حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
No: RD–BA–2018–MB–TR–24 |
H. 1 Zilhicce 1439 M. Pazar, 12 Ağustos 2018 |
İslam Masum İnsanların Öldürülmesini Haram Kılar
Salt kentinde yaşanan ve sivil ve askerlerin hayatını kaybettiği elim verici olayı üzüntü ve esefle izledik. Allah Subhânehu ve Teâlâ, haram kan akıtmak hakkında şöyle buyurdu:
مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَنْ قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الْأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا“Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.”[Maide 32] Yaşanan bu acı verici olayın ardından bir dizi noktalara vurgu yapmak elzemdir:
Birincisi: İslam, haksız yere cana kıyılmasını yasaklar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَلا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلا بِالْحَقِّ“Allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmeyin.”[İsra 33] İslam, birbirlerini katleden Müslümanları azapla tehdit etti. Veda Hutbesinde Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem buyurdu:
وَيْلَكُمْ لا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ“Benden sonra birbirlerinin boyunlarını vuran kâfirler gibi olmayın.” Sivil ya da asker olsun Müslümanın bir damla kanı bile kutsaldır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
مَنْ أَشَارَ إِلَى أَخِيهِ بِحَدِيدَةٍ فَإِنَّ الْمَلَائِكَةَ تَلْعَنُهُ حَتَّى يَدَعَهُ وَإِنْ كَانَ أَخَاهُ لِأَبِيهِ وَأُمِّهِ“Her kim kardeşine -isterse ana baba bir kardeşi de olsa- demirle işaret ederse, onu bırakıncaya kadar Melekler o kimseye lanet ederler.”
İkincisi: Rejimi daha önceki Karak olaylarından dolayı uyarmış ve şöyle demiştik: “Karak kentinde talihsiz olaylar yaşandı. Selahaddin Eyyubi’nin doğduğu ve Mute gazvesinin olduğu Karak kentinde asker ve sivillerin haram kanları akıtıldı. Ürdün rejiminin, aydın düşünürlere ve dava adamlarına yönelik baskı ve gözaltı politikaları olmasaydı, bu kanlar akmazdı. Rejim, camilerde bile dava adamları ile mücadele ediyor, onların yüzüne minberleri kapatıyor. Her türlü yolları kullanarak onları takip ediliyor. Âlimlere baskı yapıp terörize ediyor. Bu yüzden artık onların sesini duyamaz ya da görüşlerini bilemez olduk. Oysa dava adamlarına göre askerler ümmetin değişim umududur. Nusret ve onuru koruma mekanizmasıdır. Kutsallar ve namuslar onlarla korunur. Çünkü askerler, ümmetin bir parçası ve ümmet için vardır. Aslolan şudur ki askerler ve kahraman orduların kanı, Karak ya da başka şehirlerde ve başkentte değil, yiğitlik ve cenk meydanlarında, çatışma sahasında, Mescidi Aksa’yı kurtarmak için cihatta, Kudüs surlarında akıtılmalıdır.”
Bu sözlerimizi umursamayan rejim, ağızlara ket vurma, özgür insanları ve dava adamlarını tutuklayıp zindanlara atma politikasına sürdürdü. Dahası, yolsuzluk yapanları sosyal medya sitelerinde muhasebe edenlerin peşine düştü. Bu bağlamda, en son Hizb ut-Tahrir / Ürdün Medya Bürosunun Facebook sayfasını kapattı. Rejim öğüt almıyor mu? Dava erleri ve aydın düşünürleri tutuklamanın, camilerde onlarla mücadele etmenin, yüzlerine minberleri kapatmanın, bütün enstrümanlarla peşlerine düşmenin, bilim adamlarına baskı yapıp terörize etmenin, taşıdıkları iyiliği önlemek için olduğunun farkında değil mi? Değişim konusunda Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodunu izleyen bu kimseler, kesinlikle silah kullanmazlar. Güvende olan birine korku salmazlar. Hatta artık sesleri duyulmaz, görüşleri bilinmez.
Üçüncüsü: Salt’taki olaylar ile İslam ve fikirleri arasında ilişki kurma, İslam akidesi ve hükümleriyle mücadelede bu olayları kullanma kakofonileri, Amerika liderliğinde İslam’ı (terörizm), (aşırıcılık) ve (köktendincilik) ile ilişkilendirme planının bir devamıdır. Böylesi sesler, işe yaramaz ucuz araçlardır. Bu ucuz sesler, Allah’ın yardımıyla Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bütün insanlık için seçip beğendiği adalet ve rahmet dinini, İslami hakikati yok edemezler. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem âlemlere bir rahmettir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ“Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”[Enbiya 107] Onun için Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in getirdiği her şey, âlemler için bir rahmettir. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emrettiği şekliyle İslami hükümlere bağlanmak ve uygulamak da rahmetin ta kendisidir. Böylelerine Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözlerini hatırlatıyoruz:
يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz. O, Allah’a ortak koşanlar hoşlanmasalar bile dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, peygamberini hidayetle ve hak dinle gönderendir.” [Tevbe 32-33]
Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti olarak biz, Ürdün halkı ve her bilge insanı, asker-sivil olsun Müslüman kanını korumaya çağırıyor, bazılarının teşvik ettiği gibi kabilecilik naralarından şiddetle sakındırıyoruz. Kabilecilik önyargılarına çağrıda bulunanları ve bu temelde insanları seferber edenleri nefretle kınıyoruz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
مَنْ دَعَا بِدَعْوَى الْجَاهِلِيَّةِ فَهُوَ مِنْ جُثَا جَهَنَّمَ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَإِنْ صَامَ وَصَلَّى قَالَ وَإِنْ صَامَ وَصَلَّى وَزَعَمَ أَنَّهُ مُسْلِمٌ“Kim cahiliye daveti olan milliyetçiliğe davet ederse o, Cehennem odunudur.” Dediler ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Oruç da tutsa ve namaz da kılsa da mı?” “Evet, oruç da tutsa, namaz da kılsa ve Müslüman da olduğunu sansa buyurdu”Yine Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
دَعُوهَا فَإِنَّهَا مُنْتِنَةٌ“Bırakın onu, çünkü o çürüktür.”Ayrıca sizi Âlemlerin Rabbinin bütün insanlık için seçip beğendiği İslam’ın yeniden hayat sahasına dönüşüne ivme kazandırmaya davet ediyoruz. Çünkü İslam, kanları ve canları korur. Kapitalist kâfir devletlerin ülkemizde işledikleri cürüm ve yolsuzluğu ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti durdurabilir. Bu yüzden biz, Hilafeti kurmak için sizi bizimle çalışmaya davet ediyoruz. Hilafet, Allah’ın izniyle yakında kurulacaktır. Bu, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bir vaadi, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesidir
وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ“Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Ürdün Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-jordan.org/ |
E-Mail: info@hizb-jordan.org |