Pazartesi günü Aden Emniyet Teşkilatı tarafından yapılan yazılı açıklamada, bugün askeri eğitim merkezine bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısında yaşamını yitiren öğrencilerin sayısının 50’ye yükseldiği, 120 kişinin de yaralandığı belirtildi. Öte yandan IŞİD, internet üzerinden yaptığı açıklamada saldırıyı üstlendi. Polisin yaptığı açıklamaya göre, Kuzey Aden Şeyh Osman bölgesinde yeni askerlerin eğitildiği askeri okulun önündeki asker kalabalığının içine dalan bomba yüklü araç patlatıldı.

Biz, bu menfur terörist eyleminde ölenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da Allah’tan acil şifalar diliyoruz. Bu iğrenç eylemlerin sorumluluğu, Aden halkımızın hayatını korumakta ihmalkâr davranan Aden güvenlik yetkililerine aittir. Çünkü Yemenli gençler, Anglo-Amerikan uluslararası çatışmasına hizmet etmek gündemiyle askeri eğitime davet ediliyorlar, özellikle de bölücülük ve bölgecilik naralarıyla kavrulan Güney Yemen bölgesinde. Bu durum yabancı gündemlere hizmet etmek için çalışan ve kırmızı çizgileri ihlal eden suç örgütlerinin ortaya çıkmasına ortam hazırlıyor.

Anglo-Amerikan çatışması, Aden kentini kaos, suikast, patlamalar girdabına dönüştürdü, baskı aracı haline getirdi. Kent, yetkililerin iradeleri arasındaki farklılık ve eşitsizlikleri yansıtıyor. Her bir ülke, yanlısı olduğu Anglo-Amerikan uluslararası çatışmanın tarafını destekliyor. Aden kentindeki kaos ülke geneline yayıldı. Altyapı tarumar oldu, temel hizmetler verilemiyor. Çeteler türedi, ekonomi küçüldü, maaş ve geçim uğrunda insanlar birbirleriyle savaşıyor. İşsizlik yayıldı, böylece Yemenli gençler, çıkarlarını elde etmek için gençleri kamplaştıran uluslararası çatışmanın ucuz yakıtı oldular. İslam’a göre terör eylemleri haramdır. IŞİD nasıl bu eylemleri İslam iddialarıyla yapabiliyor? Sadece açıklamalar ve görüntülerden bilinen, şu veya bu ülke yararına istihbarat teşkilatlarının kolayca sızdığı karanlık örgütlerce Müslümanları katletmek cihat ve ibadet midir?

Hilafetin yokluğunda mantar gibi türeyen örgütler nedeniyle ümmet çeşitli badirelere maruz kaldı. Gerçek değişim ve İslami yönetimin nasıl geri geleceğini uyanık bir şekilde etüt etmeyen bu örgütler, acı vakaya bir tepki olarak kuruldular. Bunlar, tekfirci gruplardır. Yöneticilerin işlediği suçlardan intikam için ortaya çıktılar. Silahlarını iddia ettikleri gibi cihat etmek için kurulduğu yabancılara doğrultmak yerine ümmetin evlatlarına doğrultuyorlar. Bu örgütler, bu ümmet için bir yıkımdır, yabancılar için de kârlı bir ticarettir. Bu örgütler, Müslümanları birbirleriyle savaştırmak ve savaştırarak zayıflatmak için kâfirler tarafından benimsenen bir programın bir parçasıdırlar. Kâfirler emellerini bu gruplar eliyle hayata geçiriyorlar. Biz bu grupları, eylemlerini, İslam’a ve ümmete karşı işledikleri cürümlerini yeniden gözden geçirmeye davet ediyoruz.

Müslümanları boğazlayan ve boğazlamak için bıçak dayayan bu örgütleri ortadan kaldırmanın yegâne çözümü, varlıklarına neden olan gerekçeleri ortadan kaldırmaktır. Bu örgütler, Allah’ın Şeriatı ve Hilafeti kurmak, Müslüman topraklarındaki yabancı kâfirleri def etmek ve ajan yöneticileri devirmek için çalıştıklarını iddia ediyorlar. Ancak Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in değişim ve hedefe erişim metoduna aykırı hareket ediyorlar. Kafaları ve kavramları karışık, şeri hükme bağlanma zorunluluğunu yitirmişleri. Hızlı sonuca varmak istiyorlar, tabanındaki birçok insan samimi olsa da onlara intikam hırsı hâkim. Ama gerçek uyanıklık yok. Bu yüzden İslam’a kötülük ediyorlar, Müslüman evlatlarını öldürüyorlar, sömürgeci kâfir ve onların ajan yöneticileri onlardan emindir. Hatta bilerek ya da bilmeyerek yabancı kâfir ve ajanlarının Truva atı haline geldiler. Sonuç apaçık ortadadır. Bu nedenle gerçek çözüm, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodunu izleyerek Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için samimi bir şekilde çalışmaktır. Bu metot da ümmeti bilinçlendirmeyi, fikri mücadele ve siyasi çatışma yapmayı, İslam esasına dayalı yönetimi kurmak için güç ve kuvvet ehlinden nusret talep etmeyi gerektirir. İşte Hizb-ut Tahrir bunun için çalışıyor ve yüce gayesine erişme serüveninde bu metoda bağlanıyor.

Ey Aden ve Yemen halkı! Sizi bu metoda bağlanmaya davet ediyoruz. Tek kurtuluşumuz budur. Bunun dışındaki her metot, ateşten gömlek gibidir… Allah bize yeter ve O ne güzel vekildir.