenidir.

İkincisi: İslam, genel olarak ümmet ve özel olarak genç nesiller için bir şifadır.

Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَوْ ءَامَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْ مِنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ“Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız. Ehli kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.” ^{[Ali İmran 110]}