Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

إِنَّ ٱلَّذِینَ یُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُو۟لَئِكَ فِي ‌ٱلۡأَذَلِّینَ

Allah’a ve Peygamberine karşı gelenler; işte onlar, en alçak kimselerle beraberdirler.[Mücadele 28]

Gün geçtikçe Filistin halkı, uluslararası topluma ve Yahudi varlığına yeni bir Filistinli vaadinde bulunan General Dayton’un başarı ölçeğinden emin oluyor. İslam’a ve Filistin halkına düşman olmak için eğittiği bir Filistinli, kendi halkına karşı düşmanla işbirliği yapan bir Filistinli, Allah’ın ayinleriyle mücadele eden, Allah’ın evleri ve kullarına düşmanlık yapan bir Filistinli, toprak gaspçısı, kutsallıklar ihlalcisi ve kan dökücü ile sevgi ve barış içinde yaşayan bir Filistinli. Buna karşılık, peşkeşçilerin ihanetine karşı sesini yükseltenlere ya da dinin hükümlerinin ikamesine çağrıda bulunanları tutuklayan, darp eden ve baskı yapan bir Filistinli. Yahudilere ve İslam düşmanlarına kutlu olsun.

Ey mübarek toprak halkı! Filistin Yönetimi, Nebi Musa Makamı’nda namaz kılanlara saldırdı, camiden çıkardı, avludan mermilerle, coplarla ve gazla barbarca dağıttı. Kan döktü, saygınlıkları ihlal etti, Cuma namazı kılınmasını engellemek ileri gelenleri tutukladı. Kalkilya’da 66 yaşındaki Dr. El Vecih Bassam El Daur’a saldırdı, kaburgalarını kırdı, neredeyse öldürüyordu, yaşına, bilgisine ve konumuna saygı göstermedi. Tubas Valiliğine bağlı Tammun kasabasında da Dr. Fadi Beni Udeh’i tutukladı, tüm vahşet ve barbarlıkla darp etti. Namaz kılanlardan düzinelercesini dövdü, eziyet etti, sırf namaz kıldıkları için onlardan intikam aldı. Burada Filistin Yönetimi Başkanına, başbakanına, güvenlik ya da suç birimlerine soruyoruz: İnsanların namaz kılmasını engellemek için seferber olduğunuz gibi zeytin ağacını yerleşimci saldırganlardan korumak için seferber oldunuz mu? Secde ve rükû edenlere coplarınızı kaldırdığınız gibi sizden biri bir yerleşimciye karşı sesini yükseltti mi?

Daha sonra istihbarat servisi, Ramallah’ın batısında yer alan Deyr Ebu Meşal köyünde üstat ve eğitimci Fadıl Hasan El Masri’yi tutukladı, işkence etti, eziyet yaptı, gözaltı yerini gizli tuttu. Elleri felç olsun, işledikleri suçtan dolayı Allah onlara gazap etsin. Heyetler, yönetim aygıtlarının yaptıklarına karşı öfkelerini dile getirmek için valiliğe gittiler, insanlara saldıranların hesaba çekilmesini istediler. Biz de 10 Ocak 2021 Pazar günü Ramallah Valiliğine bir mektup teslim ettik. Ramallah istihbarat Direktörü Mahmud İbrahim Hammad’ın üstat ve eğitimci Fadıl Hasan El Masri’ye karşı işlediği suçla ilgili pozisyonlarını açıklamalarını istedik. Onlara 48 saat mühlet verdik, mühlet dün sona erdi ancak cevap vermediler.

Ey Müslüman aziz halk! Yalınayak ve çıplak, sefalet ve zillet içinde ülkenize gelen yönetimin adamlarını barındırdınız, karınlarını doyurdunuz. Onlarsa şimdi kanlarınızı emiyorlar, mallarınızı yiyorlar, camilerinize saldırıyorlar, aileleriniz yıkmak ve iffetinizle savaşmak istiyorlar. Düşmanlarınızın elinde bir araç oldukları için başınıza musallat oldular. Secde ve rükû edenlere saldırmak ve namaz kılanlarla savaşmak için can atan, Yahudi varlığı ve yerleşimcilerine karşı zillet giysisini bürünen kimse, suçludur, mübarek toprak mensubu olamaz. Otoritenin namaz kılanlara ve camilere karşı saldırganlığı, Filistin halkına karşı bir saldırganlıktır. Filistin halkı, bu suçluları aşiret ve yasal olarak kovuşturmalı, böylece her suçlu cezadan nasibini almalıdır. Eğer otorite, halkın kanını ve saygınlıklarını ihlal eden suçluları hesaba çekmezse, o zaman insanları haklarını elleriyle almaya mecbur bırakacaktır. Filistin halkı eğlencelik değildir, aksine hakkı üstün kılmak için Allah’ın mübarek toprakta seçtiği Allah’ın özgür kullarıdır. Onun için Filistin halkına düşmanlıktan ve İslam’la mücadeleden vazgeçmesi iyiliğinedir. Allah, yok olmayacaklarını sanan zorbaları bu ümmetin eliyle helak etmiştir. Otorite, ümmetin gücünün onda biri kadar değildir. Bu ümmet, haksızlığa sessiz kalmaz, kendisine ihanet edenleri, zulmedenleri ve dinine saldıranları ayaklarının altına alacaktır. Eğer otorite içinde aklı başında biri varsa, ümmetin ayaklarının altında ezilmeden önce otoriteyi terk etsin. İslam şafağının doğuşu, Hilafetin kurulmasıyla yakındır. Nuru ile dünyanın karanlıklarını aydınlatacak, ahiret yurdunun kimin için olduğunu öğretecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَنْدَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللَّهِ وَالَّذِينَ آمَنُوا أَشَدُّ حُبّاً لِلَّهِ وَلَوْ يَرَى الَّذِينَ ظَلَمُوا إِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَ أَنَّ الْقُوَّةَ لِلَّهِ جَمِيعاً وَأَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعَذَابِ İnsanlar arasında Allahı bırakıp da Ona ortak koşanlar vardır. Onları, Allahı severcesine severler. Müminlerin Allaha olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allahın olduğunu ve Allahın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi![Bakara 165]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)


H. 29 Cumâde’l Ûlâ 1442
M.  Çarşamba, 13 Ocak 2021

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER