حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Özbekistan
Medya Bürosu
No: ÖZ-BA-2023-MB-TR-11 |
H. 20 Rabi’-ul Âhir 1445 M. Çarşamba, 04 Ekim 2023 |
Rusya Dış İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Özbekistan Devlet Güvenlik Teşkilatı Başkanı ile Görüştü
Rusya Dış İstihbarat Teşkilatı Başkanı Sergei Naryshkin, Özbekistan’da Devlet Güvenlik Teşkilatı başkanı Abdulsalam Azizov ile görüştü. Görüşmede “Uluslararası terörizmle mücadele, bölgesel ve uluslararası sorunlar hakkında geniş çaplı istihbarat alışverişi” konusu ele alındı. Dış İstihbarat Teşkilatı’nın haberine göre, görüşmede modern tehdit ve tehditlerle mücadelede ortak yeteneğin güçlendirilmesine yönelik çabaların koordinasyonuna özel önem gösterildi.” (1.11.2023 Sputnik)
Devlet Güvenlik Servisi’nin bu ziyaret ve görüşmeye ilişkin herhangi bir resmi açıklamada bulunmadığını belirtmekte fayda var. Bu kurum, tiran Kerimov döneminde İslam ve Müslümanlarla mücadelede baskı makinesi olarak kullanılmış ve bugüne kadar da hala bu işlev için kullanılmaktadır. Ancak bu tür şüpheli ziyaret ve görüşmelerden esas itibariyle Rusya’nın yararlandığını ve istismar ettiğini asla unutmamalıyız. Çünkü Naryshkin’in bahsettiği “terörizmle” mücadelenin hedefi bizzat Müslümanlardır.
Rusya, ABD’nin “terörizm” le mücadele kisvesi altında Müslüman ülkeleri işgal edip zenginliklerini yağmaladığı ve tüm dünyada yıkıma neden olduğu propagandasını yürütse de kendisi de sütten çıkmış ak kaşık değildir. Belki de Rusya, “terörizm”le mücadele bahanesiyle yerel yönetim kurumlarını, özellikle de kamuoyunu etkisi altında tutmak için bu tabiri etkili bir şekilde kullanmaya çalışıyor. En üst mercilerin Afganistan’dan Özbekistan’a gerçek bir terör tehdidi söz konusudur diye sürekli yaygara çıkardıklarına tanık olduk. Böylece Rusya, kendisinin katılımı olmadan bölgenin güvenliğinin sağlanamayacağını, bu konuda tek garantörün kendisi olabileceğini açıkça belirtmek istiyor.
En doğru ifadeyle Rusya, bilgi alışverişi ve istihbarat alanındaki işbirliği yoluyla Batı’nın özellikle de Amerika’nın bölgeye nüfuz etmesini engellemeyi amaçlıyor. Bu bağlamda, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev “Batı, Orta Asya’daki durumu istikrarsızlaştırmayı amaçlıyor. Rus özel servisleri bunu defalarca dile getirdi. Rusya, Anglo-Saksonların bu yöndeki yıkıcı etkisi konusunda bölge ülkelerini düzenli olarak bilgilendiriyor.” dedi.
Ancak çoğu insan, başta Rusya olmak üzere bu şeytani sömürge ülkelerin “terörizm” anlatısına ve tehlikesine inanmıyor. Terörizm anlatısı halkların ve ülkelerin sömürgeleştirilmesi için kullanılan bir araçtır. Gerçekten de Rusya, Özbekistan da dahil olmak üzere Orta Asya’daki Müslümanların İslam temelinde bir kalkınma gerçekleştirmelerinden ve İslam’ın hükümlerine göre yaşama talebinde bulunmalarından müthiş bir şekilde korkuyor.
Bu yüzden Rusya, Batı’nın “terörle mücadele” heyulasını kullanarak bölgedeki Müslümanları bir şeye ikna etmeye çalışıyor. Ancak halkımız için asıl tehlike Rusya’nın kendisidir, çünkü o bizim tarihsel düşmanımızdır. Yaklaşık bir buçuk asırdır bölgemizde Müslümanlara karşı işlediği işgal, katliam, soykırım gibi acımasız suçlarını hala unutmadık. Ayrıca bugün Ukrayna topraklarına ve halkına karşı askeri eylemleri nasıl açıklanabilir? Şimdi bile Rusya, hükümetteki hain liderlerin yardımıyla ülkemizdeki sömürge politikasını her geçen gün güçlendirmeye çalışıyor. Ama artık buna bir son vermenin zamanı geldi! Ancak Mirziyoyev hükümeti bunu ancak halkın güvenini kazanarak, inanç ve özlemlerini dikkate alarak ve onlarla tek bir güç haline gelerek başarabilir.
Dolayısıyla halkımızı birleştirip tek bir güç haline getirmenin tek yolu dinimize dönmek, İslami öğreti ve kavramları yaymaktır. Bugün mazlum Filistin halkının ülkelerine ve İslam kutsallarına olan bağlılığı sözlerimizin doğruluğunun en açık delilidir. Bu nedenle Müslüman halkımız, bu koşulları yaratan ve Rusya’nın yanı sıra ülkemize girmeye çalışan birçok sömürge ülkeye kapıları aralayan mevcut İslam dışı rejimden kurtulmak ve İslam rejimini iktidara getirmek için çalışmalıdır. Kurtuluşun tek yolu budur ve zafer yalnızca Allah katındandır! Allah Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyuruyor:
إِنَّ اللهَ لاَ يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتَّى يُغَيِّرُواْ مَا بِأَنفُسِهِمْ“Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez” [Rad 11]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Özbekistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |