بسم الله الرحمن الرحيم
Allah'ın İzniyle Artık Hain Yöneticilerin Miadı Dolmuştur
15 Mart 2012 günü akşam namazından sonra, hükümetin baltacıları Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti'nin düzenlediği bir derse baskın düzenlemişler ve 15'den fazla katılımcıyı da kaçırmışlardır. Bu aşağılık operasyon; zaten açık olan hava hattının ardından hain yöneticilerin, Afganistan'daki haçlı güçlerini besleyen NATO'nun kara tedarik hattını yeniden açmalarının öncesinde gerçekleşmiştir. Ayrıca bu ödlek operasyon, Amerika'nın Pakistan Silahlı Kuvvetleri'ni Amerikan çıkarlarına karşı duran bütün subaylardan "temizleme" planını ifşa eden Hizb-ut Tahrir'in yoğun siyasî kampanyasına bir tepki olarak gelmiştir. Nitekim bu kampanya kapsamında Hizb-ut Tahrir, "Hain Yöneticiler, Amerikan İşgalini Korumak İçin Silahlı Kuvvetlerini Temizlemeye Çalışmaktadırlar" adı altında on binlerce neşriyat dağıtmıştır. Yine bu kampanya kapsamında, ülkenin dört bir tarafında Hilafet Devleti'nin kurulmasını engellemeyi hedefleyen Amerika'nın, Pakistan Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik savaşı hakkında binlerce Müslüman ile birlikte sürdürülen onlarca protesto konuşmaları yapılmıştır. Allahu [Subhânehu ve T'âla]'nın yardımıyla bu kampanya, siyasî ve askerî liderliğin içerisindeki hain elleri kıracak, Müslümanların nazarından bütün saygınlıklarını kaybettirecek, Silahlı Kuvvetleri'ndeki muhlisleri de onları kaldırıp atmaya, onların ümüklerinden sıkmaya ve ümmetin eliyle hak ettikleri cezayı vermeye teşvik edecektir.
Bu hainler, ümmete, ülkeye ve Silahlı Kuvvetleri'ne dönük hıyanetlerini savunma noktasında tek bir kelime dahi etmeksizin tek suçları Rableri Subhânehu ve Te'âla'ya davet etmek olan kişilere zulmetmeye ve tutuklamaya başvurmuşlardır. Pakistan'daki Hizb-ut Tahrir şebabına dönük kaçırma, işkence ve tehdit uygulamalarının üzerinden yıllar geçtikten sonra gerçekleşen bu son uygulamalarda hain yöneticiler tüm sınırları aşmışlardır. Zira hainler, geri kalan hain yöneticiler gibi yanlarında meme emen çocukları bulunan kadınları tutuklamışlar, yaşlı babaları kaçırmışlar, yanlarında çalışan şebabı işlerinden kovmaları için şirket sahiplerini tehdit ettikleri gibi şebaba kefil olanları ve onları savunanları da tehdit etmişler ve şebabtan bir çoğu da metal boru ve tellerle işkenceye veya omurga kemikleri kırılıncaya yada omuz eklemleri yerinden ayrılıncaya kadar askıda tutulmaya maruz kalmışlardır. Dolayısıyla bu uygulamaları, aldıkları en son dolarlardan dolayı aralarındaki ilk adamdan son adama kadar bir bir emredip nehyeden Amerikalı efendilerinin emirlerini yerine getirmek için gerçekleştirmişlerdir.
Ey Pakistan'daki Müslümanlar!
İster askerî kurumdakiler isterse de siyasî liderliktekiler olsunlar hain yöneticiler, bizden değildirler ve bizde onlardan değiliz. Dolayısıyla onlar, tüm ümmetin önünde ifşa olmuşlardır ve Allah'ın izniyle yok olmaları da yaklaşmıştır. Zira onların misali, akıntıya karşı kürek sallamaya çalışanların misali gibidir. Hain yöneticiler, Allahu [Subhânehu ve Te'âla]'nın şiddetli uyarısını idrak etmeksizin Amerikalı efendilerine karşı hak sözü söyleyen herkese zulmetmektedirler. Zira kutsî bir hadiste şöyle geçmektedir:
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ اللَّهَ قَالَ مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقَدْ آذَنْتُهُ بِالْحَرْبِ "Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle dedi: Allah, şöyle buyurmuştur: Kim benim dostuma düşmanlık ederse, kuşkusuz ona savaş ilan ederim." [Buhari rivayet etti]
Ey Pakistan'daki Müslümanlar:
Hain yöneticilerin zulmü, Allahu [Subhânehu ve Te'âla]'nın vaadinden dolayı müminlerin azmini güçlendirmeli, çabalarını artırmalı ve imanlarını kuvvetlendirmelidir. Zira Hizb-ut Tahrir şebabı, on yıllardır Müslüman ülkelerin dört bir tarafındaki tagut yöneticilerin karşısında durdukları gibi hain yöneticilerin karşısında duracaklar ve Allahu [Subhânehu ve Te'âla] gerekli olan emrini yerine getirinceye kadar Allahu [Subhânehu ve Te'âla]'dan başka hiç kimseden korkmaksızın tüm sabır, dayanaklılık ve sertlikleriyle el-Hayyul Kayyum, er-Rezzak olan Rableri [Subhânehu ve Te'âla]'ya davet etmeye devam edeceklerdir.
رَبِّ انصُرْنِي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِدِينَ "(Lût:) Şu fesatçılar güruhuna karşı bana yardım eyle Rabbim!" [Ankebut 30]
Ey Pakistan Silahlı Kuvvetleri İçerisindeki Muhlis Subaylar!
Hizb-ut Tahrir şebabı, Allahu [Subhânehu ve Te'âla] karşısındaki ahitlerini yerine getirmişlerdir. Artık sizlerinde ahitlerinizi yerine getirmenizin zamanı gelmiştir. Ey kardeşler! Şimdi, müminlerin kalplerindeki yaraları iyileştirecek ve onları zalimlere karşı muzaffer kılacak olan Hilafet Devleti'nin yeniden ikame etmesi için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermenin zamanıdır.
وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ "Zulmedenler nasıl bir inkılap ile yıkılacaklarını bileceklerdir." [Şuara 227]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
H. 22 Rabi’-ul Âhir 1433
M. Perşembe, 15 Mart 2012