Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: TRu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu2013015 H. 22 Zilka’de 1433
M. Pazartesi, 08 Ekim 2012

-Basın Açıklaması- Ne Menaf Telas, Ne Faruk Şara Suriye Devrimi Rasulullah'ın Râyesi Altında Birleşmelidir

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, devlet televizyonu olan TRT 1'de katıldığı bir programda Suriye meselesine ilişkin: "Kapalı, açık yaptığımız hiçbir toplantıda hiçbir ülke yetkilisinin bize Beşşar Esed kalacak' dediği yok. Buna İran da dâhildir. İran ve Rusya ile temel görüş farkımız şu: Biz, ‘Esed bu yöntemleriyle geçiş sürecini idare etme kabiliyetini yitirdi, güvenini kaybetti' diyoruz. Rusya ve İran ise ‘Esed'in gidişi olacak ama geçiş süreci Esed liderliğinde olsun. Esed seçime kadar kalsın seçimle gitsin' diyorlar." Ayrıca Davutoğlu "Geçiş hükümetinde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed olmasa bile onun bir temsilcisi olabilir mi?" sorusuna karşılık "Esed'in temsilcileri şeklinde değil, devletin, sistemin temsilcileri şeklinde Faruk Şara olabilir. Faruk Şara gayet akıllı ve vicdanlı bir tutumla bu son olaylarda, katliamların içinde yer almadı. Ama sistemi herhalde Faruk Şara'dan daha iyi bilen yok." diyerek yeni bir düşünceyi ortaya attı.

Hayırdan uzak olan bu düşüncesinden sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na deriz ki; Suriye'deki katliamlar daha dün başlamış değildir. Ayrıca sizin "vicdanlı biridir" dediğiniz Faruk Şara, hem Hafız Esed döneminin hem de Beşşar Esed dönemi katliamlarının en büyük ortaklarından biridir. Bugün Suriye devriminin yirminci ayına girdiğinde binlerce çocuk, kadın ve erkek şehit edilmişken, yine yarım milyondan fazla Müslüman evlerinden, yurtlarından göç etmek zorunda bırakılmışken, siz nasıl olurda Baas'ın eli kanlı üyelerine yönetimin teslim edilebileceğini söylersiniz. Daha önce Menaf Telas'ın ismini ön plana çıkardığınızda Şam ehli size gereken cevabı vermemiş miydi?

Vahşi rejim şiddetli katliamlar yaparken, bazen reformlar yapması, bazen de diyalog adı altında ayaklanmayı durdurması için katliamlarına zaman tanıyan Türkiye Hükümeti de en az Baas rejimi kadar bu yaşananlardan sorumludur. Her fırsatta Suriye halkının yanında olduğunu söyleyen Türkiye yöneticileri ve özellikle Dışişleri Bakanı Davutoğlu, yaptığı bu açıklama ile bir kez daha göstermiştir ki onların tek derdi rejimin devam etmesidir. Gerek Türkiye'de kurulan "Suriye Ulusal Konsey"'i olsun, gerekse "operasyonel mekanizma" kapsamındaki plan olsun, yine gerek Mısır'ın girişimi ile yürütülen dörtlü mekanizma olsun, bunların hepsi Beşşar sonrasına ilişkin Suriye'de ki devrimi çalmaya yönelik Amerika'nın kirli projeleridir.

Buradan dost düşman herkese şunu müjdelemek istiyoruz. Şam ehlinin bu ayaklanması sadece mücrim Beşşar Esed'e yönelik değildir. Bu ayaklanma, kâfir Batının kültürüne, kokuşmuş hadaratına ve onun ikiyüzlü siyasetini benimseyerek ümmetten kopuk olan tüm bölgesel işbirlikçilerine de yöneliktir. Bölgesel devletlerin korkuları işte bu yüzdendir. Allah'ın [Subhanehu ve Teâlâ] izni ile Şam ehli kazanacak ve devrimini ne Batı'ya ne de onlarla işbirliği içerindeki bölgesel devletlere çaldırmayacaktır. İnşaAllah kurulacak olan Raşid-i Hilafet Devletinde egemenlik Allah'a [Subhanehu Ve Teâlâ] ait olacağı gibi otorite de yalnızca ümmete ait olacaktır.

((وَمَا ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ بِعَزِيزٍ ))

"Ve bu da, Allah'a güç bir şey değildir." [Fatır 17]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi

Telefon: 
www.hizb-turkiye.com
E-Mail: bilgi [@] hizb-turkiye.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER