إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَئِكَ فِي الْأَذَلِّينَ * كَتَبَ اللَّهُ لَأَغْلِبَنَّ أَنَا وَرُسُلِي إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ

“Allah’a ve Rasûl’üne düşman olanlar var ya, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar. Allah, “Şüphesiz ben ve Rasûllerim galip geleceğiz” diye yazmıştır. Şüphe yok ki, Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” ^{[Mücadele 20-21]}

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e Yardım Etmenin ve Mescidi Aksa’yı Kurtarmanın Yolu, Hilafet ve Allah Yolunda Cihattır

Ey dünyanın her yerindeki Müslümanlar!

Macron’un Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e olan nefretini ve kara zehirli kinini gördünüz. Peki, Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den neden bu kadar nefret ediyorlar? Allah’ın dininden, hak dinden, tevhit dininden nefret ediyorlar. Çünkü Fransa ve Batı uygarlığı küfür uygarlığıdır; yalan ve yanlıştır. Saflık ve iffeti emreden, onuru, malı ve kanı koruyan Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e kin duyuyorlar. Çünkü uygarlıkları, ahlaksızlık, sapıklık ve kötülük uygarlığıdır. Rahmet, hidayet ve âlemlere nur peygamberi Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den nefret ediyorlar. Çünkü Fransa ve Batı uygarlığı, halkları öldüren, kaynaklarını yağmalayan kanlı, sömürgeci bir uygarlıktır. Fransa, Müslümanlara karşı çok suçlar işledi. Haçlı seferlerinde mızrak başı oldu, sadece Cezayir’de yaklaşık iki milyon insanı şehit etti.

Ey Müslümanlar! Kötü ve hilekâr Macron, Peygamberimize ve dinimize karşı neden bu kadar cüretkârdır?

Ebu Bekir Sıddık, Ömer El Faruk Harun Reşit, Mutasım, Selahaddin ya da Sultan Abdülhamit olsaydı bu kadar saldırgan olabilir miydi? Müslümanların bir devleti olsaydı bu kadar cüretkâr olabilir miydi? Hayır, Allah’a yemin olsun ki kötü yöneticilerimizin suç ortaklığından kaynaklanıyor bu kadar cüretkârlık. Rasûlümüz ve dinimiz ile alay edildiğini gördükleri halde harekete geçmiyorlar, konuşmuyorlar dahi!

Ey Müslümanların yöneticileri, ey uşaklar ey zalimler! Sessizliğiniz ile Macron’un suç ortağısınız. Kınamak ve telin etmek yeterli değil. Allah’ın indirdiğinden başkasıyla yönetmeniz, Yahudiler ve Hıristiyanları dost edinmeniz, onlara yaslanmanız, ümmetin ordularını Allah yolunda cihattan alıkoymanız, ümmeti parçalamanız ve bölmeniz, en büyük günahtır ve en büyük kötülüktür. Yakında Allah’ın izniyle tahtlarınızı devireceğiz ve sizi tarihin çöplüğüne gömeceğiz.

Ey dünyanın her yerindeki Müslümanlar, ey Müslüman orduları!

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret, ümmete ve dinine hakarettir. Kınamak ve mallarını boykot etmekle Fransa ve Cumhurbaşkanına gerekli yanıt verilmiş olmaz. Elçiliklerini kapatmalıyız, orduları seferber etmeliyiz ve Allah yolunda cihat ilan etmeliyiz. Sultan Abdülhamid örneğimiz olmalıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret içerikli tiyatroyu durdurdu, savaş ilan etmekle tehdit etti. Bu nedenle orduların sessiz kalıp, savunmasız Müslüman bireylerin yanıt vermesi suçtur. Malum, devlet başkanlarına bireyler yanıt vermez, devlet yanıt verir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret edenleri, yerin dibine geçirir, aşağılar.

Mübarek toprak Filistin’den Allah ve Rasûlü düşmanı Macron’a diyoruz ki:

Ey Allah ve Rasûlü düşmanı! Seni en kötüsü ile müjdeliyoruz. Ümmet, Fransa, Batı ve arkasındakilerin suçlarını hiçbir zaman unutmayacak. Kurulacak Hilafet, Fransa ve Batıya gerekli dersi verecek. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Minhacı üzere Raşidi Hilafetin kuruluş tarihi yakın. Orduları tekbirler ve tahliller getirecek, Fransa’yı istila edecek, Roma’yı fethedecek, adaleti tesis edecek, her tarafına ışık saçacak... Yakında ey Macron! Yozlaşmış uygarlığını ortadan kaldıracağız. Dünyayı kapitalizmin iğrençliğinden arındıracağız. Yakında, Allah’ın izniyle, sizi İslam’ın adaleti ve büyük uygarlığı ile yargılayacağız. Avrupa halkı, Fransız devrimi ve bozuk fikirleri ile aldatıldığını fark edecek. İslam’ın adaleti ve rahmetinden mahrum kaldıklarını görecekler.

وَسَیَعْلَمُ الْكُفَّارُ لِمَنْ ‌عُقْبَى الدَّارِ “İnkâr edenler de dünya yurdunun sonunun kime ait olduğunu bileceklerdir.”^{[Rad 42]}

Ey Müslümanlar! Sesinizi yükseltin.

Ey Müslüman orduları! Size sesleniyoruz. Siz Muhammed’in ümmetindensiniz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. Güç sahiplerisiniz, bu yüzden Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e yardıma en layık olanlardansınız. Sizi Allah’ın dinine yardım etmeye ve Hilafeti kurmaya çağırıyoruz. Size Mescidi Aksa’dan defalarca seslendik, onu kurtarmaya çağırdık. Bugün mübarek toprak Filistin’den yeniden sesleniyoruz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e yardıma koşun. Mescidi Aksa’yı kurtarmak için gerek hafif, gerek ağır olarak savaşa çıkın. Sizi Allah ve Rasûl’ünün çağrısına kulak vermeye çağırıyoruz. Allah ve Rasûl’ünün Ensar’ı olun. Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın, Hilafeti kurmak ve yeryüzünde Allah’ın dinini ikame etmek için ona biat edin.

قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”^{[Ali İmran 31]}