حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: TRu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu2013002 |
H. 11 Rabi’-ul Âhir 1436 M. Pazar, 01 Şubat 2015 |
Basın Açıklaması Rasulullah Onurumuzdur! Müslümanlar Ancak Yolunu Takip Ederek Rasulullah'ı Koruyabilirler
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Rasulullah Efendimize hakaret eden Charlie Hebdo'ya yapılan saldırının ardından 08 Ocak 2015 tarihinde bir basın açıklaması yaptı ve saldırıyı kınayan şu ifadeleri kullandı: "Bu saldırı, sadece dergi çalışanlarına karşı, ya da sadece Fransa'ya, Avrupa'ya, Batı'ya karşı işlenmiş bir saldırı değildir; aslında bu saldırı bir dine inansın ya da inanmasın, inanıyorsa dini ne olursa olsun, dünyanın barışa değer veren bütün insanlarına karşı yapılmış bir saldırıdır. Türkiye'de din hizmetlerinden sorumlu Diyanet İşleri Başkanı olarak derin bir üzüntü içinde olduğumu ifade etmek isterim. Her şeyden önce bu saldırıyı şiddetle kınıyor, başta Fransız halkı olmak üzere tüm insanlık ailesinin acısını paylaşıyorum."
Mehmet Görmez 13 Ocak 2015'te ise 30. İl Müftüleri İstişare toplantısında Batı'nın ikiyüzlülüğüne vurgu yapan şu açıklamayı yaptı: "Bir tarafta son 10 yılda İslam coğrafyasında acılarla kıvranan 12 milyon insan katledildi yok edildi. Ama geçen hafta Paris'te yine hiçbir şekilde hiç bir müminin, hiçbir aklıselimin kabul etmeyeceği 12 insan hunharca katledildi. 12 milyon insan katledildiğinde ses çıkarmayan insanlığın sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkmasını ibretle izledik."
30 Ocak 2015 Cuma günü Türkiye'de tüm camilerde okutulan Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı hutbede Rasulullah Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem'e karşı Müslümanların sorumluluğu hakkında şu ifadelere yer verildi: "Bugün, İslâm'ı ve onun peygamberini tanıtma ve doğru temsil etme konusunda biz Müslümanların eksikleri olduğunu da unutmamalıyız. Üzülerek belirtmek gerekir ki; bizler, İslâm'ın hak ve adalet anlayışını, Peygamberimiz (s.a.s)'in çağlar üstü örnekliğini ve üstün ahlâkî vasıflarını insanlık ailesinin tüm fertlerine güzel bir dille, hikmetli bir üslupla yeterince sunamadık."
Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti olarak bu açıklamalarla ilgili nasihat ve hatırlatma olsun diye şu izahatları yapıyoruz.
1: Batılılar, Rasulullah efendimizin karikatürlerini çizmeyi ifade özgürlüğünün bir parçası olarak savunuyorlar. Bizden de bu çirkinliklerini hoşgörü ile karşılamamızı istiyorlar. Bu karikatürleri çizenlere tepki veren Müslümanları ise kınamamızı bekliyor ve üzerimizde baskı oluşturuyorlar. Batının ifade özgürlüğü prensiplerine bağlığı yalandan başka bir şey değildir. Charlie Hebdo, eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin oğlu John'un karikatürünü yayımlayınca olay medya krizine neden oluyor da, Rasulullah Efendimizin karikatürlerini çizip hakaret edince mi medya özgürlüğü gündeme geliyor? Batılıların bu baskısı, Müslümanları kutsallara yapılan hakareti kabul etmeye zorlamak içindir. Diyanet İşleri Başkanlığının bu baskı altında kalarak kınama açıklaması yapması acı bir talihsizlik ve çok büyük basiretsizliktir.
2: Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in Paris'te yürüyüşe katılan Batılıları ikiyüzlülükle tarif etmesi ve suçlaması çok yerindedir. Çünkü gerçekten Batılılar yıllardır milyonlarca Müslüman'ın kanını akıttılar. Ama hiçbir zaman terörist ABD ve Batı'nın katliamlarının kınanması için çağrı yapmadılar. Mehmet Görmez sadece Batı'nın ikiyüzlülüğünü değil, Türkiye ve diğer Müslüman belde yöneticilerinin ikiyüzlülüğünü de ifşa etmeliydi. Zira ABD ve Batı'nın katliamlarının kınanması için bu yöneticiler de hiçbir çağrı yapmadılar. Aksine onların safında Paris'te yürüyüşe katıldılar.
3: İslâm'ın Peygamberini tanıtma ve İslam'ı doğru temsil etme konusunda Müslümanların eksikleri olduğu doğrudur. Biz Rasulullah efendimizin İnsanlık için gönderilmiş rahmet peygamberi olduğunu, İslam'ın ise tek doğru din olduğunu anlatmalıyız. Rasulullah efendimizin İslam'dan başka tüm din ve ideolojilere meydan okuduğunu, yeryüzünün tamamında İslam'ı hâkim kılmak ve küfrü kökünden söküp atmak için kâfirlere bir devlet başkanı olarak savaş ilan ettiğini söylemeliyiz. Biz Rasulullah efendimizi tüm işlerimizde kendimize örnek kılmalıyız. O'nun İslam'a davet yöntemini kendimize yol edinmeliyiz. Rasulullah'ın Allah'ın hükümlerini yeryüzüne hâkim kılmak için İslam Devleti'ni kurduğunu hatırlamalı ve yeniden İslami hayatı başlatacak Raşid-i Hilafet'in kurulması için Rasulullah efendimizin yolunu sapmadan takip etmeliyiz. Yoksa bizim Rasulullah efendimizi sadece hoşgörü, sevgi, ahlak ve barış peygamberi olarak tanıtmaya çalışmamız küfrü hiçbir zaman memnun etmeyecektir. Zira kâfirlerin İslam'a düşmanlığı çok büyüktür. Bizim kâfirleri memnun etmek için ayrı bir peygamber tarifi yapmamız, onların bize yönelik kinini azaltmayacaktır.
وَلَا يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّىٰ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُواْ
"Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler." [Bakara 217]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: www.hizb-turkiye.com |
E-Mail: bilgi [@] hizb-turkiye.com |