حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
No: RD–BA–2024–MB–TR–09 |
H. 12 Şevvâl 1445 M. Pazar, 21 Nisan 2024 |
Yahudi Varlığını Savunan Ürdün Rejiminin Artık Saklayacak Hiçbir Şeyi Kalmamıştır, Amellerinizi İslam Terazisine Koyarsanız, Şeri Çözüme Ulaşırsınız
Devlet medyası, sosyal medya platformları ve uydu kanalları, Gazze savaşından bu yana bölgedeki olayları yorumlayan yerel ve uluslararası röportajlarla dolup taştı. Çelişkiler ve yalanlar öyle boyutlara ulaştı ki, ümmet ve ülkelerinin meselelerini takip edenler hayretler içinde kalır. Doğru çalışma yapmak, hak yolunu belirlemek, düşmanın bozgunculuğundan ve yöneticilerin komplosundan kurtulmak, ümmeti gurur ve haysiyetine kavuşturmak için bin bir görüş ortaya atıldı ve ileri sürüldü. Çünkü İslam halkları, olayları değerlendirirken birden fazla kriter ve ölçü benimsemektedir, yaşadığı geçim darlığı ve krizlerden kurtuluş çözümleri ve pratik adımları hakkında farklı bakış açılarına sahiptir. Yaşadığı geçim darlığının nedeni, kafir düşmanın hakimiyetidir, kaynakları üzerindeki kontrolüdür, insanların en aşağılık varlığı olan Yahudilerin, ümmetin devasa gücünü kontrol etmesidir. İnsanların İslami hüküm ve ölçülerden uzaklaşması, ülkelerini parçalayan milliyetçilik ve vatanseverliğe tutunması, düşüncelerinin çeşitlenmesinin, siyasi yönelimlerinin ve güçlerinin felç olmasının ve böylece kurtuluş yollarını kaybetmelerinin en önemli nedenidir.
Bugün hiçbir devlet ya da rejim, İslam’a göre yönetmemekte ya da şeriat hükümlerini uygulamamaktadır. Müslüman halkların çoğu, İslam’a inanmakta, duyguları akidesi etrafında birleşmekte, İslam hükümlerinin bir İslam devletinde uygulanmasını arzulamaktadır. Dünyadaki çoğu Müslümanın görüşü, bu yönde olsa da nihai hedefe ulaştıran şeri yoldan sapmışlardır!
Bu nedenle, siyasi anlayış ve İslam’ın değişim yöntemi, olmazsa olmazlardandır. Bu zorunluluklar, ümmetin otoritesini ve güçlerini, özellikle de İslam’ın siyasi akidesini zincirleyenlerden kurtulma çabasında ümmeti birleştirecek, sömürgeci kafir güçler ve bir asırdan fazla bir süredir ümmete dayatılan kukla rejimler gibi Hilafet Devleti projesi önünde duranları ezmek için harekete geçecektir.
7 Ekim 2023 saldırısından sonra Gazze savaşı ve İran’ın kısmen olaylara müdahil olması ve ardından gelen tepkilerle ilgili temel bilgiler ve referanslardan bazıları şunlardır:
- Müslüman ülkelerdeki rejimler, şeri yolla iktidara gelmemiş, ümmetin ve Müslüman halkların otoritesini gasp etmişlerdir. Bu yüzden onlara itaat farz değildir. Bu rejimlerin hepsi, iç ya da dış politikalarında İslam’ı baz almamakta, sömürgeci kâfir Batı’yı dost edinmekte, ona itaat etmekte ve Müslüman ülkeleri kontrol etmesine olanak sağlamaktadırlar.
- İran, Amerika’nın yörüngesinde dönmektedir ve iktidara geldiğinden beri bölgede Amerika’nın çıkarlarını gerçekleştirmektedir. Nitekim İranlı liderler, Afganistan ve Irak’ta Amerika çıkarlarını gerçekleştirdiklerini ve bölge ülkelerinde siyasi oyunlar oynadıklarını itiraf etmişlerdir. Suriye’de Amerika’ya hizmet etmek için halen Şam zorbasının savunmaya devam etmektedir. Karşılığında da bazı çıkarlar elde etmektedir. Amerika’nın gözetiminde Yahudi varlığına İHA ve füze saldırısı düzenlemesi ve Yahudi varlığı ile İran arasındaki kontrollü tırmanma, bu askeri ve siyasi manevralardan sadece biridir. Gazze halkını desteklemek için parmağını bile kıpırdatmamıştır.
- Ürdün rejimi, işlevsel kukla bir rejimdir. Varlık amacı, Yahudi varlığını korumak ve güçlendirmektir. İhtiyaç duyulduğu sürece iktidarda kalacaktır. Transürdün bu görev için bir varlık olarak verilmiştir. Ürdün halkının, bu varlığın varlığından hiçbir çıkarı yoktur. Ürdün rejimi, askeri ve güvenlik açısından kullanılmakta, Amerikalıların, İngilizlerin, Fransızların ve Almanların Ürdün topraklarında üsler kurmasına imkân sağlamaktadır. Bu ülkeler Ürdün’den hareket ederek çıkarlarını korumak için misyonlar yürütmektedirler. Ürdün rejiminin, İran’ın Yahudi devletine fırlattığı seyir füzelerini düşürmesi, rejimin rolünün ve açık ihanetinin boyutunu ortaya koymaktadır. Artık gören gözler ve işiten kulaklar için Ürdün rejiminin Yahudi devletini savunduğu ve koruduğu bir gerçektir.
- Bu vesileyle, sosyal medya platformları rejimin eylemlerini ifşa eden makaleler, röportajlar ve uluslararası haberlerle dolup taşmıştır. David Hirst’ün Middle East Eye’daki makalesi ve George Galloway’in Scott Ritter ile yaptığı röportaj buna bir örnektir. Ürdün rejimi, kamuoyuna vatandaşlarını ve hava sahasını koruduğu imasında bulunmuştur. Oysa başta Amerika ve Yahudi varlığı olmak üzere Batı’nın tüm düşman güçleri her gün topraklarımızı ve hava sahamızı ihlal etmektedirler. Arabicpost sitesi, Yahudi devletinin Cuma günü şafak vakti İran’a verdiği karşılık sırasında kuzey ve güneyde Ürdün semalarında iki Yahudi uçağının keşif uçuşlarında bulunduğunu bildirmiştir.
- Arap rejimleri, özellikle Filistin’e komşu ve yakın ülkeler, ister normalleşmede isterse de Gazze halkının kuşatılmasında olsun, Yahudi varlığını savunan kafir batıdan pek farklı değillerdir. Yahudi varlığını Kızıldeniz ablukasından kurtarmak için BAE ve Ürdün üzerinden Suudi Arabistan’a uzanan bir ticaret koridoru kurmuşlardır.
- Açıkçası ümmetin tekrarlanan yenilgilerinin tek nedeni, iktidar rejimleridir. Müslümanların ve bölge halklarının, bölge milliyetçiliği temelinde bu rejimlerin yanında yer almaları, bayraklarına bürünmeleri, sınırlarını kutsal saymaları, kukla liderlerini yüceltmeleri ya da onların tarafında yer almaları caiz değildir. O zaman zalimlerin ve hainlerin işbirlikçilerinden olacaklardır. Gazeteciler, bilim insanları, bakanlar ve milletvekilleri de dahil olmak üzere yöneticilerin aveneleri, vatanseverliği dillerinden düşürmemektedir. Kafir Batı, ümmetin parçalanmışlığını ve bölünmüşlüğünü perçinlemek ve bu rejimleri savunmak için bu vatanseverliği ümmetin sütunlarından biri haline getirmiştir. Vatanseverlik, Müslüman ülkelerin yıkım manivelası, Yahudi varlığı ve arkasındaki Amerika ve Avrupa’yı koruma ve güçlendirmenin, Filistin halkını desteklememenin ve hatta Amerika’yı, müttefiklerini ve üslerini Müslüman ülkelerden çıkarmamanın paradigması olmuştur.
Ey insanlar! Ey Ürdün halkı! Yozlaşmış acı gerçeklikten türetilen çözümler, sömürgeci kafir ve Yahudi varlığının egemenliği, teslimiyet, Yahudi devletini korumak, servetinizin yağmalanması, Filistin halkını desteklememek, bölücü ve parçalayıcı milliyetçilikler temelinde türetilen çözümler, yöneticilerinizin daveti ve rızası ile sömürgeci kâfirlerin ülkenizde üsler kurması, sadece zillet ve köleliğinizi artıracaktır.
İslam dinine dönmeniz ve İslam Devletini kurarak hükümlerini uygulamanız, sadece yüce İslam değerlerini gerçekleştirecektir. İslam Devleti sizin onurunuz ve gururunuzdur, kukla yöneticilerinizin köleliğinden kurtuluşunuzdur. İslam Devleti, Filistin ve başka yerlerde işgal altındaki Müslüman topraklarını kurtarmak için ordularınızı seferber edecek, Yahudi varlığının kökünü kazıyacak ve sömürgeci kafirleri ülkenizden kovacaktır. Alemlerin Rabbinin rızasını kazanmanın, yaygın zulüm ve kötülüğün ardından rahmet ve adalete erişmenin tek yolu, İslam Devletidir.
مَن كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعاً إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُولَئِكَ هُوَ يَبُورُ“Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah’ındır. O’na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah’a amel-i sâlih ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı bozulur.” [Fatır 10]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Ürdün Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-jordan.org/ |
E-Mail: info@hizb-jordan.org |