بسم الله الرحمن الرحيم
Zorlama, Mesajımızı Susturamayacak
13 Nisan Cuma günü Holiday Inn & Suites, Hizb-ut Tahrir / Amerika’ya, “Müslüman Akla Saldırı” başlıklı yıllık Hilafet Konferansı için yapılan rezervasyonu iptal ettiğini bildirdi. “Karar şirketten ve başkalarından kaynaklanıyor” açıklamasından başka bir izahat yapılmadı. Konferansa bir hafta kala ani iptal kararı gerçekten şüpheleri de beraberinde getiriyor.
Hizb-ut Tahrir / Amerika, aşağıdaki noktaları vurgulamak ister:
1- İfade özgürlüğünün yanlışlığı: Hizb-ut Tahrir / Amerika konferansının iptal edilmesi, ifade özgürlüğünün seçmeli olduğunu gösterir. Bazı mekânlar, nefret grupları, aşırı sağ ve Nazi sempatizanlarının etkinliklerine evsahipliği yapmak için her türlü platformu sunuyor. Biz görüşlerimizi ifade etmek istediğimizde, neden bizim etkinliğimiz iptal ediliyor? Hizb-ut Tahrir, nefret söylemine çağrı yapmaz ya da şiddeti savunmaz. Biz, seküler ideallerin yanlışlığını dile getiriyor ve İslami alternatifi sunuyoruz.
2- Hükümet yetkilileri ve aşırı sağ grupların zorlaması: Geçmişte hükümet yetkilileri ve aşırı sağcı gruplar, etkinliklerimizi iptal etmek için mekân sahiplerine baskı yaptılar. Aleyhte konuşan kimseler şunu iyi bilmelidir ki zorlama, mesajımızı susturamayacak. Etkinliğimiz, hükümetin Müslüman aklı sekülerleştirme ve İslam ile ilgili laik anlatı ile mücadele gündemi hakkındaydı. Etkinliğimizi iptal etmek, bizim bakış açımızı doğrular.
3- Müslümanları baskı altına almak için uygulanan zorlayıcı taktikler: “Terörle mücadele” ve İslam ile ilgili laik-liberal anlatılar karşıtı söylemlerde bulunan muhalif sesler susturmak için Müslüman topluluklara yönelik baskılar giderek artıyor. Onlarca yıldır Müslüman topluluklara ulusal güvenlik, terörizm ve zorla entegrasyon perspektifinden bakılıyor. Asimilasyona, vatanseverliğimizi kanıtlamaya, Batı değerlerini benimsemeye, reform yapmaya ve seküler liberalizm ile uygun düşecek şekilde İslam’ı yeniden tanımlamaya zorlanıyoruz. Dahası, gözetim, sindirme ve ajan provokatörler içerikli Ortak Güvenlik Açıkları ve Etkilenmeler (CVE) gibi caydırıcı önlemler, Müslümanlar arasında korku ve güvensizlik yarattı. Böylesi zorlayıcı taktikler mesajımızı kesinlikle susturamaz.
İslam’ın mesajı, laikliğin dayalı olduğu temellerin zayıf olduğunu açığa çıkarır. İslam, Müslümanlara ve gayrimüslimlere benzer alternatifler sunar. Laikliğin yol açtığı rahatsızlıklar için tedaviler ortaya koyar. Müslüman aklı, laik-liberal düşüncenin kısıtlamalarından kurtarmayı arzuluyoruz. Biz, Müslümanları laikleştirmek için kullanılan gizli-açık taktikleri deşifre ediyoruz. Açıkçası konferansın konusu oldukça güçlüdür ve hakkı bastırmak için çaba sarf edenlerin yanlışlarını deşifre etmeyi vaat ediyor.
Son olarak Müslümanlara tavsiyemiz şudur ki Hizb-ut Tahrir’in yanında yer alın, hükümetin baskılarına direnin, İslam ile ilgili laik anlatıya karşı mücadele edin ve Müslüman aklı koruyun. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır. Kâfirler hoş görmese de”[Tevbe 32]
Konferansın yeni tarihi 29 Nisan 2018. Daha fazla bilgi edinmek isteyenler web sitemiz ve Facebook sayfamızı ziyaret edebilir.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Amerika
H. 29 Raceb 1439
M. Pazartesi, 16 Nisan 2018