حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN–BA–2015–MB–TR–07 |
H. 18 Şa'bân 1436 M. Cuma, 05 Haziran 2015 |
Hizb-ut Tahrir / Tunus Ekonomi Komitesi Tarafından Düzenlenen Basın Toplantısı Özeti
Devlet gelirleri:
- Her 100 dinar gelir: 60 dinar doğrudan yoksul ve orta sınıf insanların ceplerinden hortumlanıyor + 24 dinar krediler [10 diner iç borçlanma, gerisi dış borçlanma] + 5,5 dinar ulusal şirketlerden + 5,5 dinarı yağmalanan toplam servetten + 5 dinar da devlet mülkiyetinden.
Devlet giderleri:
- Borçların faizi, 1705 milyon dinar, yani komutan, subay ve er olsun Tunus ordusunun bir buçuk aylık maaşı. Yani yangın hattında bulunan tüm subay ve askerlerin bir buçuk aylık maaşını bütçe faizi olarak veriyoruz.
- Sağlık, özellikle gerekli ekipman temininde yapılan harcamalar bütçenin %0.4'ne bile tekabül etmiyor. Bilimsel araştırmalara yapılan harcamalar %0,2 bile varmıyor. Bütçenin %0,7 güvenlik güçlerine. Üretilen ekmeğin beşini Tunus halkı tüketiyor, dördü de sömürgeciliğin kontrolünde! Sonra halkın ve devletin beyinlerinin sağlıklı ve hastalıksız, güven ve emniyet içinde olmalarını istiyoruz. Peki, zayıf ve ajanlar ne ile müjdelenecek?
Sanayi:
- Mekanik ve yapısal ekipman, ulaşım araçları ve yedek parçaların toplam yıllık maliyeti 16.300 milyon dinar, yani yaklaşık bütçenin %60'dır. Hem de yabancı para birimine göre. Yıllık açık da gitgide kötüleşiyor.
- Üstelik ülkenin doğal kaynakları gereği gibi yönetilmiyor. Yabancı şirketler aç kurtlar gibi bize saldırıyor. Rejim, bu yabancı şirketlere alternatif sunamıyor. Zira Tunus British Gaz Şirketi Genel Müdürü, Haziran 2014 yılında alçakça meydan okuyarak şunları söyledi: "Amilcar'ın ruhsatının iptal edilmesi durumunda hükümetin hazırladığı alternatif nedir?"
- Silah, askeri ve güvenlik ekipmanları ile ilgili durum ise, çok daha tehlikeli ve rezalettir. Zira ordu ve güvenlik güçlerini silahlandırmak için gerekli donanımı kendimiz üretebilecekken hükümetler, kullanılan basit donanımları bile sömürgeci güçlerin şartlarına uygun olarak yabancılardan dileniyor.
Biz ne istiyoruz?
- Şeri farz olması nedeniyle sanayileşebilmemiz için:
* Güvenlik güçleri ve orduyu silahlandırmak, güvenlik ve emniyetimizi sanayileşmiş ülkelerin çıkarlarına, şartlarına ve ruh haline rehin bırakmamak...
* Doğal kaynaklar ve ülke servetini, kamu malı olarak idare etmek. Gelirlerini ya da faydasını halka dağıtmak, ülke yararına harcamak, yabancı şirketlerin inisiyatifi altında kalmamak...
* İnsanların fabrika ve tarım aletlerine, ilaç ve bilimsel araştırma ekipmanlarına olan ihtiyaçlarını temin ederek işlerini gütmek...
Böyle yapılmazsa, ülke ciddi krizlere maruz kalacak, dayatılan koşullara bağlı kalma taahhüdünde bulunacak, ekonomik ve mali durum gitgide kötüleşecektir. Daha da kötüsü, ülke tam bağımsız olmayacak, siyasi kararlar kâfir Batı ve onun kurumlarının ipoteği altında kalacaktır.
- Maliyeti ne olursa olsun nihai olarak borçtan kurtulmak, ülkeler ve Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi sömürgeci finansal kurumlar ile bütün bağları ve ilişkileri kesmek, İslami hükümler uyarınca borç krizini doğru bir şekilde kökten çözmek.
- Raşit siyasete göre devletin rolünü yeniden gözden geçirmek, vergi toplayan değil, güdücü devlet olmak, tek tek tebaanın temel ihtiyaçlarını karşılamak. İhtiyaca ve İslam'a aykırı olarak kamu malının atıl projelere harcanmasını durdurmak...
- İhtiyaç fazlası bölge projelerinde halkın görüşüne başvurmak, bu konuda çoğunluğun görüşü, devleti bağlayıcıdır. Cumhura dayanmayan, ayrıntıları bir avuç insan tarafından belirlenen, yasa zoruyla ve zorla insanlara dayatılan Batılı emirlerin uygulandığı bir sistemi reddetmek...
- Dış politika, devlet harcamalarının en önemli gideridir. Çünkü devlet, rahmet ve hidayet Risalet'ini taşımalı, edilgen değil etken olmalıdır...
Dikkat
Zayıf ve ajanlar, bu çözümleri uygulamak için yeterince güçlü değildir. Çünkü onlar, Batılı dairelerdeki memurlar gibidirler. Sadece imzalanması istenileni imzalarlar. Bu çözümler, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin siyasetidir. Bu siyaseti en hayırlı ümmetin en hayırlı devleti olmaya azmedenler ancak uygulayabilir. Güçlü ve onurlu, dürüst ve bilinçli siyasetçiler, hukukçular eşliğinde Hizb-ut Tahrir / Tunus tarafından kurulacak bu devlet, "Yapamayız" sloganını dillerine pelesenk eden zayıf ve ajanların yüzüne bir tokat gibi inecektir. Bunlar, politika ve ekonomide sömürgecilik tümörünün kökünü kazıma acısına dayanamayan, sonsuza dek karanlık dehlizlerde yaşamaya alışmış politikacılardır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |