حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN–BA–2017–MB–TR–02 |
H. 28 Cumâde’s Sânî 1438 M. Pazartesi, 27 Mart 2017 |
Ajanlar ve Zavallılar Bu Ülkeyi Yok Etmeden Önce Ülkenin İmdadına Koşun
Medya, iktidar partisinin skandallarıyla yatıp kalkıyor. Temel hizmetler, giderek kötüleşiyor. Çünkü insanların derdini dert edinmeyen ve işlerini gütmeyen bir devlet var. Hal böyleyken aylardır AB Tunus Büyükelçisi Patrice Berghamini’nin şaibeli temas ve ziyaretlerine tanık oluyoruz. Diplomatik kuralları çiğneyen bu büyükelçi, büyükelçi gibi değil ülkenin fiili yöneticisi gibi hareket ediyor. Politikalar belirliyor, hatta dayatıyor. Sorumlu bakan ve diğer yetkilileri yakından izliyor, dahası denetliyor! Reform ve Tunus’ta gelişen demokrasiyi desteklemek bahanesiyle bakanlıklara müdahil oluyor. İstila edip karışmadığı hiçbir bakanlık kalmadı. Avrupa finansörlüğünde İçişleri Bakanlığı dâhil egemenliğin simgesi olan bakanlıkları yeniden yapılandırıyor. Yasama kapasitesine ehil olup olmadığını denetlemek için Meclisi Başkanı ile bir araya geliyor. İslam inancına zıt demokratik Batı değerlerine çağıran sivil toplum kuruluşlarına yapılan para yardımlarını iki katına çıkardığını duymayan kalmadı. Büyükelçi, Tunus şehirlerini, köylerini ve kırsallarını adım adım dolaşıyor. Hatta Sidi Buzeyd, Kassarin’daki Cebel Şeanini gibi birçok yetkilinin cesaret edip giremediği yerlere giriyor.
İstihbaratçı olduğu bilinen Avrupa büyükelçisi, Avrupa’nın Tunus üzerindeki hegemonyasını kalıcı kılmak için diplomatik kisve altında sömürgecilik yetkilerini kullanıyor. Büyük küçük demeden Tunus’un tüm işlerine müdahil oluyor. 16 Mart 2017’de Sanayi ve Ticaret Bakanı ile bir görüşme yaptı. Birkaç gün sonra da Tunus İşçi Sendikası yetkilileri ile bir araya geldi. Bu, büyükelçinin perde arkasından Tunus’un birçok siyasi ve ekonomik dosyasını elinde tuttuğunun en bariz kanıtıdır. Bu günlerde büyükelçi, Avrupa Birliği ile derin ve kapsamlı bir anlaşma imzalamak için çalışıyor. Eğer bu anlaşma imzalanırsa, Allah muhafaza, ülke felakete sürüklenecek, Tunus, Avrupa Birliği’nin ticari ve hizmet alanına dönüşecektir. Sömürgecilik küstahlığı o dereceye ulaştı ki Sanayi ve Ticaret Federasyonu yetkilileri ile yapılan son toplantıda büyükelçi, Tunus sanayi sektörü zarar görse bile Avrupa ürünlerinin Tunus’a ithaline sınır getirilmemesi uyarısında bulundu. Büyükelçinin bu çabası ile eş zamanlı olarak ucuz medya kampanyaları yapılmaktadır. Muhtemelen bu kampanyaların arkasında da büyükelçi var. Kampanyalarda Tunus’u istila eden Avrupa ürünleri hakkında gündem saptırılarak Türk ürünleri sorun olarak lanse edilmektedir. Ülkenin ticaret açığının arkasındaki neden olarak Türk ürünleri gösterilmektedir. Oysa Türk ürünleri Avrupa ürünlerine kıyasla devede kulak kalmaktadır.
Ey ümmet devriminin patlak verdiği Tunus Müslümanları! Şüphe yok ki bugün ülkenizde açıkça sömürgecilik müdahalesi var. Sömürgeci ülkenizi vesayet altına almıştır. Tunuslu yöneticilerin, siyasi ortam ve gazetecilerin onay ve rızası olmadan böyle bir müdahale olamaz. Bunlar egemenlik duygusunu dahi yitirmişlerdir. Ülkenin en ince işlerine yabancı müdahaleden zevk alıyorlar.
Hedefi ülke ve halkı kurtarmak olan devrim, henüz hedefine ulaşamamıştır. Siyasi ve ekonomik bağımlılık gerçekliğinin devamı bunun en somut kanıtıdır. Tunus ve zenginlikleri, kaynakları hâlâ sömürgeci kapitalist kâfir Batının ipoteği altındadır. Sömürge hâkimiyetinin artması için mi devrime kalkıştınız? Sömürgecilik ülkeye, ülkenin önemli siyasi ve ekonomik kararlarına hâkim iken kısmi talepler peşinde mi koşuyorsunuz?
Siz istedikçe, istekleriniz gün geçtikçe artıyor... Ama kimden istiyorsunuz? Sizin isteklerinize kim yanıt verecek? Seçimlerle işbaşına getirdiğinizi sandığınız bu yöneticiler, ülkeyi büsbütün sömürgeci kâfire teslim ediyorlar. Dolayısıyla sizin isteklerinizi kim yerine getirecek, kim ilgilenecek? Bu yöneticiler mi? Bunlar ülkeyi yönetmiyor ki. İsteklerinizi sizin hakkınızda ne bir zimmet ne de bir ahit gözetmeyen sömürgeciden mi istiyorsunuz?
Ey fatihlerin ve kahramanların ülkesi, ümmet devriminin patlak verdiği Tunus Müslümanları! Bugün gerçek mücadele, bu iradesiz yöneticilerden ziyade ülke boyunca casusluk yapan sömürgeciliğe karşı olmalıdır. Sömürgecilik, ülke ve kaynakları ipotek altına almıştır. Politik kararlar üzerinde söz sahibidir. Kanunlar ve yasalar dayatıyor. Daha önce de anayasa dayatmıştı. Demokratik sistem olmasaydı sömürgecilik ülkemiz üzerinde söz sahibi olabilir miydi? Bu sistem yoluyla ülkemize sızdılar. Ajanlarını meclis ve hükümete soktular...
Ajanlar ve zavallılar bu ülkeyi yok etmeden önce haydi ülkenin imdadına yetişin. Bilin ki bu rejim ve arkasındaki sömürgeci, sizi umutsuzluğa düşürmek için çalışıyor. Projelerini yasalaştırmak için sürekli taleplerinizi çeşitlendiriyor. Bu yüzden sakın umutsuzluğa kapılmayın ve isteğinizi tek bir istekle sınırlayın. Sömürgecilik ve avanelerinin, demokratik kapitalist sistemin kökünü kazıyın. Yerine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet altında İslam’ı ve hükümlerini koyun. Sokaklarda ve her yerde gösterilere devam edin. Soluğunuz uzun olsun. Eylemleriniz de Allah için olsun, dinine yardım etmek için olsun. Bilin ki Allah, muttaki kullarına mutlaka yardım edecektir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |