حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: TRu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu2013018 |
H. 7 Muharrem 1434 M. Çarşamba, 21 Kasım 2012 |
-Basın Açıklaması- Kim İtibar ve Üstünlük İsterse Bilsin ki, İtibar ve Üstünlük Tümü İle Allah'ın Elindedir?
14 Kasım 2012 Çarşamba günü lanetli Yahudi varlığı "İsrail", Gazze'ye yönelik saldırılında onlarca Müslümanı katletti ve yüzlercesini de yaraladı. Yahudi varlığının bu kini ve düşmanlığı karşısında ise halkı Müslüman olan ülkelerin yöneticileri, kınama açıklamaları yapmada yarışa girdiler.
Mısır ziyareti öncesinde Obama ve Putin ile telefon görüşmeleri yapan Başbakan Erdoğan, Muhammed Mursi ile birlikte düzenlediği basın açıklamasında kınama ve itidal açıklamasını ve her zamanki gibi barış çağrısını yineledi. ABD'nin iki devletli çözüm planı için yılmadan ve yorulmadan çalışan Başbakan, açık bir şekilde Yahudi varlığı "İsrail'in" bu saldırılarının iki devletli çözümü engelleyeceğini ifade etti. Müslüman bir yönetici nasıl olurda Müslümanların kanına doymayan Yahudi varlığı "İsrail'in" bu saldırılarını, ABD'nin Filistin için ürettiği kirli planını engelleyen saldırılar olarak görebilir. Bu yöneticilerin nazarında 1948'den bu güne Müslümanların akan kanının hiçbir değeri yok mudur?
Türkiye'ye geldikten sonra ise partisinin grup toplantısında Başbakan şu ifadeleri kullandı: "BM ve BM Güvenlik Konseyi bugüne kadar bunca kararlar almıştır. Ama İsrail hakkında hiç biriyle ilgili bir yaptırım uygulayamamıştır. Onun için ben şunu diyorum: Ben BM'nin adaletine inanmıyorum." Başbakan Erdoğan'a bu sözlerinden sonra şunu soruyoruz: Eğer BM'nin adaletine inanmıyorsanız niçin BM'yi Suriye meselesinde sürece müdahil olması için çağırıyorsunuz. BM'nin adaletinin olmadığı bir hakikat. Çünkü BM Batı'nın ve ABD'nin çıkarları için kurulmuş ve bunun için çalışan bir kurumdur. Ancak sizin BM'nin adaletine güvenmediğinizi söylemeniz tamamen yalandır.
كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِن يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا "Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey de söylemiyorlar." [Kehf 5]
Başbakan Erdoğan, yine aynı toplantıda şu sözleri de sarf etti: "Burada bizim için 3 yol var. Ya elimizle müdahale edeceğiz. Ya dilimizle müdahale edeceğiz. Ya da kalbimizden buğz edeceğiz... Bugün onlara yarın bize. Öleceksek adam gibi ölelim." Bu sözler için ise şunu deriz: Kalb ile buğz etmek, zayıf düşmüş erkeklerin ve kadınların yapabileceği salih amellerdendir. Dil ile düzeltmek, kınayıcının kınamasından korkmadan hakkı söyleyen cesur Müslümanların, sahih İslami cemaat ve partilerin salih amellerindendir. El ile düzeltmek ise, kuvveti elinde bulunduran devlet yöneticilerinin ve nusret ehli olanların salih amelidir. İşte bu amel, işgalci Yahudi varlığını tanımayarak kutsal topraklardan defedilmesi ve bunun için Müslümanların ordularının seferber edilmesidir.
Tüm bunlardan sonra Ey Başbakan! Bu salih amellerden hangisi ile Allah'ı razı etmek istersin? Hangisini yaparsan dünyada izzetli bir yaşam sürer, ölürken de izzetinle ölür ve ahiret yurdunu kazanırsın?
مَن كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُوْلَئِكَ هُوَ يَبُورُ "Kim itibar ve üstünlük isterse bilsin ki, itibar ve üstünlük tümü ile Allah'ın tekelindedir. Güzel söz O'na yükselir, iyi ameli de O yükseltir. Kötü amaçlı komplolar düzenleyenler ağır bir azaba çarpılacaklardır. Ayrıca onların komplosu da boşa çıkar, verimsiz olur." [Fatır 10]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: www.hizb-turkiye.com |
E-Mail: bilgi [@] hizb-turkiye.com |