Yemen halkı, felaketlerle boğuşuyor. Temel hizmetleri bile alamıyorlar. Güvenlik, gıda, eğitim, sağlık, su ve elektrik yok. Maaşlar ödenmiyor, hizmetler verilmiyor. Açlık, hastalık, ölüm, korku, savaş, mezhepçilik ve Bölgeselcilik fitnesi, kötülük ve suç diz boyu. Bütün bunlar, Amerikan-İngiliz çatışmasının bir sonucudur. Bu güçler, bölgesel piyonları: Suudi Arabistan, İran, BAE ve Katar ile yerel uşakları: Husiler, Salih ve Hadi üzerinden bilek güreşine tutuşuyorlar... Yemen savaşı üçüncü yılına girerken çatışan tüm taraflar, halk pahasına kumar oynuyorlar. Halk, 26 Mart 2015’ten beri Kararlılık Fırtınası, Husiler ve Salih bombardımanından mustarip... Bu uşaklar, sömürgeci kâfire hizmet adına bunu yapıyorlar. Sömürgeci kâfir de, ülke servetini yağmalamak ve ülkede nüfuz elde etmek için çatışma üzerinden kendi ajandasını gerçekleştirmeye çalışıyor.

Yaklaşık iki yıldır süren savaş, kırılgan Yemen ekonomisinin dinamikleri ve altyapıyı tarumar etmiştir. Sosyal refah harcamaları tamamen dururken Ağustos’tan beri maaşlar ödenmiyor. Özel müesseseler, fabrikalar ve işletmelerin çoğu kapılarına kilit vurmuş durumdalar. Bunun sonucunda işsizlik artarken halkın günlük ihtiyaçlarını karşılama kapasitesi dumura uğramıştır.

BM’nin yayınladığı rakamlara göre, gıda kıtlığı, gıda ve yakıt artışı ve tarımsal üretimde kesinti söz konusu. Yanı sıra diğer faktörlerden ötürü 19 milyon insan yani Yemen nüfusunun yaklaşık % 80’i gıda güvensizliği seviyesi durumunda. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) istatistiklerine göre önlenebilir nedenler yüzünden geçen yıl yaklaşık 63 bin Yemenli hayatını kaybetmiştir. Bunları çoğu yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını yitirmiştir.

Dünya Gıda Programı raporlarına göre, her beş kişiden dördü gıda güvensizliğinden mustarip. Yani günü birlik yaşıyorlar, yarın ne yiyeceklerinden emin değiller! Çeşitli illerde yaşayan yaklaşık 7,3 milyon insan da acil gıda yardımına muhtaç. İki milyondan fazla çocuk ve bebek yetersiz beslenmeden, yarım milyon çocuk akut kötü beslenmeden mustarip durumda. Bu, 2015 yılına kıyasla %63 artış demektir. Bu tablo ülkede devam eden çatışmanın etkilerinin ne boyutlarda olduğunu gösteriyor.

Ekonomik kötüleşmenin doğal bir sonucu olarak üç milyon çocuk, geçen yıl okula gidemedi. Sağlık sisteminin çökük olduğu bir ortamda çeşitli hastalıklar can alıyorlar. Yemenliler, Dang Humması, kolera ve çocuk felci gibi bu hastalıkların bazılarına alışık değil.

Belki de en büyük zararı bebekler ve 18 yaş altı çocuklar görüyorlar. Kıtlık ve hastalıklar, bombardımandan sağ çıkanları en basit hayat dinamiklerini yitirmiş bir iskelet yığınına dönüştürüyor.  Ya da rakip milisler tarafından özellikle Husi milislere karşı askeri misyonlarda kullanılmak üzere para karşılığında zorla ve baskı yoluyla savaş kamplarına transfer ediliyorlar. Eğitimsiz ve silah sevdası olan kabile çocukları toplanıp savaş ve çatışma sahasına sürülüyorlar.

Daha da kötüsü, bazı devletler ve uluslararası kuruluşlardan gelen yardımlar, hibeler ve bağışlara çatışan taraflar tarafından el koyuluyor. Sadece kırıntılar muhtaç Yemen halkına dağıtılıyor. Savaşan taraflarca el konulan yardım ve bağışların çoğu savaşı desteklemek için karaborsada satılıyor. Geri kalan yardımlar da ülkede devam eden çatışmanın gölgesi altında tarafların yandaşlarına peşkeş çekiliyor. Bu yardım ve hibelerin çoğu da tarihi geçmiş mallardır. Doğal olarak bu da Yemen halkının acılarına acı katmaktadır. İki gün önce Hadi hükümeti, Kızıl Haç Örgütü’nün yardım olarak verdiği yaklaşık 117 ton buğdayı kullanıma elverişli olmadığı gerekçesiyle itlaf etmiştir.

Limanlar üzerinde kontrolü sağlamak için savaşan tarafların verdiği çetin mücadele ülkedeki koşulları iyice kötüleştirmektedir. En son taraflar, El Hadida Limanını ele geçirmek için çatışmaya girdiler. Taraflar arasında ekonomik ve askeri savaş var. İpe sapa gelmez çatışma ve savaşlarda zaferler elde etmek adına Yemen halkı bitap ve yorgun düşürülüyor.

Yemen’deki Amerikan-İngiliz çatışması, artık Yemen halkı için bir sır değil. Çatışmanın tarafları bile utanmadan açıkça bunu dile getiriyorlar! Savaş, hem içsel hem de dışsal açıdan meşru olmadığı gibi mezhepçilik ya da dini temelli bir savaş da değil. Her ne kadar taraflar suçlarını meşrulaştırmak için bu kisveyi giydirmiş olsalar da. Aksine Yemen savaşı, uluslararası siyasi ve sömürgecilik çatışmasıdır. Böyle bir savaş, dinen haramdır.

Biz Yemen’deki çatışan taraflara diyoruz ki: İki yıldır süren savaş daha yeterli değil mi? Bu savaş bir kumardır. Yemen halkının kanı, haysiyeti, güvenliği ve sağlığı pahasına sömürgeci efendilerinize hizmet ediyorsunuz!

Koltuk sevdası ve sömürgecilerin çıkarları, iman ve hikmet halkından daha mı önceliklidir, daha mı bakidir? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Yemen halkı hakkında şöyle buyurdu:

هم مني وأنا منهم “Onlar bendendir. Ben de onlardanım.”

Ey Yemen halkı!

Gerçekten iman ve hikmetinize dürüst ve doğrulukla müracaat etseniz sorunlarınızı çok daha iyi çözebilir. Batı ve Birleşmiş Milletler’den hiçbir çözüm beklemeyin. Çünkü Batı, hem sapıktır hem saptırıcıdır. Fitne ve savaş cehennemine çağırır. Hatta cehennem ateşine çağırıyor. Batının zehirli ve mayınlı çözümlerinden sakının. Krizin çatışan taraflarını bir kenara atın. Allah’ın Şeriatını hâkim kılmak, kelimesini yüceltmek ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışın. Yeniden saadet ve refaha, sağdan ve yoldan cennet nimetlerine kavuşmanın yolu Hilafettir, eğer biliyorsanız. Kaynak ve zenginlikleri bol ve stratejik konumu sahip bir ülkede yaşıyorsunuz. Kalbiniz yumuşak, gönülleriniz naiftir. Siz fıkıh, iman ve hikmet ehlisiniz. Artık zaman gelmiştir, haydi gafletten uyanın, çatışan zalimlere engel olun ve bunu gerçekleştirmek için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın. Allahım bunu yakın eyle.