Son birkaç haftadır siyasi polis, Tunuslu Müslümanlara Allah’ın farz kıldığı Hilafeti kurma görevini kendilerine hatırlatan duvar stickerleri nedeniyle Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik siyasi gözaltı furyası başlattı. Namaz, oruç ve hac nasıl farzsa Hilafette farzdır... Hizbe, davetine ve gençlerine yönelik yapılan bu mükerrer saldırılar karşısında diyoruz ki:

1-    Hilafet Devletini kurma çağrısı, İslami Şeriatın bir farzıdır. Nitekim Kuran ve Sünnette geçen katı deliller bunun kanıtıdır.

2-    Allah’ın Şeriatını uygulamak için çalışmanın yasallığı, dini devletten ayırma ilkesi ve batı sömürgeciliğine bağımlılık kuralına dayalı laik rejimden izin ve ruhsat almayı gerektirmez. Bu sömürgecilik, zenginliklerimizi yağmalamayı, ülkemize egemen olmayı ve bizi faydacı materyalist Batı uygarlığı sistemine entegre etmeyi amaçlıyor.

3-    Tunus hükümeti ve siyasi polis, sömürgeci elçiliklerden aldıkları emirleri uygulamayı sürdürüyor. “22 Mart 2017’de Sivil Toplum Bakanı Mehdi Garbiye, aşırılık ideolojisiyle mücadelede “işbirliği yapmak” için İngiltere büyükelçisiyle bir anlaşma imzaladı.” İngiltere’ye göre aşırılık ideolojisinin İslam ve Hilafet demek olduğu herkes tarafından biliniyor.

4-    Hükümetin anayasa ve insan yapımı yasalara dayalı argümanına gelince, absürt bir argümandır. Çünkü hükümetin dayandığı anayasa, insan yapımı bir anayasadır ve kendisiyle çelişiyor: Zira bu anayasa hem Tunus’un dini İslam diyor hem de İslam’ı yasaklayarak ve İslam için çalışanları suçlu kategorisine sokarak kendisiyle çelişiyor! Cumhuriyet rejimi, tamamen İslam’a zıt bir rejimdir. Tunus Müslümanları da bu Cumhuriyet rejiminin peşinden gidiyorlar. Hâlbuki İslam ve İslam hükümleri, üstündür, üstün gelinmez.

5-    Bu iktidar ve arkasında duran büyükelçilikler şunu bilsin ki: Hizb-ut Tahrir köklü bir partidir. Daha bu başarısız devlet yokken bile Hizb vardı. En azgın devletler dahi İslam ümmetini kalkındırma, bağımlılık ve sömürgecilik şekillerinden kurtarma yolundaki seyrinden Hizbi alıkoyamadılar. Hal böyleyken fasit iktidar ve sömürgeci büyükelçiliklerden talimatlar alan memur statüsündeki ajanlar kökü sabit, feri de gökyüzünde olan bir parti ile nasıl boy ölçüşecekler?

Ey değerli Tunus halkı! Ey Müslümanlar!

Müslüman ülkelerde Hilafet suç mu? İslami beldelerde İslami yönetimi kurma daveti suç mu?

Siz Allah’ın İslam ile onurlandırdığı bir ümmetsiniz. Bu nimet size yeter. Siz, Allah’ın insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olmakla şereflendirdiği bir ümmetsiniz. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetle İslam’ı uygulayarak bu şerefe nail olabilirsiniz. İslam’ın uygulanmasına çağıran çocuklarınızın yargılanmasına nasıl rıza gösterebiliyorsunuz? Yöneticileri kukla gibi oynatan ve hegemonyası devam etsin diye bakanlıklarla anlaşmalar imzalayan sömürgeciden nasıl razı olabiliyorsunuz?