Cumartesi, 21 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RDu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130002 H. 25 Safer 1433
M. Cuma, 20 Ocak 2012

El-Cuveyda cezaevinde tutuklu bulunan üstad Halid Ömer'in, son günlerde ilacını alması yasaklanmış ve ziyareti engellenmiştir. Zira ilaca acil ihtiyacı olmasına ve kendisini muayene eden doktora göre yüksek tansiyonu bulunmasına rağmen cezaevi idaresi, ailesinin ona ilaç girdirme isteğine yanıt vermemiştir. Ancak Kızıl Haç Örgütü'nün cezaevini ziyaret etmesinin ardından cezaevi idaresi, baskı altında ona ilaç girdirilmesine izin vermiştir.

Halid Ömer'in neden tutuklandığını bilmeyenlere deriz ki; Halid, ülke servetlerini yağmalamaktan, ülkenin arazilerini satmaktan, ülke kaynaklarını ipotek etmekten ve ülkenin paralarını boşa harcamaktan dolayı tutuklanmamasının yanı sıra fosfat, potasyum, elektrik ve tek ülke limanı gibi kamu mallarını satmaktan dolayı da tutuklanmadığı gibi on yedi milyar doları aşan büyük borçlara neden olmaktan dolayı da tutuklanmamıştır. Ayrıca ülkeyi, İslam ümmetine düşman olanların ve kompla kuranların hepsi için otlak yeri yapmaktan dolayı tutuklanmadığı gibi rejimin gözettiği ve ümmetin paralarıyla servetlerini kandi hesabına gasbetmeleri amacıyla beslediği fasit komisyonculardan biri olduğu için de tutuklanmamıştır!

Peki yolsuzluk dava mağdurları beş yıldızlı cezaevlerinde kalırlarken, bunlardan bazıları tedavi görmeleri için Ürdün dışına gönderilirken ve cezaevi dışındaki insanların bile karşılaşmadığı bakım ve ilginin zevkini çıkarırlarken bu şâb, neden tutuklandı da gerekli olan ilacını alması ve ailesinin kendisini ziyaret etmesi yasaklanmaktadır! Halid'in suçu, yolsuzluk dava mağdurlarından daha mı büyüktü ki?

Oysa Halid'in tek suçu, bu fasit rejimleri kökünden söküp atmak, Allah'ın kulları için razı olduğu nizamı, yani Allahu Subhânehu'nun şeriatıyla hükmedecek, adaleti sağlayacak, bütün insanların bakım ve ilgisinden dolayı hoşnut olacağı, onuru koruyacak, Müslümanların dinleriyle izzet bulacağı, siyasetçilerinin Beyaz Saray'a gitmeyeceği bilakis yönlerini Beyt-il Atîk yönüne döndürecekleri İslamî Hilafet'i kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmaktır.

İşte onun suçu bundan ibarettir. O halde ümmetinin izzetini ve onurunu isteyen mi yoksa onu zillet ve aşağılanma içerisinde boğan ve kaynaklarını yağmalayan kimse mi daha çok cezaevini hak etmektedir?

Ürdün'deki baskı araçlarına da deriz ki; sizler de bu fasit komisyonculardan daha az kötü değilsiniz. Zira sizler, zulmeden rejimin eli ve onun vuran sopasısınız. Şayet düşünürseniz bunda sizin için ibretler vardır. Zira rejim, sokaklar hareketlenmeye başlayınca kendi hesabına hırsızlık yapanları nasılda kurban olarak sunmaya başlayıverdi. Dolayısıyla yolsuzluk davalarının kurbanları gibi baskıcı davaların kurbanları olacak olmanızdan dolayı sizin akıbetiniz daha iğrenç olacaktır. Keşke akledebilseydiniz!

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ "Zulmedenler, nasıl bir yıkılış ile yıkıldıklarını çok yakında bileceklerdir." [eş-Şu'arâ 227]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER